Yediğiniz etin çevreye daha dost olmasını ister miydiniz?  Kültür eti veya “temiz” et olarak da adlandırılan laboratuvar ürünü et, adında laboratuvar geçiyor diye çoğu kişinin ilk başta reddedebileceği bir gıda olabilir. Ama geleneksel etten hiçbir farkı olmayıp üstelik çevreye ve hayvanlara zarar verilmedenüretilen etten bahsediyoruz.

Laboratuvarda üretilen et, tüplerde yetiştiriliyor. Hayvanın kök hücreleri alınıpbüyümesi için gereken besinler laboratuvar ortamında hücreye veriliyor ve yenecek ebatta dokuya ulaştıktan sonra yeniyor.

Laboratuvar etinin çoğu kişinin iştahını kabartmaya yetmediğini tahmin edebiliyoruz ancak geleneksel etten çok daha “dost” bir ürün. Bir kere hücre alınan hayvanları kesmek zorunda değiliz!

Üstelik çevresel etkileri de çok daha küçük: 2011 yılında yapılan bir çalışma, hücreden üretilen 1 kg et için, geleneksel yöntemlerle yetiştirilen inek etine nispeten 200 kat daha az alan ve 30 kat daha az su kullanıldığını söylüyor. Yani artık et yiyebilmek için hayvanları kesmek zorunda değiliz. Üstelik etini yediğimiz hayvanları beslemek için toprakları aşırı kullanmak zorunda da değiliz. Geleneksel yollarla daha çok et üretmek demek, daha çok ağacın kesilip hayvan tarımı için daha çok sera gazı üretmek demek. (Dünyadaki tarım arazisinin %80’i besi hayvanlarını beslemek için kullanılıyor!) Sadece etin tadıyla ilgilenenler için de haberler iyi: Laboratuvarda üretilen etin “hakiki” etten ne lezzet ne de besleyicilik açısından bir farkı var.

Londra ve Amerika’da ufak çapta üretilmeye ve satılmaya başlanan laboratuvar eti geleceğin en büyük gıda inovasyonu gibi görünüyor. (Amerika’da kaz ciğeri bile üretmeye başlamışlar.) Ancak bu gelecek çok yakın olmayabilir çünkü şu anda 1 kg laboratuvar tavuk eti üretmenin maliyeti 20 bin dolar kadar. Ancak artıları hesaba katıldığında kesinlikle yaygınlaştırılması gereken bir pratik!

Teknoloji geliştikçe aslında gezegenimize zarar vermeden de çok rahat şekilde yaşayabileceğimizi görüyoruz. Üstelik hamburgercilerde yediğiniz etten çok daha sağlıklı olacağı da aşikâr. Ülkemizde de ciddiye alınması dileğiyle!