31 Ağustos 2020 Pazartesi

Kahveyi İçerken İçerisine bundan bir kaşık ekleyip içtiğinizde o sorun biter

  Hiç yorum yok

 

Kahve İçerken Yapacağınız bu karışım sizi gerçekten şaşırtacak. Hem tadı çok daha lezzetli oluyor hemde sağlığınıza sağlık katıyor

Günlük bir fincan içilen kahve hem sinir sisteminizi rahatlatacağı gibi hemde keyif veriyor. Kahve günümüzde en çok tüketilen içeceklerden.

Türlü türlü kahve çeşitleri var. Ancak bizler genelde Türk kahvesini tercih ediyoruz. Türk kahvesi öyle ki ününü dünyanın bir çok noktasına yaymış durumda. Daha önce duymadığınız şaşırtıcı bir bilgiden söz edeceğiz. Türk kahvesini bazılarımız şekerli bazılarımız şekersiz bazılarımız ise orta şekerli tüketiyoruz.

Oysa kahvenin içerisine eklenmesi gereken çok daha farklı bir üründen bahsedeceğiz. Genelde kahvaltılarınıza veya yemeklerinize ekliyorsunuz onu. Kimi zaman pilav yaparken kullanıyorsunuz kimi zaman ise üzerine bal sürüp yiyorsunuz.

Tereyağından bahsediyoruz..

Uzmanlar kahveye tereyağı atmanın vücut için şekerden daha iyi olduğunu açıkladı.
Tereyağlı kahveyi popüler yapan kişi Tibet'de tırmanış yaparken enerji vermesi için tereyağlı kahve tüketen Dave Asprey.

Tereyağlı kahveyi hem dikkatlerini artırmak hem de enerji almak için çoğunlukla dağcılar kullanıyor.

Dave Asprey, yüksek yağ, düşük karbonhidratlı diyetle hem kilo verilebileceğini hem de kronik hastalıklardan ve halsizlikten korunulabileceğini iddia ediyor.

Asprey'e göre; eğer karbonhidrat ile beslenmezseniz vücut yağ deposunu kullanmaya başlıyor ve kilo alımı gerçekleşiyor.

Asprey, kahveye tereyağ konulursa bunun kişiye enerji vereceğini ifade ediyor.

Peki Sizce Nasıl Olmalı ? Denediniz mi.. Denediğinizde tadının çok daha lezzetli olduğunu göreceksiniz.

Ancak bir uyarımız var. Kullandığınız tereyağının doğal ve organik olmasına önem verin. Yoksa faydalı olacak bir şeyin zararlarıyla baş etmek zorunda kalırsınız.

Maalesef tereyağı en çok hilenin yapıldığı yiyecekler arasında yer alıyor. Bu yüzden güvendiğiniz yer ve markalardan almaya özen gösterin

Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

  Hiç yorum yok

 

Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Kanser günümüzün en önemli hastalıklardan biri haline geldi. Önemli olan vücudumuzun gönderdiği belirtileri dikkate alarak önceden tedbir almak olacaktır. Peki kansere karşı nasıl beslenmeliyiz? Kansere karşı önlem almak için hangi besinlerden yararlanmalıyız? Günümüzde birçok besin kansere karşı savaş açsa da bu etkisi kanıtlanmış olan besinin bir damlası bile kanser hücreleriyle...

Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Arı sütü, hem üretiminin zahmetli olması hem de mucize etkilerinden dolayı dünyanın en pahalı sütlerinden biridir. Üretim koşullarının zorluğu nedeniyle ülkemizde yılda sadece 50 kg kadar üretilen arı sütünün kilosu ortalama 15-20 bin civarında. Dünya genelinde ise en çok Japonya'da arı sütü üretiliyor. 

1/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜ NASIL ELDE EDİLİYOR? Arı sütü, genç bal arılarının salgı bezlerinde üretilir ve Kraliçe arı hayatı boyunca arı sütü ile beslenir. Bu nedenle kraliçe arının ömrü 5-6 yıldır.

2/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜNÜN İÇERİĞİNDE NE VAR? %66'sı sudan, %14,5'i karbonhidrattan, %4,5'i lipidden ve %13'ü aminoasitten oluşuyor. B1, B2, B3, B12, biotin, inositol, asetilkolin, folik asit, A, C, D, E vitaminleri, bazı mineraller, enzimler, hormonlar, antibakteriyel ve antibiyotik bileşenleri içeriyor.

3/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜNÜN FAYDALARI NELERDİR? Arı sütü içinde bulunan aktif bileşikler sayesinde anti-viral, anti-bakteriyel, anti-inflamatuar ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkilere sahiptir.

4/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Kan şekerini düşürücü etkide bulunur. İştah üzerinde düzenleyici etkisi nedeniyle iştah açıcı olarak kullanılabilir.

5/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Özellikle propolis ile birlikte kullanıldığında gribe karşı çok iyi bir koruma sağlar. Çocukların öğrenme ve algılama işlevlerinin arttırılmasına yardımcı olurken, gama globülin ile de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde rol oynayarak büyümelerine destek olur.

6/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Kolit gibi mide hastalıklarının tedavisinde olumlu etkiler gösterebilir. Bedensel ve zihinsel yorgunluğa karşı enerji kaynağıdır. Vücuda zindelik kazandırır. En son çalışmalar arı sütünün kanserle mücadele etmede de oldukça umut verici olduğunu belirtmektedir.

7/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜNÜN TÜKETİM MİKTARI NE OLMALI? Günlük doz için net bir miktar yoktur. Ancak, arı sütünün saf şekilde yetişkinlerde günlük 500 mg, bir rahatsızlığa karşı kullanılacaksa da günlük 1 gr alınabileceği ifade ediliyor.

8/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Çocuklarda ise yaşa ve doktor tavsiyesine göre yetişkin dozunun ¼'ü olarak tüketilmesi öneriliyor. Arı sütü tüketimi için en çok tercih edilen yöntem; sabah ve akşam saf arı sütünü dilinizin altına alarak yaklaşık 30 saniye tutmak, daha sonra isteğe bağlı olarak bir miktar su ile yutmaktır. Arı sütü tüketimi için en çok tercih edilen yöntem; sabah ve akşam saf arı sütünü dilinizin altına alarak yaklaşık 30 saniye tutmak, daha sonra isteğe bağlı olarak bir miktar su ile yutmaktır.

9/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜ NASIL TÜKETİLMELİ? Bazı kişiler saf haliyle tüketmekte zorlanabilirler. Eğer siz de bu konuda sıkıntı yaşarsanız arı sütünü saf bal ile karıştırıp tüketebilirsiniz. Ayrıca keten tohumu, öğütülmüş üzüm çekirdeği gibi takviyelerle tüketimini kolaylaştırabilirsiniz.

10/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜ NASIL SAKLANMALI? Donmuş şekilde 18 ay bozulmadan saklanabilmektedir. Buzdolabında ise 1,5-2 ay bozulmadan durabilir. Kullanan kişi sayısına ve dozuna bağlı olarak, haftalık kullanım miktarlarına bölerek ayrı bir kaba aktarıp geride kalan miktarı yine derin dondurucunuza koyarak da daha iyi bir koruma sağlayabilirsiniz. Ayrıca hiçbir şekilde ışık görmemesine de dikkat ediniz. Arı sütünü kullanırken kesinlikle metalle temas olmamalıdır. Tahta veya plastik kaşık kullanılması tavsiye edilir.

11/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

KİMLERİN ARI SÜTÜ TÜKETMESİ SAKINCALIDIR? İki yaşından küçük çocuklar, arı sütüne ve arı ürünlerine alerjisi olanlar, özellikle saman alerjisi olanlar bu besini kullanmamalıdır. Ayrıca fazla kiloya sahip olanlar, diyet yapacak olanlar, metabolik hastalığa sahip olanlar, kanser hastaları ve herhangi başka bir hastalığa sahip olan kişiler tüketim miktarları ve tüketim şekilleri hakkında mutlaka konusunda uzman bir diyetisyene danışmalıdırlar.

12/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

ARI SÜTÜNÜN GERÇEK OLUP OLMADIĞI NASIL ANLAŞILIR? Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, arı sütünün gerçek olup olmadığını tüketicilerin anlamasının çok güç olduğunu söylüyor. Bu nedenle ürünü aldığımız yer çok önemlidir. 

13/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Bildiğiniz ve tanıdığınız arıcılardan temin etmeniz daha doğru olacaktır. Marketlerde ve aktarlarda satılan ürünler hakkında yorum yapmak çok güç.

14/ 15
Bir damlası bile kanserle savaşması için yetiyor!

Çok kolay bir şekilde sahtesi yapılabilecek bir ürün. Kekeçoğlu, arı sütünün çok zahmetli elde edildiğini, başka ürünlerde olmayan birçok özelliği bulunduğunu da sözlerine ekledi.

30 Ağustos 2020 Pazar

İstenmeyen tüylere kahve telvesini Böyle uygulayın: Yok oluyor

  Hiç yorum yok


 

İiistenmeyen tüylerinizden kurtulmak için gereksiz kimyasalları bir kenara bırakın. İmdadınıza Türk kahvesi yetişti. İşte harika bilgiler

Faydaları saymakla bitmez Türk kahvesinin. Bir Fincan Türk kahvesinin 40 yıl hatrı olur derler. Ancak Türk kahvesinin telveside faydalı çıktı.

Enterasan bir bilgiden söz edeceğiz bugün sizlere..

Sizlerde arkadaşlarınızla paylaşmayı ihmal etmeyin

Kadınların ortak sorunu olan istenmeyen tüylerin imdadına Türk kahvesi yetişti. İşte Türk kahvesiyle istenmeyen tüyleri azaltacak tarif…

Sadece 2 kaşık kahve telvesi ile istenmeyen tüylerden 25 günde kurtulmak ister misiniz? İşte size tarifimiz…

Malzemeler

– 2 kaşık Türk kahvesi telvesi
– 1 çay kaşığı karbonat

Uygulanışı:

2 kaşık Türk kahvesi telvesi ve 1 çay kaşığı karbonatı karıştırın.

Bu karışımı ağda veya epilasyon yaptıktan 1 gün sonra tüylerin istenmediği bölgelere ovalayarak sürün, 15 dakika kadar bekletin. Daha sonra su ile durulayın.

Bu şekilde 20-25 gün devam edin. Tüylerinizin büyük ölçüde azalıcağını göreceksiniz.

Diş Eti Çekilmesi İçin Ne Yapılır?

  Hiç yorum yok


Diş Eti Çekilmesi İçin Ne Yapılır?

Estetik ve sağlık açısından olumsuz bir durum olan diş eti çekilmesi yaygın görülen bir diş problemidir. Her yaşta görülebilecek olan diş eti çekilmesi tedavi edilmediğinde, dişleri destekleyen doku ve kemik yapıları ciddi şekilde hasar görmesine ve hatta diş kaybına neden olabilir. Birçok kişi diş eti çekilmesinin farkına varamayabilir, çünkü diş eti çekilmesi yavaş yavaş gerçekleşen bir durumdur. Farklı nedenlere bağlı oluşan diş eti çekilmesi hakkında merak edilenleri sizin için bir araya getirdik. İşte detaylar…Diş eti çekilmesi, dişlerin sarılmasını sağlayan diş eti dokusunun dişi ya da diş kökünü açığa çıkartarak geri çekilmesine denir. Peki, diş eti çekilmesi belirtileri nelerdir? Diş eti çekilmesi için ne yapılır? Konuya ilişkin detaylar haberimizin içeriğinde…

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Diş eti çekilmesinin ilk belirtisi dişlerde hissedilen hassasiyettir. Bunun yanı sıra diş eti çekilmesinin belirtileri arasında diş fırçalarken veya normal durumlarda kanama, sert yiyecekler yerken gözlenen kanama, dişlerin normalden daha uzun durması, dişetlerinde kızarıklık veya şişlik yer almaktadır.

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ NEDEN OLUR?

Periodontal hastalıklar: Diş eti dokusunu ve dişleri yerinde tutan kemiğin tahrip olmasına neden olan bakteriyel diş eti enfeksiyonlarıdır. Diş eti hastalığı, diş eti çekilmesinin ana nedenidir.

Genetik etmenler: Bazıları diş eti hastalığına karşı daha duyarlıdır. Araştırmalar toplumun yüzde 30'unun yaptıkları diş bakımından bağımsız olarak diş eti hastalığına yatkın olabileceğini ortaya koyuyor.

Dişleri gıcırdatmak ve sıkmak: Bazen farkında olmadan özellikle stresli olduğunuz dönemlerde dişlerinizi sıkabilirsiniz. Dişlerinizi sıkmak ya da gıcırdatmak dişlerinize çok fazla kuvvet uygulayarak diş etlerinin çekilmesine yol açabilir.

Yanlış ve sert diş fırçalama: Dişlerinizi çok sert ya da yanlış fırçalarsanız, dişleri koruyan yapının (diş minesi) yıpranmasına ve diş etlerinizin çekilmesine neden olabilirsiniz.

Yetersiz diş bakımı: Dişleri az fırçalama, antibakteriyel gargara kullanmama, diş ipi kullanmama gibi etmenler özellikle dişlerin arasında bulunan plakların tartar denen diş eti taşlarına dönüşmesine neden olur. Tartarlar dişlerinize ve diş etlerinize yapışan sert yapılı maddelerdir ve yalnızca profesyonel diş temizliği ile çıkartılır. Bu tartarlar diş eti çekilmesine neden olur.

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ NASIL ÖNLENİR?

Diş eti çekilmesini önlemek için sigara veya başka bir tütün ürünü kullanıyorsanız, hemen bırakmanız gerekir. Dengeli ve sağlıklı bir diyet yapmakta diş eti çekilmesini engellemenize yardımcı olur. Ağzınızda oluşan değişiklikleri yakından takip ederek düzenli olarak bakım yaptırmanız gerekiyor.

Karpuz Çekirdeklerini Kaynatıp İçtiğinizde O sorun geçer

  Hiç yorum yok

 Karpuz Çekirdeklerini Kaynatıp İçtiğinizde O sorun geçer

Yazın En Çok sevilen meyvelerinden birisi kuşkusuz Karpuzdur. Karpuz evde piknikte her yerde imdadımıza yetişiyor.

Buz gibi olması durumunda harika tat veriyor.

Bolca olduğu şu dönemde mutlaka bu bilgileri öğrenmelisiniz. Karpuzun en az kendisi kadar çekirdekleri de çok faydalı çıktı.

Bugüne kadar çekirdeklerini ayıklayıp ya çöpe attık ya da yuttuk geçtik. Oysa bu çok yanlış bir uygulama.

Bakın Karpuz çekirdeklerinin nasıl bir etkisi varmış. Sizde arkadaşlarınızla mutlaka paylaşmalısınız.:

Yapılan araştırmalara göre karpuz çekirdeği diyabeti kontrol altında tutuyor ve diyabete bağlı semptomları hafifletiyor.  Milliyet'te yer alan habere göre : Karpuz çekirdeğinde bulunan bir amino asit damarları açıp oksidatif stresi azaltır. Ayrıca içeriğindeki magnezyum karbonhidrat metabolizmasını düzenler. Bu da kan şekeri seviyesini doğrudan etkilemiş olur.

Bir avuç karpuz çekirdeğini 4 bardak suya koyup 45 dakika kaynattıktan sonra tencerenin kapağını kapatıp soğumaya bırakın. Bu karışımı her gün çay gibi içebilirsiniz.

Halsizlikle savaşır

Günde bir avuç karpuz çekirdeği yemek enerji seviyenizi yükseltip halsizlik hissini önler. Karpuz çekirdeği demir bakımından zengindir. Demir vücutta oksijenin taşınmasını sağlayarak enerjik hissetmenizi sağlıyor. Demir ayrıca vücudun kalorileri enerjiye dönüştürmesine yardımcı olup bağışıklık sistemini besler.

Kalp sağlığını korur

Karpuz çekirdeği tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri bakımından zengindir, kalp krizini ve felci önler. Bu sağlıklı yağlar kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. Aynı zamanda potasyum bakımından zengin olan karpuz çekirdeği kalp sağlığını korur.

Tansiyonu kontrol altında tutar

Protein ve amino asitler bakımından zengin olan karpuz çekirdeği tansiyonu düzenlemeye yardımcı olup koroner kalp hastalığına iyi gelir.

Vücuttaki yağı azaltır

Karpuz çekirdeğinde bulunan sitrülin, arjinin adı verilen bir amino asite metabolize edilir. Arjinin ise vücudun yağ üretme oranını azaltır. Kalorisi düşük olduğu için kilo vermeyi kolaylaştırır. 28 gram karpuz çekirdeğinde 158 kalori vardır. 28 gram karpuz çekirdeği yaklaşık 400 adet ettiği için zaten bu kadar fazla yemeniz pek mümkün değildir.

Beyin fonksiyonlarını geliştirir

Karpuz çekirdeği iyi bir folat kaynağıdır. Folat beynin çalışması için gereklidir. Hamile kadınlar yeterince folat almadığında bebekler azı nöral kusurlarla doğabiliyorlar. Karpuz çekirdeğindeki sağlıklı yağ asitleri ayrıca hafızayı güçlendirir, düşünme ve hatırlama kapasitesini geliştirir.

Göz problemlerini önler

Karpuz çekirdeğindeki A vitamini göz sağlığınız için oldukça faydalıdır. Erken göz dejenerasyonu ve diğer göz hastalıklarının riskini azaltmada yardımcı olur.

Karpuz çekirdeği nasıl tüketilir?

Karpuz çekirdeği çiğ olarak da tüketilebileceği gibi tadını sevmeyenler için kavrularak da tüketilebilir.

Kavrulmuş karpuz çekirdeği nasıl yapılır?

1. Karpuz çekirdeklerini bir gece suda bekletin.
2. Birkaç gün filizlenmeleri için bekletin.
3. Sert kabuğu soyun ve kabukları fırında veya güneşte kurutun.
4. Kuruttuğunuz çekirdekleri tavada kavurun.
5. Lezzetini arttırmak için az miktarda zeytinyağı ve tuz ekleyebilirsiniz

Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

  Hiç yorum yok

 Gribal enfeksiyonlar ilaçlarla geçse de doğanın sunduğu mucizevi besinlerden de faydalanmak birçok rahatsızlığın daha kısa sürede geçmesini sağlıyor. Gripten hem korunmak hem var olan rahatsızlıkları hafif bir şekilde atlatmak için bitki çaylarıyla beslenmemize takviye yapmamız gerekiyor. İşte bakterileri ve virüsleri öldüren muhteşem besinler...

Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Gribal enfeksiyonlar ilaçlarla geçse de doğanın sunduğu mucizevi besinlerden de faydalanmak birçok rahatsızlığın daha kısa sürede geçmesini sağlıyor. Gripten hem korunmak hem var olan rahatsızlıkları hafif bir şekilde atlatmak için bitki çaylarıyla beslenmemize takviye yapmamız gerekiyor. İşte bakterileri ve virüsleri öldüren muhteşem besinler...

1/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Beslenme ve diyet uzmanı Semahat Burcu Sel, soğuk algınlığı durumunda tüketilmesi gereken besinlerle ilgili bilgiler verdi.

2/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA ENERJİ ALIMI DAHA FAZLA OLMALI Enfeksiyon hastalıklarında genel olarak vücudun enerji gereksinimi artmaktadır. Çünkü ateş bu hastalıklarda sık görülen bir bulgudur. Vücut ısısının 1 derece yükselmesi ise bazal metabolizma hızında %10-12 oranında bir artış getirmektedir. Bu yüzden enerji alımı normalden biraz daha fazla olmalıdır. Ancak aşırı beslenmenin de solunum yükünü artırdığı unutulmamalıdır.

3/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Enerji ihtiyacının karşılanması için; protein, posa, vitamin ve minerallerden zengin bir beslenme programı uygulanmalıdır. Su tüketimi, olası sıvı kaybı nedeniyle 2,5-3 lt. civarında olmalıdır. Özellikle üst solunum yolları enfeksiyonlarında bağışıklık sistemine destek sağlayacak vitamin, mineral ve besinler şunlardır:

4/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

C VİTAMİNİ En iyi antioksidan vitaminlerden biridir. Eğer C vitamini vitamin formunda değil de besinlerden alınırsa bu gıdalardaki fotokimyasal maddelerden de yararlanılır. Böylece vücuttaki savaşçı hücreler de güçlenir. Gün içinde domates, taze biber, roka, maydanoz, mandalina, greyfurt, portakal, nar, kuşburnu ve kivi gibi C vitamini içeren besinler tüketilmelidir.

5/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

ÇİNKO VE SELENYUM: Bağışıklık sistemi için önemli minerallerdir. Selenyum; deniz ürünleri, et, soğan ve sarımsakta bulunur. Çinko ise kabak çekirdeği başta olmak üzere; çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, hindi eti, kuzu eti, kuşkonmaz ve mantarda bulunur. Bu minerallerin antioksidan etkisi yüksektir ve vücudun toksinlere karşı savaşan hücrelerini güçlendirirler.

6/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

OMEGA 3 YAĞ ASİTLERİ: Bunlar en değerli yağlardır. Bağışıklık, beyin ve sinir sistemi, psikoloji, kalp-damar sağlığı için olmazsa olmaz bir besin ögesidir. Balık mevsiminin başlaması ile haftada mutlaka 2 gün balık yenmelidir. Balık omega-3 dışında vücudun üretemediği elzem aminoasitleri de içerir ki bunlar hücrelerin yenilenmesi ve yaşlanmaya karşın gereklidir. Çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar da Omega 3 içermektedir.

7/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

BETA-KAROTEN: Sarı-turuncu bitkilerde bulunmakta ve en kuvvetli antioksidanlar arasında yer almaktadır. Balkabağı, havuç, ananas, hurma ve kayısı en fazla beta-karoten içeren sebze ve meyvelerdir.

8/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

KUERSETİN; Turunçgiller, elma, kırmızı üzüm, soğan, çilek, dut, böğürtlen gibi meyveler ve kırmızı soğan gibi besinlerin kabuklarında bulunan bir pigmenttir. Kansere, kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Bağışıklık sistemi ve cilt sağlığı için önemlidir ve güçlü bir antioksidandır.

9/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

PREBİYOTİK BESİNLER: Bağırsak sağlığı bütün vücudu etkilemektedir. Bağırsaklarda ne kadar probiyotik bakteri varsa metabolizma o kadar güçlü olur. Bu bakterileri artırmak için prebiyotik besinler tüketmelidir. Kefir ve probiyotik yoğurt bu bakterilerden zengin besinlerdir. Bunun yanında pancar, muz, pırasa, enginar, sarımsak ve soğan da bu bakterilerin artmasını sağlar. Sarımsak içinde kükürtlü bileşikler yanında A, B1 ve C vitamini de içeren çok faydalı bir besindir. Bu içerikler bağışıklığı kuvvetlendirerek ve hücreleri koruyarak antibiyotik, antiviral, antibakteriyel ve antifungal etki gösterir. Sarımsağın bu etkilerinden yararlanabilmek için bütün olarak değil çiğnenip, ezilerek tüketilmesi gerekmektedir

10/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

ZENCEFİL: Keskin tadı ve aroması ile solunum yollarını açıcı, sindirimi düzenleyici, toksin atıcı, gaz söktürücü ve antiseptik özellikleri vardır. Çorbalarda, taze olarak sebze yemeklerinde ve salatalarda kullanılabilir.

11/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

ZERDAÇAL (KURKUMİN): Zerdeçalın antiinflamatuar etkisinin yapılan geniş araştırmalar neticesinde kurkuminden kaynaklandığı belirtilmektedir. İnflamasyon ile ilişkili olan enzimleri düzenlemektedir. İnflamasyon işleyişinin; beyin, kalp - damar, akciğer, metabolik ve otoimmün hastalıklar gibi birçok kronik hastalıkta rolü olduğu bilinmektedir.

12/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

KAKULE: Bakteri ve virüslere karşı etkilidir. Soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafiflemesinde yararlıdır. Bağışıklık sistemini destekler. Sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanan kişilerde direnç oluşmasına yardımcı olur. Ağız ve boğaz yangılarında etkilidir.

13/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

EKİNEZYA: Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi bulunmaktadır. Bağışıklık sisteminin etkinliğini destekler.

14/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Son yayınlanan çalışmalara göre ekinezya ürünleri, hem soğuk algınlığına yol açan hem de uçuk virüs gibi virüsleri öldürüp, hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açtığı hasarı engellemektedir.

15/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

GİNSENG: Yorgunluk, bitkinlik gibi durumlarda vücut direncini artırır. Bağışıklık sistemini düzenler ve destekler. Kan sulandırıcı, kan basıncını ve kan şekerini düzenleyici, sinir sistemini dengeleyici etkileri bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Şeker hastası olmayan kişilerde yemek sonrası kullanıldığında kan şekerinin yükselmesini önler. Ginseng, değerli ve etkili bir bitkidir. Bu nedenle piyasada çok sayıda düşük kalitede ya da sahte ürün yer almaktadır. Etkili olabilmesi için mutlaka güvenilir kaynaklı ürün satın alınmalıdır.

16/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Güçlü antioksidan özelliği sayesinde vücudu sadece grip, nezle gibi basit hastalıklara karşı güçlendirmeyen ginseng, aynı zamanda kanser gibi ciddi rahatsızlıklarda da kendini gösteriyor, kansere yakalanma riskini azaltıyor. Oluşmuş olan kanserli hücrelerinse büyümesini ve çoğalmasını olabildiğince yavaşlattığı söyleniyor.

17/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

OOLONG VE ROOİBUS ÇAYI: Çay doğru bir şekilde demlendiğinde ve uygun miktarda tüketildiğinde antioksidan etki gösterir ve içindeki fenolik bileşenlerin kronik hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır. Oolong çayının antioksidan etkisi çok daha fazladır, çünkü siyah çay ve yeşil çayın birleşimidir. Rooibus çayının da antioksidan oranı yüksektir ve çocuklar için güvenle kullanılabilir. Oolong çayı kafein içerir ama rooibus çayı kafein içermez.

18/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

BEYAZ ÇAY: Beyaz çay için toplanan çay yaprakları işlenirken çok az okside olduğu için, yeşil çaya oranla daha fazla antioksidan içerir. Yeşil çay ile beyaz çayın faydaları aşağı yukarı aynıdır, ancak beyaz çayın antioksidan kapasitesi daha fazladır.

19/ 20
Virüsleri öldüren ve vücudu koruyan en etkili besin

Beyaz çayda bulunan kateşin vücutta oluşan serbest radikalleri engelleyerek kardiyovasküler hastalıklara, diyabete, kronik inflamasyonlara ve kansere karşı koruyuculuk gösterir. Bu yüzden; günde 1-2 fincan beyaz çay tüketerek bağışıklık sisteminize katkıda bulunabilirsiniz.kaynak hürriyet 

Limon ve vanilyayı karıştırıp tencerede kaynatın Böyle Kullanınca o sorunu bitiriyor

  Hiç yorum yok

 Limon ve vanilyayı karıştırıp tencerede kaynatın Böyle Kullanınca o sorunu bitiriyor

Bazı alternatif yöntemler gerçekten çok etkili olabiliyor. Çoğu zaman gereksiz kimyasal ürünleri kullanarak sağlığımızı tehlikeye atıyoruz.

Oysa evimizde bulunan malzemelerle şifa hiçte zor değil. Özellikle Limon ve vanilyadan bahsedeceğiz bugün sizlere. İkiside gerçekten değerli bir nimet. Ama böylesi etkileri olduğunu ilk kez duyacaksınız. Limon ve Vanilyanın birleşiminden kaynatılarak elde edilen karışımın etkisini gördüğünüzde vazgeçilmez bir kür olduğunu anlayacak ve her fırsatta uygulayacaksınız.

Mutfağınızda varsa hatta hemen şuan bu bilgileri okuduktan sonra aşağıda yazılanları  deneyebilir ve sonucu yorum kısmından bizlere yazabilirsiniz

İşte Bilmeniz gerekenler

Vanilya ve Limon Mucize etkileri olan iki besindir. Öncelikle Vanilyanın etkilerinden bahsedecek olursak:

Vanilya kokusu bile faydalıdır öyleki kokusunu içimize çekince hem zihinsel hem fiziksel sorunlardan kurtuluruz.

Sadece aroması bile kaygıyı hafifletmeye yeter kaygı sorunlarıyla baş etmemizi sağlar.

İyi bir uyku çekmemizi sağlar. Ayrıca vanilya ihtihap giderici özelliğe sahip olup kalbimizi de korur.

C vitamini Açısından zengin olan Limonun ise etkileri çok daha fazla. Başta kanser gibi rahatsızlıklarla baş etmemizi sağlayan limon aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirir.

Limon Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı bizi korur. Hazımsızlığa iyi gelen limon iyi bir ateş düşürücü olup cilt sağlığımızı da korur.

Peki Vanilya ve Limon bir araya gelince nasıl bir sonuç ortaya çıkar. Şimdi bundan söz edeceğiz.

Sizlerde bu bilgileri arkadaşlarınızla paylaşabilir onların faydalanmasını sağlayabilirsiniz

3 limon, 1 kaşık vanilya ve suyu tencerede su kalmayana kadar kaynatın. Oluşan buhar ve eve yayılan güzel koku evdeki havayı temizleyecektir.

3-4 limonun kabuğunu 4-5 bardak suyla kaynatın. Soğuyunca saç diplerine masaj yapın. 

10 dakika bırakıp durulayın. Haftada 1 uygulayın. Kepek sorununa inanılmaz etkili bir yöntemdir.

Elinize sinen yemek kokularını elinize limon sürerek yok edebilirsiniz.

Limondaki asit koltukaltında kokuya neden olan bakterileri öldürür. Ter kokusunu önlemek için limon sürebilirsiniz.

Limon suyunu saçınıza sürüp 20 dakika güneşte oturursanız saçlarınızın rengi açılır.

Kıyafetlerdeki ter lekelerine limon suyu sürüp yarım saat bekletin ve yıkayın. Ter lekeleri yok olacaktır.

29 Ağustos 2020 Cumartesi

Ayak Kokusu İçin 5 Doğal Çözüm

  Hiç yorum yok


Ayak kokusu varsa uğraşmak zorunda olduğunuz iki şey vardır. Biri ter diğeri bakteridir. Aslında ayaklarınızın kokmasını sağlayan ter değil, nemli ortamda gelişen bakterilerdir. Ter kısmı, çoğunlukla kokusuzdur, koltukaltı / genital bölgedeki bezlerden oluşanlar hariç. Bakterileri besleyen, terde bulunan proteinler ve aminoasitlerdir. Ayaklarınızdaki bakteriler, gaz verirler va ayak kokusunu oluşturan budur. 

AYAKLARINIZDAKI KOKUYU KESMEK IÇIN UYGULAYABILECEĞINIZ 5 YÖNTEMI ANLATACAĞIZ.
1. EPSOM TUZU

Epsom tuzu kokuyu nötralize eder ve bir bonus olarak, aynı zamanda ağrıyan ayaklara iyi gelir.

MALZEMELER
1/2 FINCAN EPSOM TUZU
8 SU BARDAĞI ILIK SU
AYAKLARINIZI ISLATMAK IÇIN BIR LEĞEN
YAPILIŞI:
8 SU BARDAĞI ILIK SUYUN IÇINDE ½ BARDAK EPSOM TUZUNU ÇÖZÜN VE GÜNDE 1-2 DEFA AYAKLARINIZI 30 DAKIKA KADAR ISLATIN. SONRA IYICE Kurutun. 
2. ADAÇAYI VE BIBERIYE

Adaçayı, antibakteriyel, antiviral ve antifungal özelliklere sahiptir ve ayrıca bir büzücüdür. Biberiye, antibakteriyel / antifungal olup, aynı zamanda sıkılaştırıcıdır – bu da ter bezlerinin ter üretimini en aza indirmeye yardımcı olduğu anlamına gelir. Daha az ter, bakterilerinn yaşam imkanını azaltır.

MALZEMELER
1 ÇAY KAŞIĞI KURUTULMUŞ BIBERIYE
1-2 ÇAY KAŞIĞI KURUTULMUŞ ADAÇAYI
KÜÇÜK BIR LEĞEN

Kaynama noktasına gelen suyu leğene boşaltın ve içine biberiye ve adaçayını ilave edin. Ayaklarınızı koyacak kadar su ılındığında ayaklarınızı sokun. Her gün 30 dakika 1-2 kez bekletin. 

3. KARBONAT VE LIMON SUYU

Karbonat ayak kokusu söz konusu olduğunda mucizeler yaratabilir. Doğal olarak kokuyu kontrol etmeye yardımcı olur, bakteri / mantarları öldürür ve ayaklarınızı yumuşatır. Limon, aşırı terlemeyi önler ve aynı zamanda sıkılaştırıcıdır.

MALZEMELER
¼ SU BARDAĞI KARBONAT
8 SU BARDAĞI SU
BIR LIMONUN SUYU
BIR LEĞEN

¼ su bardak kabartma tozunun üzerine 8 fincan ılık suyu dökün. Üzerine limon suyunu da ilave edin. Ayaklarınızı içine batırın. 15-20 dakika kadar ıslatın ve sonra tamamen kurumaya bırakın. 

4. SIRKE

Elma sirkesi, kokmuş ayaklarınızı batırmak istediğiniz ilk şey gibi gözükmeyebilir, ancak aslında kokulardan kurtulma konusunda çok iyi iş çıkarır. Bakterilerin gelişmekte zorlandığı asidik bir ortam yaratır, sayıyı azaltır ve ardından koku azaltılır.

MALZEMELER
1/2 FINCAN ELMA SIRKESI
5-8 FINCAN ILIK SU
BIR LEĞEN

5-8 fincan ılık su ile ayaklarınızı ıslatın. Ardından suyun içine ½ su bardağı beyaz damıtılmış veya elma sirkesi ekleyin. Ayağınızı suya batırın. Günde iki kez 15 dakika kadar ıslatın. İşiniz bittiğinde tamamen ayaklarınızı durulayın ve kurutun. 

5. SIYAH ÇAY

Ayak kokusunu gidermek için siyah çayla ayakların ıslatılması sıklıkla bahsediliyor. Bunda çayda tanenlerin veya tanik asitin yüksek seviyede olması nedeniyle etkili olacağı düşünülür. Asit, bakteriler için düşmanca bir ortam oluştururken, aynı zamanda büzücü bir etkisi vardır. Bilimsel kanıtları olmamakla birlikte çok sık uygulanan bir yöntemdir.

MALZEMELER
5 TORBA SIYAH ÇAY
4 BARDAK SICAK SU
AYAKLARINIZI ISLATMAK IÇIN BIR ŞEYLER

4 bardak çok sıcak veya kaynar su dökün ve 5 siyah çay torbasını içine atın. 10 daika demlenmesine izin verin. Suyun sıcaklığı 20 dereceye geldiğinde ayaklarınızı sokun. Bunu günde bir kez yapın, daha sonra ayaklarınızı iyice kurutun.

Kızartma Pişirirken Eviniz Kokuyorsa birde böyle pişirmeyi Deneyin ev asla kokmuyor

  Hiç yorum yok

 


Lezzetli yiyeceklerden birisi olan kızartmayı evimiz kokması nedeniyle yemeyi pek tercih etmeyiz. Ancak bu bilgiler sayesinde artık eviniz kızartma yaptığınızda kokmayacak

Kızartma pişirirken genelde evimizin kokması nedeniyle pek tercih etmeyiz. Ancak Kızartma pişirirken bu yöntemlerden herhangi birini denerseniz eviniz artık kokmayacak.

Kolaylıkla kızartma pişirebilecek ve eviniz kokmadan kızartma keyfinı doya doya tadabileceksiniz. Kokusu nedeniyle tercih etmediğiniz kızartmayı pişirmiyorsunuz ama bu yöntemler evde kokudan eser bırakmıyor.

İşte herkesin bilmesi gereken o harika bilgiler

KIZARTMA İÇİN KESİN ÇÖZÜM

Kötü kokularla mücadele etmenin pratik yolları var. Mutfakta yaptığınız kızartma kokusunun evin tümüne yayılmasını engellemek için, kızartma yağının içine 1-2 dal maydanoz atmanız yeterli. Bu sayede göreceksiniz ki kızartma yapmak artık sizin için işkenceye dönüşmeyecek.

VANİLYA ÖZÜ İLE ODANIZDA FARKLILIK YARATIN

Eğer mutfağınızda geçmişten kalma kötü koku varsa, lambaların üzerine biraz vanilya özü sürebilirsiniz. Ampuller yandığında ortaya çıkan ısı sayesinde mutfağınıza gerçekten güzel koku yayılacaktır.

Dünyaca ünlü üniversite açıkladı: Antibiyotik yerine onu tüketin!

  Hiç yorum yok

 

Dünyaca ünlü üniversite açıkladı: Antibiyotik yerine onu tüketin!

Geleneksel olarak, boğaz ağrısı, öksürük ve vücut direncini artırmak için antik çağlardan beri kullanılan balın etkisi bilimsel olarak da kanıtladı.

İngiltere’de Oxford Üniversitesi tarafından yapılan çalışma, bir kaşık balın piyasada bulunan tüm antibiyotiklerden çok daha fazla faydalı olduğunu ortaya koydu.

İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRIYOR, ÖKSÜRÜĞÜ YÜZDE 50 AZALTIYOR

Araştırmacılar, balın etkisine dair yapılan önceki 14  çalışmadan faydalanarak arıların ürettiği doğa mucizesinin üst solunum yolu hastalıklarına (ÜSYE) karşı antibiyotik, antihistamin ve ağrı kesicilerden ortalama olarak yüzde 36 daha fazla etkili olduğunu ortaya koydu. Buna ek olarak, balın iyileşme sürecini kimi durumlarda iki güne düşürdüğünü ve öksürüğü yüzde 50’i azalttığı belirtildi.

British Medical Journal'da yayımlanan  çalışmada, "Bal, kombine semptom skorunda, öksürük sıklığında ve öksürük şiddetinde önemli ölçüde azalma ile ilişkilendirildi” ifadeleri kullanıldı.

ANTİBİYOTİK DİRENCİNİ ÖNLEMEYE YARDIMCI

Öte yandan, araştırmacılar balın ucuz ve kolay erişilebilir olduğunu ve neredeyse hiçbir yan etkisinin bulunmadığını belirtti. Çalışmanın yazarları ayrıca, üst solunum yolu hastalıkları için bal kullanmanın, aşırı antibiyotik tüketimini azaltabileceğini ve bu durumun da antimikrobiyal direnç krizi (yoğun abtibiyotik kullanımı nedeniyle virüs ve bakterilerin gelişerek ilaçlara direnç göstermesi) sorununu çözebileceğini açıkladı.

Uyandığınızda Aç karnına kaynatılan Patatesin Suyunu İçerseniz O sorun bitiyor

  Hiç yorum yok

 

Uyandığınızda Aç karnına kaynatılan Patatesin Suyunu İçerseniz O sorun bitiyor

Patates günümüzde en çok yenilen yiyeceklerden. Geçmişte Padişahların bilmediği patates şimdi zenginin de sofrasında var. Fakirinde sofrasında var. 

Patates hemen hemen her eve girebildiği gibi her restoranda ise mutlaka bulunuyor.İster hamburger ister köfte.

Ne yerseniz yanında mutlaka patates servis edildiğini görürsünüz. Dünyanın dört bir tarafında patates üretimi ve tüketimi ise rekora koşuyor.

Kimi zaman uzmanlar çok fazla kızartılmış patates tüketmenin zararlarından bahsediyor olsa da patatesin bir çok faydası bulunmakta.

Patates Besin değeri oldukça yüksek bir yiyecek. Örneğin içerisinde A,C, K , B6 ve E vitaminleri bulunmaktadır. 

Fosiller açısından zengin olan patates kalsiyum , demir, magnezyum, demir bakımındanda zengindir. Patatesin cilt sağlığına da büyük katkıları vardır.

Kimi zaman salata olarak kimi zaman püre olarak kimi zaman kızartma olarak kimi zaman çorba olarak soframızda yerini alan patatesin suyu ise çok daha faydalı çıktı. Bir çok sağlık problemine karşı bunları deneyebilirsiniz

BEL AĞRISININ İLACI PATATES SUYU...
Patatesi kaynatarak elde ettiğiniz suyu soğutup için, bel ağrısından kurtulun. Yalnız patatesi kaynatmadan önce üzerindeki siyah lekelerden iyice arındırın. İki haftada bir de
bu suyu içmeye ara verin.

Her üç kişiden birinin şikayeti olan bel ağrısı ve romatizmadan kurtulmanın bitkisel yolu patates suyu içmekten geçiyor. Patatesin faydalarının bu kadar ile sınırlı kalmadığını dile getiren fitoterapi uzmanları şunları söylüyor:
Patates suyunun faydaları arasında gastrit, kolik ve mide ülserleri ile kalp hastalıkları gibi çeşitli hastalıklar gösterilmektedir. Patates suyunun saçlara ve cilde de iyi geldiğine ilişkin veriler bulunmaktadır.

MİDE YANMASINI GEÇİRİYOR
Patates suyu çok iyi bir antiinflamatuvardır. Bel, sırt ve eklem ağrılarının giderilmesinde etkilidir. Gut hastalığında faydalıdır. Patates suyu vücudun her bölgesinde dolaşımın iyileşmesine yardımcı olur. Özellikle sabahları aç karnına içilmesi önerilir. Patates suyu sindirim sisteminin sağlıklı işleyişine yardımcı olur. Kabızlık, ishal, şişkinlik, mide yanması ve hazımsızlık gibi problemlere karşı etkilidir.

SABAH AÇ KARNINA İÇİLİRSE!
Sabahları içilen patates suyunun reflü hastalarına iyi geldiği yönünde veriler bulunmaktadır. Patates suyu vücuttan zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Karaciğerin ve safranın temizlenmesinde faydalıdır. İdrar yollarında taş oluşumunu da azaltır. Saç köklerini besler, daha gür ve sağlıklı saçlara kavuşmanıza katkı sağlar. Bunun için patates suyunu, yumurta akı ve bal ile karıştırıp saçlarınıza uygulayın ye yarım saat sonra saçlarınızı şampuan ile durulayın

PATATES SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?
Patates suyu kanser hücrelerini öldürür, şeker hastalığına iyi gelir, gastrit için en etkili tedavidir ve tansiyonu düşürür.
Modern tıp kadar etkili olan bir diğer tedavi yöntemi ise doğal tedavi yöntemidir. ve patates suyunun inanılmaz faydaları vardır. Meyve suyu gibi içilebilen patates suyu şeker hastaları için, kanser hastaları için ve yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığa faydal
arı yüzyıllar öncesinden bilinmektedir.
Patates aslında çiğ olarak tüketildiğinde oldukça faydalıdır. Fakat her patates tedavi için kullanılmaz. Özellikle yeşil kabuklu patatesler içerdiği toksinler itibarıyla önerilmez ve soyulması gerekir.

İŞTE PATATES SUYUNUN FAYDALARI

GASTRİT TEDAVİSİNDE PATATES SUYU'NUN FAYDASI:
Bir bardak suya bir yemek kaşığı patates suyunu ekleyin ve sabah öğle akşam olmak üzere yemeklerden 30 dakika önce için.

KANSER HÜCRELERİNİN YOK OLMASI İÇİN PATATES SUYU:
Dr. Kagamine Akita, Japonya Üniversitesinde çiğ patates ve suyundan yaptığı deneylerde farelerin tümör hücrelerinin büyümesini önleyici özelliği olduğunu kanıtlamıştır. Yaptığı çalışma Kanser uluslararası kongresinde yayınlanmıştır. Almanya’daki kongre büyük heyecan yaratmıştır.

YÜKSEK TANSİYON İÇİN PATATES SUYU:
Bugün patates suyu kalp hastaları, yüksek tansiyon, diyabet, romatizma gibi hastalıkların tedavisinde ve böbrek, karaciğer hastalıkları ile mücadelede etkin bir araç olarak kullanılmaktadır.

Unutmadan Sadece Kaynatılmış Patates Suyu Değil Çiğ patates suyuda faydalı.

 PATATES SUYU ZAYIFLATIYOR;
Çiğ patates suyu, sindirim sistemini uyarır, doğal bir anti-inflamatuar olarak hareket eder ve vücudun optimum pH dengesini sağlamaya yardımcı olabilecek alkali bir besindir.Patates suyu mide ülseri ve karaciğer bozuklukları tedavi etmek için de kullanılagelmiştir. Çiğ patates suyu içmek karaciğeri temizler, kabızlığı engeller ve giderir. Çiğ patates suyu sindirimi hızlandıran, kolonda “dost” bakterilerin üremesini sağlayan özlerden oluştuğu için kilo vermeye yardımcı olabilir.

28 Ağustos 2020 Cuma

7 Gün boyunca 1 Kaşık kadar Yemek Vücudu Yeniliyor o sorun geçiyor

  Hiç yorum yok


7 Gün boyunca 1 Kaşık kadar Yemek Vücudu Yeniliyor o sorun geçiyor

Yüzyıllardır yapılan araştırmalar uzun bir yaşam için hayat şartlarının yanı sıra yediğimiz içtiğimizin büyük önem taşıdığını ortaya çıkarıyor.

Zaman zaman televizyonda görürsünüz 100 yaşını devirmiş insanlar uzun yaşam sırlarını paylaştı diye.

Bir çoğunun doğal ürünlerle beslendiğini görürüz. Doğamız bir çok doğal nimetle doludur.

İşlenmiş gıdalardan ve doğal olmayan yağlardan uzak durmamız gerekiyor. Bugünkü içeriğimizde sizlere Herkesin bilmesi gereken Zeytinyağı mucizesinden bahsedeceğiz. Sizlerde arkadaşlarınızın faydalanması adına paylaşmayı ihmal etmeyin:

Uzun ve sağlıklı yaşamın sırları bir yemek kaşığı zeytinyağında gizli! Her sabah çiğ badem ve çiğ cevizle tüketilen zeytinyağının vücutta yarattığı etkisi inanılmaz...

Spordan uzak kalmak ve sürekli işlenmiş gıda tüketmek, birçok kronik hastalığa zemin hazırlıyor. Eğer yaşamınız boyunca kilonuza dikkat etmez, yemek konusunda bilinçli hareket etmez ve sigara kullanırsanız bazı hastalıklar kader değildir, bu şekilde yaşamak birçok hastalığa davetiye çıkarır. Örneğin kalp hastalığı; kaderden ziyade bilinçsiz yaşamın bize getirdiği bir sağlık sıkıntısıdır.

Tıp literatürüne giren ve bilimsel olarak ömrü uzattığı bilinen tek bir diyet var: Akdeniz diyeti! Akdeniz diyetinin içinde Ege mutfağından sebzeler, meyveler, baklagiller, zeytinyağı, balık, ceviz, fındık ve bademin olduğu zengin ve sağlıklı yiyecekler bulunuyor. Bu diyette doymamış yağ asitlerinin zengin olması, antioksidan bakımından zengin kaynakların tüketilmesi ve lif içeriğinin güçlü olması sayesinde beyin sağlığını korur, sindirim sistemini destekler.

Akdeniz diyeti uyguladığınızda;

Depresyon ve parkinson hastalığına yakalanma riskini azaltır
Damar tıkanıklığına engel olur ve kalp krizi riskini azaltır
Tansiyonu dengeler
Alzheimer'a karşı korur
hazımsızlık problemi ortadan kalkar

Akdeniz diyetinde yer alan zeytinyağı her gün düzenli olarak çiğ badem ve ceviz ile tüketildiğinde kalp hastalığına karşı kalkan oluşturduğunu söylüyor bilim insanları. Kalbi korumasının yanı sıra çağımızın en tehlikeli hastalıklarından biri olan alzheimer'a yakalanma riskini de azaltıyor.

Düzenli olarak her sabah tüketilen zeytinyağı hem obeziteden koruyor hem de kanser riskini azaltıyor. Ancak bu zeytinyağının bu etkilerinden yararlanmak için erken hasar sızma zeytinyağı kullanmanız gerekli.

Karaciğerdeki Toksinleri 3 Günde Atıyor

  Hiç yorum yok


Evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz doğal kür ile 3 gün içerisinde karaciğerinizde biriken zararlı toksinleri vücudunuzdan dışarı atabilir, karaciğerinizin yenilenmesini sağlayabilirsiniz. Peki, karaciğeri temizleyen kür tarifi nedir? İşte karaciğerdeki toksinleri atan bitkisel kür…

Birçok kişi abur cubur ile beslenme alışkanlığına sahip. Ancak bu beslenme alışkanlığı genel olarak vücutta toksinlerin birikimine sebebiyet verir. Bu durum da sindirim sisteminin, karaciğerin ve diğer organların yorulmasına neden olur. Zamanla, bu abur cuburlar karaciğerde hasara ve bazı geri dönüşü olmayan hastalıklara neden olur. Bu nedenle ara ara karaciğerin temizlenmesi için bitkisel kürlerden faydalanmak gerekiyor. Bu sayede karaciğerin rahatlamasını ve daha iyi çalışmasını sağlarız. Sizin için karaciğerdeki toksinleri atan bitkisel kür tarifini derledik. İşte karaciğerdeki toksinleri dışarı atan kür için gerekli malzeme listesi ve hazırlanışı…


MALZEMELER


2 yemek kaşığı rendelenmiş zencefil

1 limon suyu

2 kereviz sapı

1 su bardağı domates suyu

Bir tutam acı biber

Bir tutam kimyon

NASIL YAPILIR?


Blenderın içerisine listedeki tüm malzemeleri atarak homojen bir hale gelinceye dek karıştırın. Ardından bir bardağın içerisine alın ve 3 gün boyunca her sabah aç karına hazırladığınız bu içeceği için. 3 günün sonunda farkı kendinizde hissedeceksiniz. Her sene 2-3 kere bu kürü yapmak karaciğer sağlığı açısından oldukça faydalıdır.


KULLANILAN MALZEMELERİN SAĞLIĞA FAYDALARI


Bu kürün içerisinde yer alan zencefil vücuttaki toksinlerin ve serbest radikallerin neden olduğu hasarı önleyerek karaciğer kanseri riskini azaltır. Yüksek C vitamini içeriğine sahip olan limonda karaciğerin korunmasını sağlar. Domates suyu kilo vermeyi hızlandırarak kolesterolü düşürür ve iltihap oluşumunu engeller. İştahın bastırılmasını sağlayan kırmızıbiberde uzun süre tokluk hissi sağlar ve iltihabı azaltır. Kimyon, özellikle diyabet hastaları için oldukça faydalı olacaktır. 

1 Bardak Maden Suyuyla 3 Kaşık Yoğurdu Karıştırıp Yerseniz o sorun geçer

  Hiç yorum yok

 1 Bardak Maden Suyuyla 3 Kaşık Yoğurdu Karıştırıp Yerseniz o sorun geçer

Doğal Olan her şeyin sağlığımıza faydası var. Doğal olmayan bir çok şeyden insanlar yavaş yavaş kaçmaya başladı.

Sağlık Açısından faydalı bir çok karışımın yararlarını ise internet sayesinde öğrenebiliyoruz.

Bazen arkadaşlarımızın bazen medyanın bazense doktorların paylaştıkları ışık tutuyor.

Şimdi Sizlerle paylaşacağız bu harika karışımları sizlerde arkadaşlarınıza önerip onları faydalanmasını sağlayabilirsiniz.,

Unutmayın bilgi paylaştıkça çoğalan bir hazinedir. Gelelim O herkesin bilmesi gereken mucize karışımlara:

Sağlıklı yaşamın sırrı sağlıklı beslenmekten geçer. İşte sağlıklı bir yaşam için hayatınızdan asla çıkarmamanız gereken besinler ve beslenme alışkanlıkları...

YEŞİL ÇAY

Sabah aç karnına içilen 1 bardak yeşil çay, yüksek enerji veriyor, yorgunluğu önlüyor. Ancak yeşil çayın faydaları bununla da bitmiyor. Doğal antioksidan içeren yeşil çay kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. Eğer yeşil çayın içine limon ve karanfil eklerseniz, etkisi artıyor.

TARÇINLI SÜT

Bir fincan sıcak süte bir çay kaşığı toz tarçın ekleyip karıştırıp içerseniz yağ yakmaya yardımcı oluyor. Çünkü, sütteki kalsiyum metabolizmayı hızlandırıyor. Sütteki protein, uzun süreli tokluk hissi veriyor, açlık krizlerini önlüyor. Ayrıca, tarçın insülin değerini düzenliyor, tatlı isteğini kesiyor. İkindi ve yatsı saatlerinde içmeniz tavsiye ediliyor.

KIZILCIK SUYU

Yüksek oranda C vitamini içeren kızılcık suyu, idrar yollarını temizlemeye yardımcı oluyor.Doğal antibiyotik etkisi gösterip enfeksiyonları temizliyor. Diş eti kanaması veya diş eti çekilmesine iyi gelen kızılcık suyunu ara öğünlerde içebilirsiniz.En iyi fayda için evde kendiniz yapmalısınız ve şeker ilave etmemelisiniz.

MADEN SUYU VE AYRAN

Göbek ve basenlerdeki yağları yakmak için maden sulu ayran içmek, mucizevi etki gösteriyor. Bir bardak doğal maden suyuna 3 yemek kaşığı yoğurt ekleyip iyice karıştırın.

Maden sulu ayranı her gün bir bardak içebilirsiniz.Yağ yakıcı etkisiyle birlikte genel vücut sağlığını güçlendirir ve ödem söktürmeye yardımcı olur. Bu tarifi gece yapıp içerseniz rahat uyumanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz. Ayrıca, uyku sırasında metabolizmanın çalışmasına yardımcı oluyor ve kilo vermeyi kolaylaştırıyor.

SICAK ÇİKOLATA
Her gün bir fincan sıcak çikolata içmek, mutluluk hormonlarından serotonin salgılamaya yardımcı oluyor.

Depresyon ve mutsuzluğa iyi geliyor. Çikolatanın ana maddesi kakao, polifenol açısından zengindir.Kötü kolestrolü ve kalp krizi riskini düşürüyor. Bir fincan sıcak çikolata 200 kaloridir. Akşamüstü içerseniz daha faydalıdır.

PORTAKAL SUYU
Sabah aç karnına içilen taze portakal suyu bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardım ediyor. Mükkemmel bir C vitamini kaynağıdır. Kuvvetli bir antioksidandır ve hastalıklara karşı korur. Yorgunluktan şikayetçiyseniz her sabah taze sıkılmış portakal suyu için günden güne enerjinizin yükseldiğini göreceksiniz.

TÜRK KAHVESİ

Yemeklerden sonra içilen sade Türk kahvesi metabolizmayı çalıştırıyor ve sindirimi kolaylaştırıyor. Ancak yanında bir büyük bardak su içmelisiniz. Yapılan araştırmalar, kahvenin bağırsakları çalıştırdığını gösteriyor. Her gün 2 fincan sade Türk kahvesi içmek kabızlığın giderilmesine yardımcı oluyor.

DOMATES SUYU

C vitamini ve likopen içeren domates, kanser türlerine karşı korumaya yardımcı oluyor. Makinede sıkıp taze domates suyu elde edebilirsiniz. Bir bardak domates suyu 30 kaloridir. Likopen içeren domates suyu kalp sağlığını güçlendiriyor. Kordiyavasküler hastalık riskini azaltıyor. Ara öğünlerde 1 bardak taze domates suyu içebilirsiniz.

Evet tamamı organik ve sağlıklı karışımlardan oluşan bu bilgileri sizlerde arkadaşlarınızla paylaşıp onların faydalanmasını sağlayabilirsiniz..

Koronavirüs ilacı bulundu iddiası! 'Aviptadil' 4 günde iyileştiriyor

  Hiç yorum yok



Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının merkez üssü olan ABD'den umut verici açıklamalar geldi... İsviçre merkezli Relief Therapeutics isimli şirketin ürettiği 'aviptadil' isimli ilaç insanlarda kullanıldı ve yoğun bakımdaki hastayı 4 günde iyileştirdi

İsviçre merkezli Relief Therapeutics isimli şirket ciğerleri koruyan peptit maddesinin sentetik versiyonu olan aviptadil isimli ilaç için patent başvurusu yaptı. İlacın koronavirüs yüzünden solunum sıkıntısı yaşayan hastaları hızla iyileştirdiği açıklandı. Covid-19 yüzünden solunum sıkıntısı yaşayan ağır hastaları iyileştirdiği tespit edilen RLF-100 isimli bir ilaç uluslararası kamuoyunda gündem oldu.

Hızla onay programına dahil edildi

İsviçre'nin en büyük ikinci kenti Cenevre merkezli Relief Therapeutics Holdings isimli şirket, solunum yolu sıkıntısı çeken hastaları iyileştiren bir ilacın ABD'deki kullanımı için hızlı onay programına dahil edildiğini açıkladı. Şirketin geliştirdiği ilaç ciğerleri koruyan doğal peptit maddesinin sentetik bir hali olarak kullanılıyor.

Ağır solunum sıkıntısı çekenler

RLF-100 ya da aviptadil olarak anılan ilacın, koronavirüs sebebiyle solunum sıkıntısı çeken ağır hastaları iyileştirmede kullanıldığı belirtildi. Yetkililer, ilacın henüz 70 hastada kullanıldığını ve ikinci klinik test aşamasında olunduğu kaydedildi.

4 günde oksijen tüpünden kurtuldu

Amerikan medyasına yansıyan haberlerde ilacın Houston Methodist Hastanesi'nde görevli doktorlar tarafından kullanıldığı ve çok ağır hastaları çok kısa bir sürede iyileştirdiği belirtildi.

Yapılan açıklamada salgının, iki akciğer nakli olan fakat vücudu bunu reddeden 54 yaşındaki bir Covid-19 hastasının RLF-100 kullandıktan 4 gün sonra sağlığına kavuştuğu ve oksijen tüpünden kurtulduğu belirtildi. Buna benzer 15'ten fazla örnek olduğu açıklandı.

Öte yandan ilacı Brezilya'daki bağımsız laboratuvarlarda inceleyen bilim insanları aviptadil isimli ilacın SARS virüsünün akciğer hücrelerinde ve bağışıklık sisteminde çoğalmasını engellediğini tespit etti.