ilginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağustos 2020 Pazar

Uyumadan Soda - Limon ve Yoğurdu Karıştırıp Yerseniz o sorunu geçiriyor

  Hiç yorum yok
Ağustos 23, 2020


Bugün Size harika bir üçlü karışımdan bahsedeceğiz. Limon ve Yoğurt üzerinede soda.. Bakın ne gibi etkileri var

Limon genelde C vitamini deposu olması nedeniyle sık sık tüketilmesi gereken bir besindir.

Yoğurt ise vücudumuza birden fazla faydaları olan harika bir besindir. Yoğurdun limon ve Soda ile birleştirilip tüketilmesi durumunda ise mucize etkileri vardır.

Hazırlayacağınız bu karışım hem midenizi rahatlatacak hem sindirim sisteminizi düzene sokacak. Hemde hızlı bir şekilde kilo vermenize katkı sağlayacak.

Tamamen mide dostu olan bu uygulamayı hazırlamak ise oldukça basit

Yapmanız gereken 3 ürünü karıştırmak ama nasıl?

3 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurt
1 adet maden suyu
Yarım limon suyu

HAZIRLANIŞI:

Taze limon suyunu yoğurdun üstüne dökün. Daha sonra yavaş bir şekilde maden suyunu ekleyip ayran görünümünü oluşturun.

Bu uygulamayı 2 ay boyunca düzenli olarak yapmanız durumunda kesin sonuç alacağınızı göreceksiniz.

Düzenli olarak günde 2.5 litre su tüketmeyi ve günlük 1 saat yürümeyide eklerseniz sonuca eminiz şaşıracaksınız..

Read More

20 Ağustos 2020 Perşembe

Diş Macunu İle Temizleyebileceğiniz 9 şey

  Hiç yorum yok
Ağustos 20, 2020


Diş macunu dişlerinizi temizlemek ve diş sağlığını korumanın yanı sıra ev için de mükemmel bir temizleyicidir.

Bu yazıda, bir diş macunuyla ayakkabıları, mücevherleri ve hatta tuvaleti temizlemenin birkaç şaşırtıcı yolunu öğreneceksiniz.

1. Kirli ayakkabıları temizleyin
Önce kirli ayakkabılarınızın tabanlarını ıslatın ve sonra diş macunu uygulayın. Küçük, dairesel hareketlerle ovun, sonra su ile iyice yıkayın. 
Diş macunu, yumuşak ve aşındırıcıdır. Ayakkabılardaki sürtünme izlerini ve kirleri temizlemek için idealdir.

2. Mücevherleri temizleyin ve parlatın
Diş macununun hafif aşındırıcı özelliği, gümüş takılar için harika bir temizleyici olmasını sağlar.
Yüzeydeki kirden kurtulmak için yumuşak bir bezle diş macunu uygulayın. Zorlu kirleri diş fırçasıyla ovabilirsiniz. Parlatmak için durulayın ve silerek temizleyin. 

3. Sisli araç farlarını temizleyin
Basitçe bir miktar diş macununu farlara sürün ve arabanızdaki farların bulanıklığını gidermek için dairesel bir hareketle ovun. Sonra temiz bir bez yardımıyla silin.

4. Tuvaleti temizleyip tazeleyin
Kimyasal kokulara duyarlıysanız, tuvaletinizi temizlemek ve tazelemek için hızlı bir yol arıyorsanız, o zaman diş macunu işinize yarar. Klozete diş macunu dökün ve fırçalayın

5. Halıdaki lekeleri temizleyin
Kurtulamadığınız o sinir bozucu halı lekeleri için birkaç damla diş macunu ile lekeleri ovun ve ıslak bir bezle silin. İşte bu kadar!

6. Biberon kokuları çıkarın
Süt kokusunu biberondan çıkarmak için, biberona ılık su ve çok az diş macunu koyun. Çalkalayın ve durulayın.

7. Mürekkepleri duvarlardan çıkarın
Beyaz diş macunu duvarlardan mürekkep lekelerini çıkarmak için gerçekten etkili bir temizleme ürünüdür. Diş macununu, mobilya gibi diğer ev eşyalarınızdaki lekeleri çıkarmak için de kullanabilirsiniz. 

8. Ütüyü temizleyin
Zamanla ütülerde sert, çıkmayan lekeler oluşur. Ütünün alt kısmını diş macunu ile kolayca ovuşturarak temizleyebilirsiniz.

9. Kromu temizleyin ve parlatın
Evinizde krom armatürleri, sadece bir parça diş macunu sürüp yumuşak bir bezle ovarak parlatın. İyice durulayın ve temizleyin.

Read More

16 Ağustos 2020 Pazar

Keçi Boynuzunun Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir?

  Hiç yorum yok
Ağustos 16, 2020

 

  • Keçi Boynuzunun Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Keçi Boynuzunun Az Bilinen Faydaları


Keçi Boynuzu Nedir?

Baklagiller familyasından bir türü olan Keçiboynuzu, Akdeniz'de yetişen ancak kıymeti çok fazla bilinmeyen en değerli doğal bitki kaynaklarından biridir. Akdeniz ikliminin bir bitkisi olması ile beraber, çalı veya ağaç formunda çeşitleri yer almaktadır.

Türkiye'nin Akdeniz şeridinde yetişmesi ile beraber Tunus, Pas, İsrail ve Yunanistan anavatanlarıdır. Latince isminin yanı sıra Türkiye'de Harnup ya da Keçiboynuzu şeklinde bilinmektedir. Ayrıca sunduğu lezzetli yanı ile beraber keyifle tüketilen önemli ve enerji verici besin kaynakları içerisinde yer alıyor.

Keçi Boynuzunun Faydaları Nelerdir?

Yüksek besin değeri ile beraber keçiboynuzu farklı tüketim yöntemleri üzerinden, Türkiye'de son dönemlerde çok fazla değerlendirilmeye başlandı. Özellikle insan sağlığı açısından sunduğu faydalar ile Keçiboynuzu büyük öneme sahiptir.

- Akciğer kanserini önleyici bir etkiye sahiptir.


- Grip ve benzeri hastalıklara iyi gelir.
- Öksürüğü giderici bir etkisi bulunur.
- Nefes darlığına karşı etkilidir. Balgam söktürür ve göğsü yumuşatmak ile beraber bronşları açar.
- Vücutta yer alan zararlı radyasyonların dışarı atılmasına imkan verir.
- Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına karşı iyi gelir.
- İltihap ve yaraları iyileştirme de oldukça etkilidir.
- Ağız ve diş sağlığı konusunda oldukça faydalıdır.
- Kalp ve damar sağlığı için faydalı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle kalp çarpıntısını önleyici bir etkisi bulunur.

- Kandaki zehirli maddelerin dışarı atılmasına olanak verir ve yok eder.

Bu şekilde pek çok farklı faydası ile Keçiboynuzu günümüzde en sağlıklı ve önemli doğal bitki kaynakları içerisinde yer almaktadır.

Keçiboynuzunun İçeriğinde Neler Var?

Zengin bir vitamin ve mineral deposu olarak öne çıkan Keçiboynuzu, oldukça ve zengin bir önemli içeriklere sahiptir. Özellikle A vitamini ve C vitamini açısından güçlü bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda karbonhidratlar ve yağlar ile beraber sodyum açısından oldukça zengindir. İçerdiği zengin elementler ve doğal kaynaklar ile yüksek besin değeri üzerinden keçiboynuzu düzenli tüketilmesi gereken önemli bitkilerden biridir. Ayrıca fosfor, folat, demir, magnezyum ve potasyum gibi daha birçok önemli besin kaynağını bünyesinde barındırıyor.

Keçiboynuzu Nasıl Tüketilir?

Özellikle keçiboynuzu pekmezi çok fazla tüketilmektedir. Hem çocuklarda hem yetişkinlerde sağlıklı bir yaşam sürebilmek için düzenli olarak kullanılabilir. Yetişkinler sabah ve akşam belli miktar üzerinde tüketebilir. Bebekler ve çocuklar için ise bir tatlı kaşığı kadar miktar yeterlidir. Büyükler adına bir yemek kaşığı kadar miktara sahip keçiboynuzu pekmezi kullanılabilir. Ayrıca herhangi bir sıvı maddesi veya su ile birlikte de alınabilmektedir.

Doğrudan keçiboynuzu olarak da sebze meyve şeklinde tüketilebilmektedir. Özellikle enerji verici olması ve daha zinde bir vücut imkanı konusunda keçiboynuzu çok güçlü bir potansiyele sahiptir. Cinsel açıdan daha sağlıklı bir yaşam imkanı verirken, gün içerisinde odaklanma sağlayarak stres ve kaygıyı azaltır. İsteğinize uygun olarak farklı şekillerde keçiboynuzunu ele alarak tüketebilirsiniz.

Keçi Boynuzu Neye İyi Gelir?

Keçiboynuzu insan sağlığı açısından pek çok duruma karşı iyi gelir. Özellikle başta akciğer kanserini önlemek amaçlı çok güçlü bir etkiye sahip olduğunu söylemek gerekir. İçerdiği E vitamini sayesinde kemik erimesini önler ve kansızlığa karşı çok iyidir. Mide şişkinliğini giderir ve mideyi daha kuvvetli hale getirir. Aynı zamanda birçok değişik bağırsak parazitleri temizleme konusunda oldukça etkilidir. Kalp ve damar sağlığını korunması ile beraber hızlı şekilde yaraların iyileşmesine fırsat verir.

Keçiboynuzu Zararlı mı?

İhtiva ettiği yüksek besin değerleri sayesinde keçiboynuzu sağlıklı biçimde tüketilebilir. Ancak bazı ciddi sağlık sorunları yaşayan kişilerin mutlaka kullanmadan önce, uzman bir doktora başvurması büyük bir öneme sahiptir. Önemli miktarlarda besin ihtiva ettiği için bazı vücutlara fazla gelebilir. Bu da alerji gibi problemler ile beraber birtakım sorunlar oluşturabilir. Bunun dışında keçiboynuzu sağlıklı biçimde ve dengeli miktar üzerinden tüketilebilir. 

Read More

Koltuk Altı Bölgesine 1 çay kaşığı Tuz dökerseniz o sorun biter

  Hiç yorum yok
Ağustos 16, 2020

 

Koltuk Altı Bölgesine 1 çay kaşığı Tuz dökerseniz o sorun biter

Koltuk Altı Bölgesine 1 çay kaşığı Tuz dökerseniz o sorun biter

Bir Çoğumuz koltuk altı bölgemizin terlemesinden dolayı rahatsız oluruz. Kıyafetlerimizde oluşan lekeler çok sinir bozucu olabiliyor çünkü.

Oluşan bu lekeler kıyafetlerimizde kötü görüntü oluşturabiliyor.

Hızlı bir şekilde bu lekelerden kurtarabilen harika bir yöntem var aslında. Çoğunuz belkide daha önce bilmiyordunuz.

Koltuk altı terlemesi nedeniyle kıyafetlerde oluşan ter lekelerinden kurtulmak için Milliyet'in Pembenar eki harika bir kaç çözüm yolu önermiş bunlardan birisi de tuz yöntemi.

Tuz yöntemi kıyafetinizdeki eski ter lekelerinin de kısa süre içerisinde çıkmasına yardımcı olacaktır. Ter lekesi olan kıyafetinizin lekeli kısmını ıslatın. Üzerine bir miktar su ilave edin.

12 saat lekenin üzerinde tuzu bekletin. Daha sonra bir kez daha ıslatın ve tuz dökün. Kumaşı hafifçe çitileyin. Ardından çamaşır makinesinde yıkayın. Lekelerin çıktığını göreceksiniz.

Tuz Yöntemi Haricinde her evde mutlaka bulunan Sirkede çözüme ulaşmanızı sağlıyor 

Sirke yöntemi ise şu şekilde:

Ter lekesi oluşan kıyafetinizi su dolu bir leğenin içerisine koyun. Daha sonra leğenin içerisine bir miktar sirke ilave edin. Ve karışımda kıyafetinizi bekletin.

Bu yöntemi beyaz giysilerde kullanırken dikkatli olun. Sirke kıyafetinizi sarartabilir. Bu nedenle ek olarak beyazlatıcı kullanmanız gerekebilir.

Read More

15 Ağustos 2020 Cumartesi

Karbonat Ekleyin O sorunu geçiriyor ve daha da..

  Hiç yorum yok
Ağustos 15, 2020

 

Nohut Pişirirken Mutlaka 1 Kaşık Karbonat Ekleyin O sorunu geçiriyor ve daha da..

Nohut Pişirirken Mutlaka 1 Kaşık Karbonat Ekleyin O sorunu geçiriyor ve daha da..

Lezzeti itibariyle en çok tercih edilen yemeklerden birisi kuşkusuz nohut yemeğidir. İster etli yapılsın ister tavuklu isterseniz sade olarka yapılsın her türlü nohut yemeği tercih nedenidir.

Sokak kültürü içerisine bile girmiştir nohut. Öyleki nohutlu pilavın olmadığı satılmadığı yer kalmadı.

Nohut hayatımızda işte böylesine önemli bir yer tutuyor. Nohut yemeklerini sıkça yapmalı ve çocuklarımıza mutlaka alıştırmalıyız.

Çünkü nohutun bir çok faydası var.

Nohudun başlıca faydası diyabeti önleyen bir yiyecektir. Ve kilo alımını durdurmaya yardımcı olur. Harika bir protein kaynağı olan nohut aynı zamanda iyi bir sindirim sistemi dostudur.

Kalp hastalıklarını önleme ve kan basıncını düzenleme gibi görevleri de bulunmaktadır.

Peki Nohudu daha lezzetli bir şekilde getirmek için neden karbonat eklemeliyiz?

Nohudun daha kolay pişmesi ve daha lezzetli olması için bir gece önceden ıslatılması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Ancak buna rağmen nohut pişmiyor, taneleri taş gibi sert kalıyor ve asla yumuşamıyorsa bir malzemeden yardım almalısınız.

Özellikle ithal olmayan, yerli nohut türlerinde gözüken yumuşamama sorununun önüne geçmek için yapmanız gereken bir gece önce nohutları bıraktığınız ıslama suyuna yarım çay kaşığı karbonat eklemek. Zira karbonat, nohutların pişerken daha çabuk yumuşamasını sağlarken zarlarının çıkmasını sağlayarak pişirme süresini de kısaltacak. Ayrıca nohut yedikten sonra oluşan gazın da önüne geçecek.

Nohut Pişirirken Sizde bu yöntemden yararlanabilirsiniz. Faydasını göreceğinize eminiz. Arkadaşlarınızla paylaşıp onların da faydalanmasını sağlayabilirsiniz.

Read More

Evde Koronavirüs Hastası Varsa Hangi Önlemler Alınmalıdır?

  Hiç yorum yok
Ağustos 15, 2020

 

Evde Koronavirüs Hastası Varsa Hangi Önlemler Alınmalıdır?


Yeni tip koronavirüse yakalanan herkes hastalığı şiddetli olarak geçirmediği için hastane yerine evde tedavi uygulanıyor. Koronavirüse yakalanan kişi tedavisine evde devam ederken evde yaşayan diğer insanların yeni tip koronavirüse yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Bu sebepten ötürü evde koronavirüs hastası varsa uygulamanız gereken bazı önlemler bulunuyor. Peki, evde koronavirüs hastası varsa hangi önlemler alınmalıdır?

Evde Koronavirüs Hastası Bulunuyorsa Alınması Gereken Önlemler

Ülkemizde günlük vaka sayıları hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde koronavirüs vakaları için hastaneye yatış şartları değişmişti. Sağlık Bak anlığı tarafından alınan karara göre kas-eklem ağrıları, karın ağrısı veya ishal, ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, koku veya tat alma bozukluğu olan hastaların bakımları evde yapılacak. Peki, evde koronavirüs vakası varsa hangi önlemler alınmalıdır?

1. Koronavirüs Hastasına Özel Bir Oda Ayırılmalıdır

The Conversation'da bir rapor yayımlandı ve evde COVID-19 vakası varsa alınması gereken önlemler paylaşıldı. Yayımlanan rapora göre böyle bir durumda yapılması gereken en önemli adımlardan bir tanesi koronavirüs hastasının kendisine ait bir odada kalmasını sağlamaktır. Zira yeni tip koronavirüste sosyal mesafenin ayarlanması oldukça önemlidir.

Evinizde koronavirüs hastasına ayıracak boş bir odanız yoksa COVID-19 hastası, evde yaşayan diğer insanlardan mümkün olduğunda uzak mesafede yatmalıdır. Özellikle yaşlı veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin koronavirüs hastası ile arasındaki mesafe olabildiğince fazla olmalıdır.

Covid-19: Yedi Milyar İnsan Nasıl Aşılanacak?

2. Evinizi Düzenli Olarak Havalandırmalısınız

Evi sürekli havalandırmanız gerekiyor çünkü eve koronavirüs vakası varsa evi havalandırmak oldukça önemlidir. Koronavirüs vakasının yer aldığı evde bulunan herkes maske takmalıdır. Koronavirüs hastası da gün boyu maske takmalıdır. El hijyeni de oldukça önemlidir. Ellerinizi düzgün bir şekilde sık sık yıkamanız gerekiyor. 

3. Koronavirüs Hastası Yeterli Miktarda Su İçmelidir

Rapora göre koronavirüs hastasının yüksek ateşi olduğunda dolayı terleyerek sıvı kaybedeceği için yeterli miktarda su içmelidir. Koronavirüs hastası protein, vitamin ve mineral yönünden zengin yiyecekleri tüketmelidir. Koronavirüs vakaları bağışıklık sistemine tepkisi sonucu yorgun hissederler. Bu sebepten dolayı bol miktarda dinlenmeleri önemlidir.

4. Koronavirüs Hastasının Kullandığı Eşyalar Özel Olmalıdır

Yeni tip koronavirüsün diğer insanlara bulaşmaması için hijyen de oldukça önemlidir. Koronavirüs hastasının kullandığı havlular, bardaklar, telefonlar, tabaklar gibi günlük kullanılan eşyalar özel olmalıdır. Yani koronavirüs vakası ile ortak kullanılmamalıdır. Çarşaflar çırpılmadan yatağa serilmelidir. Kullanılan kıyafetler ve çarşaflar doğrudan çamaşır makinesine koyularak yıkanmalıdır.

5. Ev Düzenli Olarak Temizlenmelidir

Yeni tip koronavirüs vakasının bulunduğu ev düzenli olarak temizlenmelidir. Tezgah ve masa gibi yüzeyleri her gün sabunlu sıcak su ve ardından dezenfektan ile temizlemelisiniz. Kapı ve dolap kolları, lamba butonları, tuvaletler, lavabolar ve musluklar gibi sık dokunulan ortak yüzeyleri sık sık temizlemeye özellikle dikkat edin.

Evinizde yeni tip koronavirüse yakalanmış bir kişi varsa yukarıda yer alan adımları uygulamanız oldukça önemlidir. Koronavirüs hastası her zaman hissettiğinden daha kötü hissetmeye başlarsa kesinlikle tıbbi yardım almak için hastaneye gitmelisiniz. 

Read More

Dünyanın en derin çukurunda ne var? İşte büyük gizemin merak edilen yanıtı!

  Hiç yorum yok
Ağustos 15, 2020

 

Dünyanın en derin çukurunda ne var? İşte büyük gizemin merak edilen yanıtı!

Üzerine bastığımız toprağın derinlikleri hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Bu sorunun cevabı için dünyanın en derin deliğine bir göz atmak lazım. İşte dünyanın en derin deliğinde ulaşılan sonuçlar!

Dünyanın en derin çukurunda ne var? İşte büyük gizemin merak edilen yanıtı!

Batı Rusya'nın derinliklerinde, nereye bakacağınızı biliyorsanız, küçük bir hurda metal yığını bulacaksınız. Bu o kadar da heyecan verici gelmeyebilir size ilk adımda. Ancak dikkatli bakarsanız, yere cıvatalanmış büyük bir metal disk bulacaksınız. Bu sadece herhangi bir eski disk değil, Dünya'nın derinliklerine 12 kilometreden fazla inen deliğin girişi.

Karşılaştırmalı olarak bakacak olursak, 12 kilometre ne kadar derindir? Okyanusun en derin noktası olan Mariana Çukuru'ndan daha derin diyebiliriz. Aslında, bu şimdiye kadar gezegenimizde kazılmış en derin delik.

Bu deliğin adı Kola Süper Derin Sondaj Deliği ancak bu deliğin petrol çıkarmakla hiçbir ilgisi yok. Sondaj deliği, sadece bilim için var. 

Sovyet bilim insanları, 1970'lerde Dünya'nın yüzeyini delerek derinlemesine incelemeye başladığında, amaçları gezegenin kabuğunun içeriği hakkında daha fazla bilgi edinmekti.

Hank Green, SciShow'un 2014 yılına ait bir bölümünde, "Gerçek şu ki, ayaklarımızın altında ne olduğu hakkında, Güneş Sisteminin diğer tarafına kıyasla daha az şey biliyoruz" demişti. 

24 yıl boyunca bilim insanları bu proje üzerinde çalıştılar. Umdukları kadar derine inemediler ancak 1994 yılında 12 kilometreyi aşmışlardı.

24 yılda ulaşılan nokta küçümsenecek bir şey değil, çünkü bu delik hala rekorunu koruyor. Bilim insanlarının bu kadar derine inmek için geliştirmeleri gereken matkap teknolojisi oldukça dikkat çekici.

Peki tüm bu zorlu çalışmalardan ne öğrendik? Green'in videosunda açıkladığı gibi, çok şey!

Birincisi, Dünya'nın kabuğunun 12 kilometre derinliğinde su bulunması, kendi gözleriyle görmeseler bilim insanlarının aklına bile gelmezdi.

Ve neredeyse 7 kilometre aşağıda, uzun süre önce ölmüş 24 tür tek hücreli organizmanın mikroskobik fosillerini buldular.

Ayrıca 2,7 milyar yıllık kayalara da ulaştılar, ki bu harika, ancak bu kayalar, bilim insanlarının üstesinden gelemediği bir zorluk haline geldi.

Neden? Çünkü kayaların sıcaklıkları 180 derece civarındaydı, yani bilim adamlarının tahmin ettiğinden yaklaşık 80 derece daha sıcaktı ve bu ısıyı aşmaları mümkün olmadı.

Bilim insanları bundan daha derine nasıl gideceklerini bulabilecek mi? 1994 uzun zaman önceydi, bu yüzden asla asla deme.

Read More

14 Ağustos 2020 Cuma

Kahvenin İçine Yumurta Sarısı Ekleyip İçerseniz O sorun geçiyor

  Hiç yorum yok
Ağustos 14, 2020

 

Kahvenin İçine Yumurta Sarısı Ekleyip İçerseniz O sorun geçiyor


Kahve Pişirmekle İlgili bu bilgi herkesi hayretler içerisinde bıraktı. Yapanlar faydasını gördüğünü belirtiyor.

Kahve Günümüzde çok fazla tüketilen bir içecek. Bazı insanlar şekersiz içerken bazı insanlar acı kahveden pek hoşlanmaz.

Kahveyi daha çok şekerli veya orta şekerli tüketmeyi tercih ederler. Evde zaten bir misafir gelince kahveniz orta şekerli mi olsun yoksa sade mi diye sorarız.

Ancak kahvenin acılığını gidermek için şeker veya süt haricinde enterasan bir yöntem keşfedildi.

Deneyen herkes faydasını gördüğünü belirtiyor. Bazıları ise iğrenç buluyor.

Sözü fazla uzatmadan konuyla ilgili haberden bahsedelim:

Kahvenin acı tadından hoşlanmayanlar genellikle şeker veya süt ekleyerek içerler. Ancak kahvenin acı tadını kırmak için çok ilginç bir yöntem ortaya atıldı.

2 saniyede uygulayabileceğiniz bu yöntem kahvenin içine yumurta sarısı eklemeyi içeriyor. Yumurtalı kahve Greatist.com'da yayınlandıktan sonra internette yayılmaya başladı. Yumurtanın kahveye karıştırıldığı video, 73 binden fazla Facebook kullanıcısı tarafından izlendi.

Yapılan yorumlara bakılınca bu yöntem pek de popüler olmayacak gibi görünüyor. Zira yorum yapanların çoğu "iğrenç" ve "gereksiz" olduğunu düşünüyor.


Denemek ister misiniz?

1. Bir yumurta sarısını granül kahveyle karıştırdıktan sonra üzerine bir miktar soğuk su ekleyin.

2. Bu karışıma kaynar su ilave edin.

3. Yumurta sıcak suyla pişeceği için üzerinde topaklar oluşacaktır. Bu yüzden kahveyi süzmeniz gerekebilir.

Read More

13 Ağustos 2020 Perşembe

Ceviz Yerken İçindeki bu perdeyi atmayın kaynatılıp içince o sorun geçer

  Hiç yorum yok
Ağustos 13, 2020

 

Ceviz Yerken İçindeki bu perdeyi atmayın kaynatılıp içince o sorun geçer

Ceviz Yerken İçindeki bu perdeyi atmayın kaynatılıp içince o sorun geçer

Şimdilerde bir çok ceviz ağacı insanlar tarafından dikiliyor olsada zamanında hayvanların etkisi çok fazla.

Karga ve sincap gibi hayvanların ceviz ağaçlarının yeryüzünde yayılmasına katkı sağladığı söyleniyor.

Ceviz mevsimindeyiz. Şimdilerde ağaçlar doldu taştı. Bir süre sonra toplanacak.

Ceviz belkide yediğimiz en sağlıklı gıdalardan. Hatta ekmek yerine ceviz yeseniz yeridir diyor bir çok uzman.

Peki Cevizin sadece kendi mi faydalı.

Ulusalpost.com'un derlediği bilgilere göre : Cevizin Yapraklarıda oldukça faydalı. Örneğin Ceviz yaprağından yapılan çay bir çok hastalığa iyi geliyor.

Özellikle bağırsak parazitleri ve romatizma tedavisi gibi.

Ancak Ceviz yaprağından çok şimdi daha önce hiç bir yerde duymadığınız bir bilgiden söz edeceğiz.

Duymamış olan arkadaşlarınızla sizlerde paylaşabilirsiniz:

Ceviz Günümüzde en çok sevilen kuruyemişlerdendir. Kimi zaman baklavalara kimi zaman tatlılara tat katmak için kullanılır.

Kimi zaman böreklerimizde kendisine yer bulur. Kullanım alanı öylesine fazladır ki Ceviz adeta harika bir minettir.

Cevizin içerisindeki ağaç şeklindeki kabuklar dikkat ettiyseniz görünüm itibariyle akciğere benzemektedir.

Bu kabukların çok az bir kısmını bile kaynartarak içtiğinizde akciğerleri temizlediği ve akciğerlerinizdeki balgamı  düzenli kullanımda tamamen söküp attığı söylenmektedir.

Aynı zamanda içerisinde bulunan omega 6 vitaminleri ve diğer faydalı minareler,  yağ yakımı aktif hale geliyor ve faydalı kollestrol ile damar sağlığını koruyor.

Ancak kötü kollestrolü olanların ceviz içi ile birlikte mutlaka cevizin içinden çıkan kabukları çay ile beraber tüketilmesi tavsiye ediliyor.

Bölgesel yağlanması olanlar, diyet yaptığı halde göbek ve basenlerinde fazlalık olanlar için ideal bir yağ eritme ve kilo verme kürü olduğu biliniyor.

 Ayrıca prostat kanseri, kalın barsak ve göğüs kanseri çeşitlerinden korunmamızı sağladığı ayrıca bağışıklık sistemimizi de güçlendirdiği biliniyor.

 Cevizin içinden çıkan kabuklar nasıl kaynatılır?

Birkaç parça kabuğu 1 fincan suda 2-3 dakika, kırmızı renk alana kadar kaynatın, biraz demlendikten sonra her gün 1 bardak içebilirsiniz.

Bilgiler hoşunuza gittiyse sizlerde arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz..

Read More

Bozulmuş Sütü Çöpe Atmayın Böyle kullanırsanız o sorunu geçiriyor

  Hiç yorum yok
Ağustos 13, 2020

 

Bozulmuş Sütü Çöpe Atmayın Böyle kullanırsanız o sorunu geçiriyor

Bozulmuş Sütü Çöpe Atmayın Böyle kullanırsanız o sorunu geçiriyor

Süt Genelde çabuk bozulabilen bir içecek. Özellikle marketlerden alınmamışsa.

Marketlerden alınanların ömrü biraz daha uzun oluyor.  Açıldıktan sonra tavsiye edilen genelde 2 günde tüketilmesi gerektiği

Oysa aslında bozuk Süt çöp değilmiş. Birden çok fazla kullanım alanları çıktı.Daha önce sizlerle portakal kabuklarını çöpe atmayın. Soğan kabuklarını çöpe atmayın gibi bilgiler paylaşmıştık Ulusalpost.com sayfalarında. Ancak böylesi bir bilgi bizi şaşırttığı kadar sizi de şaşırtacak.

Zira deneyenler gerçekten faydasını gördüğünü belirtmekteler.

İşte bozuk Sütle yapabileceğiniz birbirinden ilginç kullanım alanları. Sizlerde arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Hamur işlerinde kullanın

 Ekşimiş sütü özellikle hamur işlerinde kullanabilirsiniz. Diğer malzemeler ve pişirme süreci kötü tadını bastıracaktır.

Çorbalarınızın kıvamını arttırın

Hamur işlerinde olduğu gibi, sulu yemeklerinizde de bozuk süt kullanabilirsiniz. Bozuk süt çorbalarınızın kremamsı bir kıvam katacak. Ancak miktarını doğru ayarlamanız gerekiyor.
 
Eti yumuşatmak için kullanın

 Sütte bulunan laktik asit eti yumuşatmak için mükemmel. Etinizi pişirmeden önce ekşimiş sütte bekletebilirsiniz.

Peynir yapabilirsiniz
 

Evinizde kendi peynirinizi yapmak ister misiniz? Öyleyse bozuk sütünüzü ziyan etmeyin.

Yüzünüzü parlatın

Laktik asit cildinizin pürüzsüz ve sıkı olmasına da yardımcı olur. Bir miktar bozuk sütle suyu karıştırıp yüzünüzü bu karışımla yıkayın. Parmaklarınızı kullanarak sütün cildinize nüfuz etmesini sağlayın. Günün geri kalanında süt kokmamak için yüzünüzü musluk suyuyla güzelce yıkayın.

Bitkilerinizin güçlenmesini sağlayın

 Saksıdaki ve bahçedeki bitkilerinizin kalsiyum almasını sağlamak için bozuk süt ve bir miktar suyu karıştırıp birkilerin dibine dökün. Kalsiyum sizin olduğu gibi bitkilerinizin de daha güçlü büyümesini sağlar. Bu yöntem özellikle domates yetiştirirken oldukça işe yarıyor.

Salataya dökün

Bozuk sütte oluşan yoğun kaymağımsı parçalar ve bozuk sütü salata soslarında kullanabilirsiniz.

Evcil hayvanınızın yemeğine katın

 Mama, tadını bastırdığı sürece evcil hayvanınız ekşimsi tadı umursamayacaktır. Süt, evcil hayvanınızın mamasına ekstra kalsiyum ve protein ekleyecektir.

Sütün bozulmamasını istiyorsanız dondurun

Çok fazla süt aldınız ve bozulmadan saklamak istiyorsanız buzluğa atarak dondurun. Buzluktan çıkardığınızda yeni almış gibi kullanabilirsiniz.
 

Önemli bir sağlık Uyarısı : Bu yöntemleri Çip ve  pastörize edilmemiş Sütlerde kullanın-.Marketlerden Alınan Sütlerde sakın uygulamayın.

Çünkü Pastörize edilmiş Sütlerin çok daha hızlı tüketilmesi gerekiyor.

Bilmeyenler için : Pastörizasyon, gıda sanayide, besin maddelerini hastalık yapıcı mikroorganizmalardan arındırmak amacıyla uygulanan ısıtma yöntemi.

Read More

12 Ağustos 2020 Çarşamba

Bağışıklık Sisteminin Zayıflamasına Neden Oluyor

  Hiç yorum yok
Ağustos 12, 2020

 

Bağışıklık Sisteminin Zayıflamasına Neden Oluyor


Güçlü bir bağışıklık sistemi için besin değeri yüksek olan gıdaları tüketmek gerekir. Bu anlamda besin çeşitliliği, taze sebze ve meyve tüketimi oldukça önem taşır diyen uzmanlar bazı besinlerin fazla tüketilmesinin de bağışıklık sistemini zayıflatabileceğine işaret ediyor.

EKMEK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIFLAMASINA NEDEN OLUR

Ekmeğin fazla tüketilmesi bağışık sisteminin zayıflamasına neden olur diyen İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, şu bilgileri verdi:

‘Bağışıklık sistemi, bir canlıyı hastalıklara karşı koruyan, zararlı organizmaları ve tümör hücrelerini tanıyıp, onları yok eden işleyişlerin toplamıdır. Sistem, vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeye tarama yaparak onlar, sağlıklı vücut hücre ve dokularından ayırt eder. Güçlü bir bağışıklık sistemi vücudun dış etmenlere karşı gelmesini ve hastalık gelişmesini engeller. Buna karşın çevresel, psikolojik ve endojen (vücut içinden gelen) birçok farklı durum bağışıklık sisteminin etkilenmesine neden olabilir. Bazen tükettiğimiz besinler, bazen kullandığımız ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflatabilir.’

PAKETLİ GIDALARA DİKKAT

karbonhidrat değeri yüksek, paketlenmiş gıdalar, aşırı şeker tüketimi,  düşük lifli rafine ürünler, doymuş yağdan zengin gıdalar bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Hasan Aydın ortaya çıkabilecek sorunlara ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

‘Bu tür ürünlerin sık ve aşırı tüketimi vücutta inflamasyon (iltihap) artışına yol açarak hastalıkların gelişimine neden olabilir. Özellikle aşırı şeker tüketiminin, bağışıklık sistemi hücrelerinin bakterilere karşı savunmasını bozduğu iyi bilinen bir konudur. Ekmeğin de fazla tüketilmesi bağışıklığın zayıflamasına ve dolayısıyla tehlikelere açık hale gelinmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, şekerli içecekler, işlenmiş gıdalar, rafine karbonhidratlar (şeker, beyaz un vb.), alkollü içecekler ve tütün ürünlerinden uzak durmak gerekiyor.’

BU ÜRÜNLERİ HER GÜN TÜKETMEYE ÖZEN GÖSTERİN

Bağırsakların dış etmenlere karşı vücudun korunmasını sağlayan bir bariyer olduğunu aktaran Prof. Dr. Aydın, ‘Bağırsaklar, her gün yiyeceklerle vücuda giren birçok yabancı maddeye maruz kaldığı için bağışıklık sistemimizin önemli bir kapısını teşkil eder. Bağırsaklarda yer alan bağışıklık hücreleri, vücutta en fazla antijene (yabancı madde işaretlerine) maruz kalan hücrelerdir. Dolayısıyla sağlıklı bir bünyenin, bir anlamda bağırsak sağlığından geçtiği söylenebilir. Vitamin ve mikrobesinlerden zengin taze sebze ve meyveler, tohumlar, tam tahıllar, süt ürünlerinin bağışıklık sisteminin güçlü kalması için her gün tüketilmesi gerekir’ uyarısında bulundu.

BAZI İLAÇLAR DA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIYOR

Tedavi amacıyla kullanılması zorunlu olan bazı ilaçlarında bağışıklık sistemini zayıflattığının altını çizen Prof. Dr. Hasan Aydın, otoimmün hastalıklar, organ nakli gibi durumlarda kullanılan bu ilaçların tedavi edici özelliği bulunsa da, vücudun enfeksiyonlara karşı açık hale getirdiğini, bu nedenle de hastaların çok daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Hasan Aydın, ilaçlarla ilgili şu bilgileri verdi:

‘Bilinen en eski ilaçlardan olan kortizon birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Özellikle tablet halinde veya iğne şeklinde uygulanan formları uzun süre (2 haftadan uzun) kullanıldığında bağışıklık sistemini baskılıyor ve vücudu enfeksiyona açık hale getiriyor. Kanser tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçlarında da temel amaç, kanserli hücreleri yok etmek olsa da bağışıklığı zayıflatıyor. Bunların dışında, bazı otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, güçlü bir şekilde bağışıklık sistemini baskılıyor, aşırı dozda ve uzun süre kullanılan opioid ağrı kesiciler, hatta gereksiz kullanılan antibiyotikler bile vücut florasını bozarak bağışıklık sistemini zayıflatabiliyor. Dolayısıyla bu grup ilaçları kullanan hastaların mutlaka yakın takip halinde olmaları ve hekimlerinin belirttiği kurallara uyma konusunda özel bir hassasiyet göstermeleri son derece önemlidir.’

Read More

  Hiç yorum yok
Ağustos 12, 2020

 Makarnayı Haşlarken Suyuna 1 Poşet Çay Ekleyin Pişince sonuç inanılmaz


Makarna Belkide hem ucuz hem kolay yapımı nedeniyle en çok tüketilen yiyeceklerden.


İnternette baktığınızda yüzlerce makarna tarifi var.


her birinin lezzeti epey farklı. Ancak bu tarifi eminiz daha önce duymadınız.


Poşet çayla uygulanan bu tarif sizi şaşırtacak.


Ancak denedikten sonra tadına doyamayacağınız bu tarifi sizlerde arkadaşlarınıza önereceksiniz.


Makarnanıza lezzet katın


Sadece makarnanızı haşlamadan önce, makarnayı haşlayacağınız suya bir poşet demlik çayı atmanız yeterli olacaktır.


Makarnayı pişirip yemek için servis ettiğinizde o farklı tadı göreceksiniz.


Lezzetine doyum olmayan bu yöntem sizi şaşırtacak.


Poşet çayların başka kullanım alanları da var: Bunlardan sırasıyla bazıları şu şekilde eminiz daha önce duymadınız:


Saçınızı şekillendirebilirsiniz


Saçınızı şampuanladıktan sonra açık bir çay uygulamak saçınızı güçlendirecek ve parlak ve düzgün bir görünüme kavuşturacaktır.


Ağız kokusunu önler


Çayınızı iki kere demledikten sonra poşetin soğumasını bekleyin ve ağzınızı bu suyla çalkalayın.


Döşemelerinize parlak bir görünüm verecektir


Ilık, açık çayı tahta döşemelerinizi ve mobilyalarınızı parlatmak için kullanabilirsiniz.


Kötü kokuları önler


Çöp poşetlerini eğer evde kediniz varsa, kedinizin otlarının arasında koyabilir ya da buzdolabınızda zulalayabilir, kötü kokan spor ayakkabılarınızın için koyabilirsiniz, bu onlara taze güzel bir koku verecektir.


Tabakların yağından arındırılmasına yardımcı olur


Eğer tabaklarınız inatçı yağlar ve lekelerle kaplanmışsa, tabaklarınızı iki adet demlenmiş çay poşetinin bulunduğu bir suya koymanız yeterli olacaktır.


Problemli cildi yatıştırır


Eğer cildinizde kızarıklıklar, yaralar ya da güneş yanıkları varsa; nemli çay poşetinizi bir saatliğine buzdolabında bekletin ve daha sonra problemli bölgelerinize uygulayın. Bu aynı zamanda iltihapların hafiflemesine de yardımcı olacaktır.


Görüldüğü üzere poşet çayların çok farklı kullanım alanları var: Sizde eminiz çok şaşıracaksınız.


Mutlaka arkadaşlarınızla bu harika bilgileri paylaşın:


Kaynak: Pembenar - Milliyet

Read More

11 Ağustos 2020 Salı

Pirinci Pişirmeden Önce Su Dolu Bardağa koyun Böyle oluyorsa yemeyin

  Hiç yorum yok
Ağustos 11, 2020

 

Pirinci Pişirmeden Önce Su Dolu Bardağa koyun Böyle oluyorsa yemeyin

Pirinci Pişirmeden Önce Su Dolu Bardağa koyun Böyle oluyorsa yemeyin

Pirinçte hile olur mu? Veya pirinç tehlikeli olabilir mi? Yumurtanın bayatını anlamak için su dolu bir kaba yumurta konur yumurta hafif kalır ve su yüzerine çıkarsa bayat denir ve yenmez

Pirinçle ilgilide önemli bir uyarı var.

Günümüzde en fazla tüketilen yiyeceklerden birisi olan pirinçle hem pilav yapılır hem çorba yapılır hem dolma yapılır hemde sütlaç yapılır.

Kısacası pirinç hayatımızın harika bir parçası.

Sofralarımızın vazgeçilmezi

Peki kaliteli pirinci nasıl anlarız. Şimdi vereceğimiz bu bilgi işinize yarayacak sizlerde arkadaşlarınızla mutlaka paylaşın:

Kore tımes gazetesi Çin pirincinin plastikten dolayı genel sağlığımız için son derece tehlikeli olduğunu gösteren bir çalışma yaptığını bildirdi. Ne yazık ki yapılan araştırmalar sonucunda çoğu pirincin plastik poşetlerle neredeyse denk plastik içerdiğini belirttiler.

Neyse ki artık size vereceğimiz yöntemlerle kaliteli pirinci anlayabilecek, plastik içeren pirinçler yemek zorunda kalmayacaksınız.

Suda test

Bir bardak suya bir çorba kaşığı pirinç ekleyin ve eğer dibe çökerse, kaliteli ve organik olduğu anlamına gelir.

Kalıp ile test

Bir avuç pirinç suda pişirin. Sonra pirinci plastik bir kaba koyun ve birkaç gün boyunca güneşli bir yerde bırakın. Organik ise, pirinç küflü hale gelir, ancak değilse, sahte olduğu anlamına gelir.

Bilgiler hoşunuza gittiyse pirinçle ilgili arkadaşlarınızı bilgilendirebilirsiniz..

Read More

Tavuğu Pişirmeden Önce Bu yanlışa Son Verin Zehirli Hale getiriyor

  Hiç yorum yok
Ağustos 11, 2020

 

Tavuğu Pişirmeden Önce Bu yanlışa Son Verin Zehirli Hale getiriyor

Tavuk Faydaları bakımından en faydalı yiyeceklerden. Ancak yanlış pişirmek hastalık yapabilir.


Tavuk Yeryüzündeki en faydalı hayvanlardan. Etinden yararlanıyoruz yumurtasından yararlanıyoruz.

Günümüzde dünyanın bir çok noktasında büyük baş hayvanlara nazaran tavuk çok daha fazla tüketiliyor.

Ancak tavuğu doğru tüketmemek faydasını ve besin değerini yok ettiği gibi maalesef zehirlemeye yol açabiliyor.

Şimdi size vereceğimiz bilgilerle tavuğu çok daha sağlıklı bir şekilde tüketebileceksiniz.

Yapılan yanlış veya alışkanlıkta denilebilir tavuğun besin değerini yok edebilir.

İşte tavuk yemeği pişirmeden önce herkesin bilmesi gereken önemli bilgiler:

Tavuğu doğradığınız kesme tahtası ahşap veya plastikse bu durum bakterilerin oluşması ve çoğalması için rahat bir ortam sağlar. Bu nedenle plastik ve ahşap olan kesme tahtalarından mümkün olduğunca uzak durmalısınız cam kesme tahtası sizin yararınıza olacaktır...

Eğer plastik veya ahşap kesme tahtası kullandıysanız başka besinleri kesmek için muhakkak yıkamanızda fayda var. Çünkü kesme tahtasının üzerindeki bakteriler kolayca üreyip çoğalabilme özelliğine sahiptirler.

Tavuğu doğradığınız bıçaklara dikkat!

Tavuğu doğramış olduğunuz bıçaklar her ne kadar metal de olmuş olsa dikkat etmeniz gereken noktalar var.

Çünkü bıçakların üzerinde kalan bakteriler, başka bir gıdayı kestiğinizde bulaşabilir. Bu durum sürekli hale geldiğinde ilerde ciddi hastalıklara neden olabiliyor.

Tavuğun iyice piştiğinden emin olun 

Yüksek ısı, gıdalardaki bakterileri öldürmesiyle bilinir. Tavuğu pişirirken yüksek ısıda ve yeterince pişirin. Dışı pişmiş ancak ortası çiğ bir tavuk bu bakterileri bulundurmaya devam eder.

Buzdolabında tavuğu muhafaza ederken dikkat edin 

Tavuk çabuk bozulabilen et türleri arasında olduğu için muhakkak buzdolabında saklanmalıdır. Ancak buzdolabında sakladığınız tavuğu açık bir şekilde değil üzerine bir streç film sararak saklamanız doğru olacaktır.

Read More

10 Ağustos 2020 Pazartesi

Vücut susuz kalırsa neler olur?

  Hiç yorum yok
Ağustos 10, 2020

 

Vücut susuz kalırsa neler olur?


Su, yaşamımızı devam ettirebilmemiz için hayati öneme sahip. Yeterli düzeyde alınmadığında da sağlık tablosunda ciddi bozulmalara yol açabiliyor. Vücutta oluşan sıvı eksikliğinin giderilmesi. özellikle yaşlılar için daha da önemli. "Vücut susuz kalırsa baş döner mi?", "Vücut susuz kalırsa baş döner mi?", "Vücut susuz kalırsa ne yapmalı?" sorularının cevabını İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Yaşar Küçükardalı verdi.

Su, hayatın temel öğeleri arasında yer alıyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde su tüketimi daha da önem taşıyor. Sıcaktan en çok etkilenen yaşlıların günde ortalama 2-2,5 litre kadar su tüketmesi gerektiğini hatırlatan İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Yaşar Küçükardalı, su tüketimi ve beyin fonksiyonlarının sağlığı arasındaki ilişkiyi açıkladı.

British Journal of Medicine Dergisi'nde yayınlanan bir makaleyi hatırlatan Prof.Dr. Yaşar Küçükardalı, "Dünyanın en eski tıp dergilerinden, British Journal of Medicine Dergisi'nde yaşlılarda unutkanlıkla ilgili bugüne kadar tüm literatür gözden geçirilmiş. Dergide, 400 Alzheimer araştırmasının özeti yer aldığı ve unutkanlığa etki eden etmenlerin sıralandığı bu makalede 'postural hipotansiyon' da yer alıyor" diye konuştu.

Postural hipotansiyon nedir, tehlikeli midir?

Yaşlılarda tansiyon düşüklüğüne tahammülü olmadığını, susuzluğun 'postural hipotansiyon' ile yakından ilgisi olduğunu anlatan Prof.Dr. Yaşar Küçükardalı, sözlerine şöyle devam etti:

"Pozisyona bağlı olarak bizim sistemimiz tansiyonu idame ettirir. Yani kişi yatarken ve ayakta olduğunda tansiyonu belli bir düzeyde kalır.

Ancak kişide sıvı eksikliği varsa yatar durumdan ayakta pozisyona geçtiğinde tansiyon düşüklüğü yaşar. Bu da beyinde geçici olarak kanlanmanın azalmasına yol açar.

'Postural Hipotansiyon' olarak tanımlanan bu durum çok ciddidir. Bu ataklar ne kadar sık yaşanıyorsa Alzheimer için risk o kadar fazladır.

Yaşlı bireylerde 'Postural Hipotansiyon' var mı, yok mu bunu anlamak için kişinin önce yatarken, ardından ise ayakta tansiyon ve nabzı ölçülür.

Büyük tansiyon ayaktayken 2 birimden fazla düşük çıkıyorsa nabız da 20'den fazla artıyorsa kişide sıvı eksikliği var olduğu anlamına gelir."

Su eksikliği hangi hastalıkların habercisi?

Su eksikliğinin yalancı bir sodyum fazlalığına yol açabileceğini anlatan Prof.Dr. Küçükardalı, şunları söyledi: "Bu durum beyin fonksiyonlarını olumsuz derecede etkiliyor. Sıvı noksanlığının derecesine göre hafif bir uyku halinden komaya kadar gidebilen ciddi sonuçlara yol açar.

Yaşlılarda su eksikliği tuz dengesi bozukluğu yapar. Bu da bilinci olumsuz derecede etkiler. Tansiyon düşüklüğüne yol açması sebebiyle de böbrekten yeteri kadar kan akımı olamayacağından üre birikimine yol açar. Üre yüksekliğinin önemli nedenlerinden bir tanesi sıvı eksikliğidir.

Üre yüksekliği yaşlı bireylerde bilincin olumsuz etkilenmesi açısından önemli risk faktörlerindendir. Yeteri kadar su tüketmemek kandaki şeker oranının daha da yükselmesine yol açar. Bu da yine bilinci olumsuz olarak etkilemektedir."

Baş dönmesi varsa dikkat!

Özellikle sıcak havalarda azaltılan sıvı alımının kişinin böbrek fonksiyonlarını olumsuz derecede etkileyeceğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Yaşar Küçükardalı, şu uyarılarda bulundu:

"Bunun yanı sıra tansiyon düşüklüğü, beyin kan akımının yavaşlamasına, bu da uzun vadede beyin fonksiyonlarının zayıflamasına bazı nöronların iletişiminin yavaşlamasına yol açar.

Susuzluğu kısa vadede belirtileri ise kişide baş dönmesi olur, idrar miktarı azalır, kişi halsizlik ve bitkinlik yaşar, denge bozukluğu hisseder, bulanık görmeye başlar, başı ağrır, terler, çarpıntısı başlar. Dolayısıyla mutlaka su tüketelim, herkesin günde 2-2.5 litre su içmesini öneriyoruz.

Ancak ekstra farklı bir ihtiyaç varsa bu miktar artırılabilir. Sıvı kaybının terleme ile en fazla olduğu dönemlerde özellikle yaşlı bireylerin gün ortasında dışarıda fazla kalmamasını öneriyoruz.

Serin yerlerde güneşten korunaklı yerlerde vakit geçirmelerini tavsiye ediyoruz."

Read More

Portakal Kabuğunu Rendeleyip Sütle Karıştırıp Yüzünüze Sürün o sorun biter

  Hiç yorum yok
Ağustos 10, 2020

 

Portakal Kabuğunu Rendeleyip Sütle Karıştırıp Yüzünüze Sürün o sorun biter

Portakal Kabuğunu Rendeleyip Sütle Karıştırıp Yüzünüze Sürün o sorun biter

Portakalları Soyduktan sonra en yararlı yerini çöpe atıyoruz. Kimimiz portakal kabuklarını çöpe atmıyor onlardan reçel yapıyoruz gerçi ama.

Sadece yiyecek olarak değil sağlık açısındanda şaşırtıcı bir etkisi çıktı. Yapmanız gereken güzellik için ise çok basit.

Soyduğunuz portakalın kabuğunu çöpe atmak yerine rendelemek. Ardından sütle karıştırmak veya kaymakla.

Sonrasında ise yapılması gerekenleri adım adım anlatacağız. Sonuca eminiz hepiniz şaşıracaksınız.

Bu yararlı bilgiyi arkadaşlarınızla sizde paylaşmayı ihmal etmeyin:

Ev ortamında hazırlayıp, uygulayabileceğiniz doğal cilt aydınlatıcı maskeler, sizi istediğiniz mucizevi sonuçlara götürebilir.
Cilt aydınlatıcı maske tariflerine pratik bir alternatif.

Cildi beyazlatan ağartıcı maskelerle doğal, pürüzsüz ve aydınlık bir cilt elde edebilirsiniz.

Cilt beyazlatıcı maskeler aynı zamanda cildinizdeki lekelerin görünümün azalmasına, cildin nemlenmesine ve doğal bir parlaklık kazanmasına yardımcı olacaktır.

Malzemeler:
Portakal kabuğu rendesi

Süt ya da kaymak

Hazırlanışı:
Portakal kabuklarını atmayıp harika bir maske hazırlayabilirsiniz. Portakal kabuğunu rendeleyerek kurutun. Kuruyan portakal kabuğu rendesini süt veya kaymakla karıştırın. Macun haline gelen karışımı yüzünüze sürün. 15-20 dakika bekledikten sonra bol ılık su ile yüzünüzü yıkayın.

Read More

Kanser Hücrelerinin Yayılmasını Engelleyen Besinler

  Hiç yorum yok
Ağustos 10, 2020

 

Kanser Hücrelerinin Yayılmasını Engelleyen Besinler


Kansere karşı yapılan araştırmalar hücre tahribatını engelleyen besinlerin olduğunu ortaya çıkardı. Bu besinlerin kansere yenmek için önemli olduğu belirtilmektedir.

KANSERE KARŞI PAZI

Bu bitki en bilindik iki antioksidan için kaynaktır: Syringic asit ve kaempferol. Önce karbonhidratları basit şekere dönüştüren enzimi inhibe ederek kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Kansere neden olan toksinlerden diğer hücreleri korur, inflamasyonu azaltır, kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıkların riskinin azalmasında da etkilidir.

Yapacağınız sandviçlerin veya wrapların içinde pazı seçtiğimizde kalori alımını korumanın yanında antioksidan alımımızı arttırmış olursunuz. Pazı pişirmenin de bir tekniği olması gerekir. Yaprakları kökünden kesin, soğukken sandviçinizi kinoa, esmer pirinç, keçi peyniri, ızgara tavuk, tatlı patates, domates ve diğer sebzelerle doldurun veya pazı kökünü sarımsak ve zeytinyağı ile birlikte soteleyin. Yaprakları, kuş üzümünü, çam fıstığını ekleyin, birkaç dakika pişirip yiyebilirsiniz.

GENÇLEŞTİREN ETKİYE BESİN SARIMSAK

Sarımsak; 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit, flavonoidler, çinko, magnezyum, kalsiyum, A vitamini, B ve C vitaminleri içermektedir. Sarımsak içerdiği antioksidanlar ile sigaranın, kirlenmiş havanın ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi ve vücuttan biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Aynı zmaanda kan yağlarını azaltan, kan pıhtılaşmasını önleyen, tansiyon düşüren, kan damarlarını koruyan antioksidan, antimikrobiyal, antiviral ve antiparazitiktir.

Son zamanlarda yapılan çalışmalarda sarımsağın genlerini etkilediği ortaya çıkarılmıştır. Bu özelliği ile epigenetik bir besin olan sarımsak DNA diziliminde hücre yıkımını önleyerek yaşlanmayı geciktirmektedir. Doğal hayatta yaşanan stres, üzüntü, hareketsizlik hücre yıkımını arttırmaktadır. Tüketilen sarımsakla bu yıkım da azalmaktadır.

DİYABETE KARŞI BROKOLİ

Brokoli, yüksek düzeyde başta A ve C vitamini olmak üzere yüksek düzeylerde vitamin, lif, potasyum ve kalsiyum içermektedir. Yapısındaki sülforafen fitokimyasalları ile yüksek kan şekerinin damar çeperleri ve doku hasarına yönelik yarattığı hasarların azalmasına yardımcı olur. Buna ek olarak diyabetin verdiği zararı azaltmada oldukça etkilidir.

Göz sağlığı için ihtiyaç duyulan lutein ve zeaxantin yönünden zengindir. Brokolinin maküler dejenerasyon, katarakt gibi göz hastalıklarında olumlu sonuçlarının olabileceğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Bu içeriği ile diyabetin ilerleyen safhalarında göze verdiği zararı azaltmada oldukça yararlı olacaktır. Brokoliden en iyi faydayı almak istiyorsanız buharda hafif ateşte pişiriniz.

KARALAHANA KANSERDEN KORUMAYA YARDIMCI

Karalahana kanserden korunmaya yardımcı olan diğer yeşil yapraklılar gibi Karadeniz'de yeşeren ve en sık kullanılan sebze karalahana, midenin asidini en iyi bağlayan sebzedir. Kolesterolün düşmesine ve kanserden korumaya yardımcı olur. Karalahana ayrıca vücudun toksinlerden korunma sistemini de besleyici fitokimyasalları içerir. Tüketmeden önce haşlanması gerekir ve sarımsak, limon suyu ile tüketilmesi tavsiye edilir.

ÇİN LAHANASI

Kas yapımında ve kan basıncının düşük kalmasında yardımcı olan potasyum açısından zengin olan Çin lahanasını ülkemizde kolaylıkla bulanabilmektedir. Bu mucize sebzeyi sofralarınızda bulundurmanız gerekir. Beyaz kan hücrelerinin aktivitesini arttırarak vücut bağışıklık sistemini güçlendirmeye, toksin atımına yardımcı A vitamini açısından da oldukça zengindir. Susam yağı, tavuk eti ve sebze ile karışık tüketebilirsiniz.

SEBZELERİN BAŞI LAHANA

Glukozinolat, kampferol gibi kansere karşı savaşan bileşikleri içeren, kalp rahatsızlıkları riskini azaltan, kan şekerini düşüren, kemikleri güçlendiren ve inflamasyonu önleyen baş sebzelerden biridir.

Sebzelerin kralı adeta lahanadır. Göz hastalıklarını engelleyen lutein ve zeaxanthin antioksidanları içerdiği için oldukça önemlidir. Lahanayı doğranmış soğan ile zeytinyağında soteleyerek ve sebze ekleyerek pişirmek en sağlıklı pişirme şeklidir.

TERE İLE KANSER RİSKİNİ AZALTIN!

Tere kürüyle mucizenin kapılarını aralayabilirsiniz. Bu sebze günlük K vitamini gereksinimini karşılamaktadır. K vitamini kanın pıhtılaşmasında, arter çevresinde plak oluşumunu engellemede, artirit ile ilgili kronik hastalıkları önlemede görev almaktadır. Her gün tere tüketilirse iki ay boyunca, kişi DNA tahribatını engelleyebilir, kanser riskini ve trigliserid seviyesini yüzde 10'a kadar düşürebilmektedir. 

Read More

9 Ağustos 2020 Pazar

Karaciğer Yağlanmasına İyi Gelen Besin

  Hiç yorum yok
Ağustos 09, 2020

 Karaciğer Yağlanmasına İyi Gelen Besin


Zerdeçalı düzenli tüketenlerin tüketmeyenlere oranla daha az hastalandıkları iddia edilmektedir. Zerdeçal diğer adıyla Curcuma Longa, medikal bir bitkidir. Oldukça besleyici ve faydaları olan bu bitki hastalıklara şifa oluyor.


ZERDEÇALLI SU YAPIMI


MALZEMELER


1 su bardağı su

1 çay kaşığı toz zerdeçal ya da birkaç dilim taze zerdeçal

1 tutam karabiber

Bir bardak ılık suya, bir çay kaşığı öğütülmüş zerdeçal ile birlikte bir tutam karabiber ekleyin. Karışımı bekletmeden hemen içmelisiniz. Eğer her sabah zerdeçallı su içerseniz sizde faydalarını zaman içinde siz de fark edeceksiniz.


YAĞ YAKIMINA YARDIMCI OLUR!


Zerdeçalın metabolizma hızlandırıcı etkisi mevcuttur. Zerdeçalın içerisinde bulunan curcumin maddesi yağ yakımına yardımcı olan safranın akışına destek olur. Bu nedenle sindirim ve hazım sorunları için de oldukça etkili bir baharattır.


KALP VE DAMAR SAĞLIĞINI DESTEKLER


Zerdeçal suyu düzenli olarak tüketildiğinde, kötü kolesterol ve trigliserit seviyesini dengede tutmaya yardımcı olur. İçerdiği antioksidanlar sayesinde atardamarlarınızda bulunan lipitlerin yok edilmesine katkı sağlar.


KAN ŞEKERİNİ DÜZENLER


Zerdeçal suyu, kan şekerinin metabolizmasını harekete geçirme yetisiyle Tip 2 diyabet hastalarına faydası bulunmaktadır.


KARACİĞER SAĞLIĞINI KORUR


Zerdeçal bitkisi karaciğer sağlığı için çok önemlidir. Karaciğeri güçlendirir ve karaciğer içerisindeki toksinlerin atılmasında önemli rol oynar. Karaciğer yağlanması tedavisinde kullanılır. Safra kesesi ve safra yollarının fonksiyonel hastalıklarına karşı etkisi zerdeçal yararları arasındadır. Bilirubin ve safra arasındaki dengenin korunmasına yardımcı olur. Toksin birikmeleri ve yağı da azaltır.


SİNDİRİM BOZUKLUKLARIYLA MÜCADELE EDER


Hazımsızlık belirtilerini hafifleterek midedeki fazla asit miktarını azaltarak ülser ve reflüyü önlemeye yardımcıdır.


KANSER RİSKİNİ AZALTIR


Zerdeçal suyu düzenli şekilde tüketildiğinde kanser hücrelerinin artmasını yavaşlatırken kanserli hücrelerin yok olmasına da yardımcı olur.


ALZHEİMER'I ÖNLEMEDE ETKİLİDİR


Zerdeçal bitkisinin aktif bileşeni kürkümin, hücrelerin serbest radikallerden dolayı zarar görmesine engel olur.


ARTRİT İLE SAVAŞIR


Zerdeçal suyu, sindirildiğinde eklem ağrılarını ve tutulmaları azaltan güçlü antioksidanları bünyesinde bulundurur.


ERKEN YAŞLANMAYI ÖNLER


Zerdeçal yalnızca hücre yaşlanmasına karşı savaşmaz, ek olarak cildinizde ve saçınızda da yaşlanma belirtilerini önler.

Read More

Ceviz suyunun 12 mucizevi faydası

  Hiç yorum yok
Ağustos 09, 2020

 

Ceviz suyunun 12 mucizevi faydası

Ceviz suyu nasıl tüketilmeli?
 

Cevizin sayısız faydasını biliyor ve sofralarımızdan eksik etmiyoruz. Peki en az cevizin kendisi kadar faydalı ceviz suyundan yeteri kadar yararlanıyor musunuz? Bir bardak suyun içine bir tam ceviz koyup bir gece bekleterek ceviz suyu elde etmeniz mümkün. Ceviz suyu her gün en fazla 1 bardak olacak şekilde tüketilmeli, yan etkilerini görmemek adına 15 günde bir ara vererek tüketmek gerekir. 

İşte ceviz suyunun faydaları.

1-Cilde iyi gelir
 

Cildin yumuşamasını, sıkılaşmasını ve daha sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar. Sivilce ya da akne gibi cilt problemlerinin tedavisinde de kullanılır.

2-Sindirim desteği
 

Sindirim sistemi için büyük bir destekçidir. Kabızlığı giderir. Gaz problemleri ve şişkinlik gibi rahatsızlıkları da önler.

3-Tırnak ve saç için faydalı
 

Tırnakların ve saçların güçlenmesi için bakım ürünü olarak da kullanılır.

4-Kilo vermeye yardımcı olur
 

Ceviz suyu, kilo vermeye yardımcıdır. İçerdiği protein özleriyle vücudun yağ yakmasını hızlandırır ve böylece özellikle istenmeyen bölgelerdeki yağ birikimine etki eder. Metabolizmayı da hızlandırdığı için, kilo vermeye çalışanların her gün aç karnına bir bardak ceviz suyu içmesi önerilir. Bazı diyet programlarında, ara öğünlerde tüketilebilecek bir içecektir.

 5-Hormonlar için faydalı
 

Tiroit değerlerini düzenler. Eğer düşük ve yüksek tiroid probleminiz varsa rahatlıkla ceviz suyu tüketebilirsiniz.

6-Hayat kalitesini yükseltir
 

Yorgunluk, gerginlik, halsizlik gibi problemleri azaltır. Hayat kalitenizi yükseltir.

7-Adet sancılarına iyi gelir
 

Adet dönemi düzensiz olan ve sancılı geçen kadınların, bu dönemi daha rahat geçirmesini sağlar.

8-Hamileler ve yeni anneler için faydalı
 

Emziren kadınlar ya da hamileler için de ceviz suyu önerilir. Hamilelik döneminde fazla kilo alımına engeldir. Buna ek olarak, emziren annelerde ceviz suyundaki vitaminler süt yoluyla bebeğe de geçer. Bu dönemde bebek için gerekli olan vitaminler doğal yolla alınmış olur.

9-Uykuya faydalı
 

Ceviz suyu, uyku problemi çekenler için de önemli bir içecektir. Sakinleştirici etkisi ile uyumadan önce içilen ceviz suyu, daha kaliteli bir uykuya dalmanıza yardımcı olur.

10-Kan şekerini düzenler
 

Kan şekerini dengeler ve kan akışını hızlandırır. Böylece, kendinizi daha enerjik ve dinç hissedersiniz.

11-Kolesterolü dengeler
 

Kolesterolü dengeler. Bu özelliği ile kalp ve damar hastalıkları için önemli bir yardımcıdır. İçeriğindeki folik asit, bitkisel Omega-3 ve magnezyum gibi vitaminlerle kalp krizi geçirme riskini de düşürür.

12-Alzheimer'ı önlüyor
 

İçeriğindeki vitaminler ile beyindeki fonksiyonları güçlendirir. Böylece ileride Alzheimer gibi beyin rahatsızlıklarına yakalanma riskini düşürür.

Read More