16 Mart 2019 Cumartesi

  Hiç yorum yok

Horlama neden olur? Horlama nasıl geçer? - Gündem Kıbrıs Gazetesi - Kıbrıs Haber

Kadınlara göre erkeklerde daha fazla görülen ve gece boyunca solunum için harcanan güç dolayısıyla vücutta yorgunluğa, gündüz halsizlik ve uykusuzluğa neden olabilen horlama nedir? Horlama nasıl tedavi edilir? Hepsi ve daha fazlası haberimizde...
Yetişkin insanların % 20-25’inde görülen, zaman zaman boşanmalarda boşanma sebepleri arasında gösterilen horlama nedir? Tıbbi adı “obstrüktif uyku apnesi” adı verilen ve uykuda solunumun zaman zaman durması ile kendini gösteren ciddi bir hastalığın belirtisi de olabilen horlama nasıl tedavi edilir?
HORLAMA NEDİR?
Aslında horlama, uyku sırasında dokuların titreşmesine neden olan türbülanslı hava akışından kaynaklanan bir sestir. Diğer tüm sesler gibi horlama da, havadaki parçacıkların ses dalgaları oluşturmasına neden olan titreşimlerden kaynaklanır. Örneğin, konuştuğumuzda, sesleri oluşturmak için ses tellerimiz titreşir.
Nefes alırken, burnumuz ya da ağzımızla akciğerlerimiz arasında düzenli bir hava akışı olur. Otururken ve sessizce nefes alırken nispeten az ses çıkar. Egzersiz yaptığımızda, hava daha hızlı hareket eder ve soluduğumuzda bazı sesler üretir. Bunun nedeni, havanın burnun içinde ağızdan daha hızlı hareket etmesi ve bu durumun da hava akışının daha fazla türbülans ile burun ve ağızdaki dokuların bazı titreşimleri ile sonuçlanmasıdır.
Uyuduğumuzda, boğazın arkasındaki bölge bazen kaslar gevşerken ve hatta geçici olarak kapanırken daralmaktadır. Bu küçük açıklıktan daha hızlı geçen aynı miktarda hava, açıklığı çevreleyen dokuların titreşmesine neden olabilir ve bu da horlama seslerine neden olabilir. Horlayan insanların daralma için farklı sebepleri vardır. Daralma burun, ağız veya boğazda olabilir. Palatal horlama bir kişinin ağzından nefes alması veya burun tıkanıklığının olması durumunda daha kötüdür.
HORLAMANIN NEDENLERİ
Horlama, ağzınızın ve sinüslerin anatomisi, alkol tüketimi, alerjiler, soğuk algınlığı ve kilonuz gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
Hafif bir uykudan derin bir uykuya geçip ilerlediğinizde, ağzınızın çatısında (yumuşak damak), dil ve boğazda kaslar gevşer. Boğazınızdaki dokular, solunum yolunuzu kısmen tıkayarak ve titreşirken yeterince rahatlayabilirler.
Hava yolunuz ne kadar daralırsa, hava akışı o kadar zorlaşır. Bu, horlamaya neden olan doku titreşimini artırır.
Aşağıdaki koşullar hava yolunu etkileyebilir ve horlamaya neden olabilir:
İNSANLAR NEDEN HORLAR?
Dinlenirken nefes almak için burun içinden nefes almak idealdir. Burun, gelen hava için nemlendirici, ısıtıcı ve filtre görevi görür.
Ağzımızdan nefes aldığımızda, akciğerlerimize giren havadaki bu değişiklikler daha az oranda gerçekleşir.
Burun, burun kenarları olarak adlandırılan, her iki tarafta bir tane olmak üzere iki paralel geçitten oluşur. Bunlar, nispeten düz bir kıkırdak duvarı, kemik ve astar doku (burun mukozası olarak adlandırılır) olan ince bir duvarla (septum) ayrılır. Her pasajın lateral tarafında (burnun yanaklara daha yakın olan duvarı), burun tabanına yaklaşık olarak paralel uzanan uzun, silindirik biçimli yapılar olan üç burun konisi vardır. Türbinler, hava akışını düzenleyen birçok küçük kan damarı içerir. Türbinatlardaki kan damarları büyürse, bir bütün olarak türbinat yükselir ve hava akışı azalır. Kaplar daralırsa, türbinler küçülür ve hava akışı artar.
Hemen hemen herkesin genellikle her 2 ila 6 saat arasında solunumun çoğunu yapan tarafı değiştirecek doğal bir burun döngüsü vardır. Örneğin, eğer doğru burun türbinatları şişmişse, havanın çoğu sol burun geçişine girer. Yaklaşık 6 saat sonra, sağ nazal konkalar (her burun deliğinde üçer tane bulunan konka adlı etler) daha küçük hale gelir ve sol nazal konkalar şişer, solunumun çoğunluğunu sağ burun geçidine kaydırırlar. Soğuk algınlığınız olduğunda veya kronik (uzun süreli) tıkalı bir burnunuz varsa bu döngüyü görebilirsiniz. Konkalar ayrıca alerjik reaksiyonlardan veya soğuk hava veya kir gibi dış uyaranlardan da şişebilir.
BELİRTİLER
Horlama genellikle obstrüktif uyku apnesi (OSA) adı verilen bir uyku bozukluğu ile ilişkilidir. Tüm horlayanlar OSA’ya sahip değildir, ancak horlamaya aşağıdaki semptomlardan herhangi biri eşlik ediyorsa, daha fazla değerlendirme için bir doktora başvurmak gerekebilir:
– Uyku sırasında solunumun kısa süreli durması
– Gündüz aşırı uyku hali
– Konsantrasyon zorluğu
– Sabah baş ağrısı
– Uyandıktan sonra boğaz ağrısı
– Huzursuz uyku
– Geceleri solunması veya boğulması
banner24
– Yüksek tansiyon
– Gece göğüs ağrısı
– Horlamanın çok yüksek olması ve eşinizin uykusunu kaçırması
– Çocuklarda, okulda dikkat eksikliği, davranış sorunları veya düşük performans
– OSA sıklıkla yüksek sesle horlama ile karakterizedir, ardından solunum durduğunda sessizlik dönemleri gelir. Sonunda, bu azalma ya da nefes almada duraklama sizi uyandırmak için işaret olabilir. Sonunda yüksek sesle bir çığlık ya da nefes alma sesiyle uyanabilirsiniz.
– Bozulan uyku nedeniyle hafifçe uyuyabilirsiniz. Bu nefes alma paternleri gece boyunca birçok kez tekrarlanabilir.
– Obstrüktif uyku apnesi olan kişiler her uyku saatinde nefesinin en az beş kez durduğu dönemler geçirirler.
HORLAMA İÇİN TIBBİ TEDAVİLER
Hekiminiz veya kulak burun boğaz doktorunuz aşağıdaki gibi bir tıbbi cihaz veya cerrahi prosedür önerebilir:
Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı (CPAP): Uyku sırasında hava yolunuzu açık tutmak için, başucunuzdaki bir makine basınçlı havayı, burnunuza veya yüzünüze taktığınız bir maskeye üfler.
Lazer destekli uvulopalatoplasti (LAUP): Uvulayı (boğazın arkasındaki asılı yumuşak doku) kısaltmak ve damağın her iki tarafına küçük kesikler atmak için bir lazer kullanır. Kesikler iyileştikçe, çevredeki dokular horlamayı tetikleyen titreşimleri önlemek için sertleşir.
Palatal implantlar veya Pillar prosedürü: Yumuşak damak içine küçük plastik bir implantın yerleştirilmesidir. Bu da, yumuşak damağın horlamaya neden olabilecek şekilde çökmesini önlemeye yardımcı olur.
Somnoplasti: Horlama sırasında titreşen uvula ve yumuşak damak dokularını temizlemek için düşük radyofrekans ısısı kullanır. İşlem lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve yaklaşık 30 dakika sürer.
Özel olarak takılan diş cihazları ve alt çeneli pozisyonerler: Alt çenenizi veya dilinizi uyurken öne getirerek hava yolunuzu açmanıza yardımcı olur. En iyi sonuç için, bu cihazlarda uzmanlaşmış bir diş hekime danışmanız gerekir.
Uvulopalatopharyngoplasty (UPPP): Termal Ablasyon Palatoplasti (TAP), tonsillektomi ve adenoidektomi gibi cerrahi prosedürler, dokuları cerrahi olarak çıkartarak veya anormallikleri düzelterek solunum yolunuzun genişliğini artırır.
HORLAMAYI ÖNLEMEK İÇİN YAPILACAKLAR
Horlamayı önlemek veya azaltmak için şunları yapabilirsiniz:
– Aşırı kiloluysanız, kilo verin. Aşırı kilolu kişiler boğazda horlamaya katkıda bulunan fazladan dokulara sahip olabilirler. Kilo vermek horlamayı azaltmaya yardımcı olabilir.
Sırt üstü uzandığınızda, diliniz boğazınıza geri çekilerek, hava yolunuzu daraltarak hava akışını kısmen engeller. Gece sırt üstü uyumayı engellemek için, pijamanızın arkasına bir tenis topu dikmeyi deneyin.
Yastığınızı yükselterek başınızın bedeninizden yüksek olmasını sağlamak horlama ihtimalini azaltır.
Burun köprüsüne uygulanan yapışkan bantlar birçok kişinin burun geçiş alanını genişleterek daha rahat nefes almasına yardımcı olur. Burun dilatörü, burun delikleri boyunca dışarıdan uygulanan, hava akımı direncini azaltan, daha kolay nefes alabilmenizi sağlayan, sertleştirilmiş bir yapışkan şerittir. Bununla birlikte, burun şeritleri ve dış burun dilatörleri OSA’lı kişiler için etkili değildir.
Alerjiye veya eğri bir septuma sahip olmak burnunuzdaki hava akışını sınırlayabilir. Bu, sizi ağzınızdan nefes almaya zorlar ve horlama olasılığını artırır.
Yatmadan en az iki saat önce alkol almayı bırakın ve sakinleştirici ilaçlar kullanmadan önce doktorunuzu horlama şikayetiniz ile ilgili haberdar olmasını sağlayın. Yatıştırıcılar ve alkol, merkezi sinir sisteminize baskı yaparak boğazınızdaki dokular da dahil olmak üzere kasların aşırı rahatlamasına neden olur.
Sigarayı bırakmak horlamayı da azaltabilir.
Yetişkinler, en az yedi saat uyumaya çalışmalıdır. Çocuklar için önerilen uyku saatleri yaşa göre değişir. Okul öncesi çocuklar günde 10 ila 13 saat uyumalıdır. Okul çağındaki çocukların ise günde dokuz ila 12 saat uykuya ihtiyacı vardır ve gençler de günde sekiz ila 10 saat uyumalıdır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder