30 Mart 2019 Cumartesi

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019


Hamilelikte Maden Suyu İçilir Mi Faydaları Nelerdir?


Hamilelikte maden suyu içmek katkısız ve doğal olması koşuluyla zararlı değildir. Maden suyunun bebeklere faydası hamilelik döneminde tüketildiğinde oldukça fazladır. Maden suyunun içerdiği zengin mineral, demir gibi değerler sayesinde hem anne hem de bebek için faydaları bulunmaktadır. Her şeyde olduğu gibi maden suyunun tüketiminin fazlası zarar vermektedir. Hamilelik dönemi için tüketilmesi gereken miktar için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Hamilelik Döneminden Tüketilmesi Gereken Maden Suyu Nasıl Olmalıdır?

Hamilelikte limonlu soda ya da meyve gibi katkı içeren sodaların tüketilmemesi gerekmektedir. Hamilelik döneminde tüketilen maden suyunun;
  • Doğal olması,
  • Katkı maddesi içermemesi,
  • Tatlandırıcı içermemesi,
  • Sade olması yani meyveli olmaması gerekmektedir.

Hamilelik Döneminde Maden Suyu Tüketilmesinin Faydaları

Gebelikte maden suyu içenler için sağladığı faydaların bilinmesi önemlidir. Hamilelik döneminde soda içilmesinin faydaları şu şekilde sıralanabilmektedir;
  • Hamilelik döneminde içilen maden suyu, hamile kadınları kemik erimesinden korumaktadır. Kemik erimesini önleme konusunda etkilidir.
  • Maden suyu içeriğinde bulunan sülfat mineraller hamilelik dönemindeki hazımsızlığı gidermek konusunda faydalıdır.
  • Maden suyunun içerdiği flor, hamilelik döneminde oluşabilecek diş çürüklerini önlemektedir.
  • Magnezyum açısından zengin olan maden suyu, hamilelik döneminde sıklıkla oluşan kramplar için fayda sağlamaktadır. Bunun yanı sıra içerdiği magnezyum kabızlığa da iyi gelmektedir.
  • Hamilelik döneminde vücudun ihtiyacı olan mineralleri karşılamaktadır.
  • Musluk suyuna nazaran daha fazla kalsiyum ve demir içerdiği için hamilelik döneminde tüketilebilecek ideal sıvılardan bir tanesidir.

Hamilelik Döneminde Maden Suyu Ne Kadar Tüketilmelidir?

Maden suyu ve sodalarda sodyum oranı yüksektir. Bu da hamilelik döneminde oluşabilecek yüksek tansiyonu tetiklemesi açısından zararlı olabilmektedir. Maden suyunun tüketiminin sağladığı faydalardan yararlanılabilmesi için tüketiminin sınırlandırılmasında fayda vardır. Günden bir ya da iki bardak maden suyu tüketilmesi yeterli olacaktır. Özellikle yüksek tansiyon problemi olan hamile kadınların doktoruna danışmadan kullanmaması tavsiye edilmektedir

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

Isırgan Otunun Saçınıza Mucizevi 3 Faydası !

Isırgan otu, saçınıza bakım uygulamak için kullanabileceğiniz bitki türlerinden biridir. Nelere iyi geldiğini biliyor musunuz? Bu makalede daha fazlasını öğrenebilirsiniz.
Isırgan otunun kepek ve saç dökülmesiyle mücadelede size yardımcı olacağını biliyor muydunuz? Doğru duydunuz; birçok yerde kendiliğinden doğal olarak yetişen bu bitki saç bakımı adına güçlü bir bileşendir.
Saçlarınız, çok sayıda farklı çevresel faktörden etkilenebileceği göz önüne alındığında belirli bir özene ihtiyaç duyar. Buna ek olarak, serbest radikallerin kafa derinizdeki etkisi çok güçlüdür. Cildin bozulmasına ve kepek ve diğer sorunlara neden olurlar.
Neyse ki, saçınıza hak ettiği özeni göstermek için faydalanabileceğiniz, hasarlara karşı koyma ve saçın uzamasını destekleme ve parlaklığını artırma vb. hedefleri garantileyen birkaç alternatif mevcut. Oldukça etkili bu alternatiflerin çoğunun tamamen doğal olduğun altını çizmemiz gerekir.
Ayrıca bakınız: Saç Uzamasını Desteklemek İçin Bu 6 Otu ve Baharatı Kullanın
Isırgan otu
Isırgan otu yaygın olarak bilinen bir bitkidir. Nemli bölgelerde yetişir. Genellikle, bir su kaynağı (göl, nehir, gölet vb.) yakınında büyür. Aslında, bazen, insanların her ne pahasına olursa olsun bahçelerinde ortadan kaldırmaya çalıştıkları ot grubunun bir parçasıdır.
Isırgan otu çeşitli özelliklere sahip bir bitkidir: anti-bakteriyel, anti-histamin, arındırıcı ve anti-enflamatuvardır. Bu nedenle, genellikle çay veya tonikler bünyesinde kullanılsa da, başka birçok kullanım alanı vardır.
Örneğin bitkisel gıda dükkanlarında, kapsüller halinde bulabilirsiniz. Bununla birlikte, bu ne en yaygın ne de en faydalı kullanım şeklidir. Ayrıca doğrudan yiyerek de tüketebilirsiniz (örneğin salatalarda).
Isırgan otunun saçınıza faydaları
Isırgan otu saçınıza hak ettiği özeni sağlamak konusunda çok yararlıdır, çünkü kafa derinizdeki yağ üretimini dengelemeye ve biriken serbest radikalleri serbest bırakmaya yardımcı olur. Sonuç olarak, kılcal damar sağlığını teşvik eder.
Bu bitkiye aşina olan insanlar genellikle tüm avantajlarından yararlanmak için günlük şampuanlarına birkaç tane ısırgan yaprağı ekler. Öte yandan, ev yapımı saç maskelerinde, toniklerde ve daha başka birçok üründe ısırgan otuna denk gelebilirsiniz.
Isırgan otu, A, B, C, E vitaminleri ve demir, kalsiyum, kükürt, magnezyum ve çinko gibi mineraller açısından zengin bir bitkidir.
1. Saç Dökülmesini Önler
Kan akışını uyarması nedeniyle, saç foliküllerini daha güçlü hale getirir ve bu da dökülmelerini ya da kırılmalarını önler.
2. Yağ üretimini dengeler
Günlük saç bakımı söz konusu olduğunda yağ en karmaşık konulardan biridir. Bununla birlikte, çok yaygın bir sorundur ve bir çözümü vardır.
Aşırı sebum ve biriken yabancı parçacıklar çok can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Neyse ki, ısırgan otu gibi bir bitki aşırı yağ üretiminin dengelenmesine yardımcı olur.
Bunu nasıl yaparsınız?
Saçınızı toksinlerden arındırarak ve kafa derinizde yağ üretiminde artışa neden olan bakterilerle mücadele ederek.
3. Saçınızı Güçlendirir
Daha önce bahsedilen faydaları göz önüne alındığında, düzenli ısırgan otu kullanımı sayesinde saçlarınız fark edilir derecede güçlenir. Bununla birlikte, bu bitkinin sırrı sadece vitamin ve mineraller açısından zengin olmasında değil, aynı zamanda güçlü bir nem kaynağı olmasında saklıdır.
Saçınızı yıkayarak ve nemlendirerek, saçınızın hacmini ve uzamaya yeni başlayan saç tellerinin kalitesini artırır. Bu nedenle, ısırgan otunu yaklaşık olarak bir hafta kullandıktan sonra saçlarınız daha sağlıklı görünecektir. Bir ay sonrasında ise muhteşem saçların tadını çıkaracaksınız.
Bu bitkiden nasıl yararlanılır?
Bu bitkinin saç bakımı konusunda sunduğu tüm avantajlardan yararlanmak için taze ısırgan yapraklarından çay yapabilirsiniz.
Taze ısırgan otu satın alın veya bahçenizden toplayın, bir tencerede 200 ml veya bir bardak su kaynatın.
Su kaynamaya başladığında, ısırgan otunu içine ekleyin ve ocağın altını kısın.
5 dakika bekleyin ve ocağı söndürün.
Bu çayı içebilir ya da her zamanki normal şampuanınızla saçlarınızı yıkadıktan sonra doğrudan saçınıza uygulayabilirsiniz.
Bu işlemi sık sık tekrarlayın ve azar azar, sonuçları göreceksiniz.
Ayrıca, bu bitkinin yapraklarını yeşil smoothielere, güveçlere, salatalara ve daha başka birçok tarife ekleyebilirsiniz.

Read More

Varislerin Etkisini Azaltacak Önlemler

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

Varislerin Etkisini Azaltacak Önlemler


Özellikle bahar ve yaz aylarında rahatsız edecek olan varisler, birçok kişi için sancılı süreçlere sebep olur. Prof. Dr. Semih Barlas sıcak havalarda varislere iyi gelecek ipuçlarını bizlerle paylaştı.
Özellikle bahar ve yaz aylarında rahatsız edecek olan varisler, birçok kişi için sancılı süreçlere sebep olur. Prof. Dr. Semih Barlas sıcak havalarda varislere iyi gelecek ipuçlarını bizlerle paylaştı. İşte detaylar...
Uzmanına Başvurun
Bacaklarında inceden kalına farklı çaplarda varisleri olan kişiler için, sıcak yaz mevsimi, yeni problemlere de yol açabilir. Eğer bacaklarınızda böyle bir sorun bulunuyorsa, ağrılarınızdan veya bileklerinizdeki şişkinliklerden kurtulabilmek için ya da bacaklarınızı gözlerden saklama gereksinimi duymamak için bu konunun uzmanı bir kalp damar cerrahına başvurarak tedavi olmanızda yarar var.
Varisin Tedavisi Mümkün
Varis sorunu yaşayan kişilerin sıcak havalarda şikayetlerinin artabileceğini belirten Prof Dr Semih Barlas, yeni teknoloji tedavi yöntemleri ile çok kısa sürede, anestezi almadan ve bacakta hasar yaratmadan bu sorunu giderebildiklerini ifade etti. Barlas, varis problemi olanların yaz aylarında yaşayabileceği bacak huzursuzluğunu azaltacak 8 öneride bulundu.

Bacak Huzursuzluğunu Azaltacak Öneriler
- Bol veya rahat kıyafetler giyerek bacaklarınızı serin tutun.
- Gün içinde çok fazla su tüketin.
- Aşırı zorlayıcı olmayan egzersizler yapın.
- Topuklu ayakkabılardan uzak durun.
- Basınçlı çoraplar giyin.
- Güneşte yanmak yerine suni bronzlaştırıcılar kullanın.
- Bacaklarınızı yüksekte tutun.
- Tuz tüketimini azaltın

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

Şişkinliğe İyi Gelecek Tavsiyeler

Şişkinlik çoğumuzun sorunlarından biri ve etkili bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Ancak rahatlamamızı sağlayabilecek birçok çözümü var. İşte şişkinliğe iyi gelecek çözüm önerileri...
Sistemde oluşan fazla hava organların duvarlarında gerilmeye sebep olur. Uyarılan sinir uçları sayesinde karın ağrısı, düzensiz tuvalete çıkma, sık geğirme, kontrolsüz yellenme, nefes darlığı, çarpıntı gibi fonksiyonel bozukluklar görülmeye başlar. Gastroentereloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Pata gazdan şikayetçi olanlara tavsiyelerde bulundu.
FAZLA ŞİŞKİNLİK KALP ÇARPINTISINA SEBEP OLABİLİR
Gün içerisinde sistemde yaklaşık 3-4 litre gaz oluşuyorsa, bunun yaklaşık yarısı yuttuğumuz havadan kaynaklanır. Kalan kısmın yaklaşık yarısı sindirim sırasında ortaya çıkan gaz, diğer yarısı ise bağırsak bakterilerinin ürettiği gazlardır. Gazın artması öncelikle mide ve bağırsaklarda şişkinliğe neden olur.
Şişkinlik ise karın ağrısına, kapladığı hacimle nefes darlığına çok daha ilerlerse kalp de çarpıntılara sebep olabilir. Vücudumuz tüm aksaklıklarda kendisini korumak üzere programlanmıştır. Fazla gazı atmak için sık yellenme, sık geğirme kaçınılmazdır, ötesinde vücut için yararlıdır, sorunun büyümesini önler.
BASİT ÖNLEMLERLE GAZ ŞİKAYETİNİ AZALTIN
Şişkinlik oluşmaması için öncelikle yuttuğumuz havayı azaltmaya çalışmalıyız. Yemekleri yavaş yemek oldukça önemli, hızlı yediğimizde çok hava yutulması kaçınılmaz olur. Önemli bir nokta da yemek yerken konuşmamaktır,konuştukça hava yutulur.
Besinlerin çiğnenmesi sindirimin ilk basamağı olup oldukça önemlidir. Ancak her çiğneme ile hava yutulduğu unutulmamalı, aşırıya kaçılmamalı, yeterince çiğnedikten sonra gıda yutulmalıdır.
STRESTEN UZAK DURUN
Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise stres. Biliyoruz ki yoğun stres midede gastrit veya ülser, spazm, bağırsaklarda da aşırı kasılmalara yol açabilir. Yine kronik geğirmenin altından da yoğun stres çıkabilir. Bütün bunlara rağmen iyileşme sağlanamayan hastalarda bazen psikolojik olarak rahatlatıcı bir tedavi ya da psikiyatri muayenesi önerilir.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

Kolon Kanserinden Korunmanın Yolları

Kolon Kanserinden Korunmanın Yolları

Kolon Kanserinden Korunmanın Yolları
Dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı olarak 3. sırada olan kolon kanserinin, gençlerde görülme oranı da oldukça yüksek. Kolon kanserinin en önemli özelliği ise önlenebilir olması. Peki kolon kanserinden nasıl korunulur? Belirtileri nelerdir?
Dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı olarak 3. sırada olan kolon kanserinin, gençlerde görülme oranı da oldukça yüksek. Kolon kanserinin en önemli özelliği ise önlenebilir olması. Peki kolon kanserinden nasıl korunulur? Belirtileri nelerdir? İşte yanıtı...
Gençlerde Görülme Oranı Artıyor
Yapılan istatistiklerde, 1992-2014 yılları arasında, 20-49 yaş arasındaki yaş grubunda kanser olgularının her yıl yüzde 1-2 oranında artış gösterdiği ortaya çıkmıştır. Günümüzde genç yaşta daha sık görülmesinde yüzde 35 oranla genetik faktörlerin rol oynadığı biliniyor. Ayrıca beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve diğer çevresel faktörler de bu artışta etkili oluyor. Kolon kanserinin en önemli özelliği ise sinsi bir hastalık olması. Kanserin başlangıç evresinde veya kanser öncesi lezyonlar olan poliplerin varlığında genellikle hiçbir belirti vermiyor. Bu sebeple de hastaların en az dörtte birinde ancak ileri aşamada tanı konulabiliyor.
Kolon Kanserinden Korunmanın Yolları
- Dışkıda gizli kan testi ve kolonoskopi yaptırmayı unutmayın.
- Kırmızı et tüketimini azaltıp, balığa ağırlık verin.
- Sigarayı bırakın ve alkol kullanımını azaltın.
- ideal kilonuza kavuşmak için çabalayın.
- Düzenli ve tempolu yürüyüşler yapın.
- Kalsiyum ve D vitaminine dikkat edin.
Kolon Kanserinin Belirtileri
- Bağırsak alışkanlığında kabızlık veya ishal şeklinde değişiklik,
- Makattan kan gelmesi,
- Karın ağrısı,
- Kansızlık
- Açıklanamayan kilo kaybı

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

KANSERDEN KORUNMANIN 13 YOLU

Bilim insanlarının tedavisi için üzerinde çalıştığı kanser hastalığı, günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Dünyada her yıl 18,1 milyon kişiye kanser tanısı konarken, 9,6 milyon kişi de kanser nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Türkiye’de ise her yıl 170 bin kişinin kansere yakalandığını ve yaklaşık 150 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Necdet Üskentkanserden korunma yolları ile ilgili bilgiler verdi.

Sigaradan uzak durulmalı:

Sigara içerisinde 4000’in üzerinde zararlı kimyasal bulunuyor. Bu kimyasallar DNA’ya zarar vererek önemli genlerde değişikliğe neden oluyor. Kanser hücreleri vücutta gelişerek hızla ve kontrol dışı çoğalarak kansere neden oluyor. Akciğer, yumurtalık kanserleri, bazı lösemi türleri, ağız, gırtlak, üst yutak, burun ve sinüsler, yemek borusu, karaciğer, pankreas, mide, böbrek, mesane, rahim ve bağırsak kanserleri doğrudan sigara kullanımı ile ilgili.

Şeker doğal yiyeceklerden karşılanmalı:

Vücutta kanser hücreleri dahil, tüm hücrelerin şekere ihtiyacı var. Şekerin neden olduğu aşırı kilolar, bel çevresindeki yağlanma ve obezite de kanseri tetikleyen en önemli faktörler arasında. Şeker sebze ve meyvelerden karşılanmalı. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılmalı, sağlıklı atıştırmalıklar özendirilmeli. Fazla yağlı ve şekerli gıdaların tüketilmesinin kanserle ilişkili olduğu kanıtlanmış. Şekerli gıdalar vücutta enflamasyonu da (iltihap) artıyor. Kanserin kökeni olan enflamasyon, kanser hücrelerinin çoğalmasına da neden oluyor.

Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı:

Kızarmış yiyecekler, yağlı etler ve diğer yüksek yağ oranlı yiyecekler daha az tüketilmeli. Günde en az 5 tane meyve ve sebze yenmeli, özellikle yeşil yapraklı ve yüksek C vitaminli besinler, turunçgillertüketilmeli. Yulaf gibi tahıllar ve haftada 2 kez balık tüketilmeli. Ayrıca ailesinde kanser vakaları olanlar beslenmesine dikkat etmenin yanı sıra düzenli taramalarını da ihmal etmemeli.
Hareketli yaşam tarzı benimsenmeli:
Egzersiz kanser, diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi hastalıkların görülme riskini azaltıyor. Düzenli egzersiz metabolizmayı olumlu etkileyerek, bağışıklık sistemini güçlendirerek, fazla kiloları yok ederek ve stresi azaltarak kanser riskini azaltıyor. Metabolik sorunlar, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fazla kilolar da kansere yol açan başlıca nedenler arasında. Çağımızın çocukları çok hareketsiz, parklarda bahçelerde oynamak yerine, televizyon, bilgisayar ya da tablet karşısında oturuyorlar. Haftada 5 gün 30 dakika yürümeyle kolon kanseri ve meme kanseri riski yüzde 30-40 oranında azaltılabiliyor.

Sebze ve meyveler iyi yıkanmalı:

Sebze ve meyveleri iyi yıkamak, tuzlu ve sirkeli suda bekletmek yiyeceklerin kimyasallarını/ilaçlarının arındırılmasında oldukça önemli.
Elektronik cihazlar:
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı, 14 ülkeden 31 bilim insanının katıldığı kapsamlı araştırmaya göre cep telefonu beyin kanseri riskini artırıyor. Araştırmada bir beyin kanseri tümörü olan gliomanın oluşum riski, kablosuz sistem kullanımıyla artarken, cep telefonu kullanılırken mutlaka kulaklık kullanılması önerilerek telefonun yastığın altına ya da başucuna konarak uyunmaması gerektiği belirtiliyor.

Stresten uzak durulmalı:

Birçok kanser türü, bağırsak hastalıkları, tansiyon, diyabet ve kalp hastalıklarının strese bağlı olduğu bilimsel olarak da kanıtlamış durumda. Kanserden ve diğer hastalıklardan korunmak için stresle mücadeleyi ve stresi biraz daha hafif yaşamayı öğrenmek önemli. Fiziksel aktivite, egzersiz, meditasyon, yoga, müzik terapisi gibi yöntemlerden faydalanılarak stres azaltılabilir.

Obeziteye karşı önlem alınmalı:

Fazla kilolu ve obez kişilerde özellikle menopoz sonrası meme kanseri, bağırsak kanseri, rahim kanseri, yumurtalık kanseri, yemek borusu kanseri, pankreas kanseri, böbrek kanseri, prostat kanseri, mide kanserive safra kesesi kanseri riskinin arttığı görülüyor. Araştırmalar fazla kilo ve obezitenin kanseri tetiklediğini gösteriyor. Östrojen ve insülin de dahil olmak üzere, bu hormonların bazılarının yüksek düzeyde olması belirli kanserlere yakalanma riskini arttırabiliyor. Araştırmalar, obezite ve fiziksel aktivite yetersizliğinin yüzde 20-25 oranında özellikle meme, kolon ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riskini artırdığını gösteriyor. Obezite ayrıca karaciğer ve rahim kanseri riskini de yüzde 20-30 oranında artırıyor.

Kaliteli uyku uyunmalı:

 Düzensiz ve kalitesiz uykunun hormonlar ve metabolizmayı olumsuz etkiliyor. Uyku sırasında vücut için fayda sağlayan birçok hormon salgılanıyor. Uyku bozuklukları hem fiziksel hem de ruhsal pek çok hastalığı tetiklediği gibi kanser riskini de artırabiliyor.

Mikrodalga fırınlarda kullanılan kaplara dikkat edilmeli:

Mikrodalgaların, yiyeceklerin yapısını bozduğu ve yiyeceklerdeki besin değerlerini oldukça azalttığı iddia ediliyor. Böylece vücuda alınan vitaminlerin değeri bozuk veya değişmiş oluyor. Bu da zamanla kansere yol açabiliyor. Mikrodalga fırını kullanırken kullanılan kapların mikrodalgaya uygun olmasına özellikle dikkat edilmeli.

11:00-16:00 saatleri arasında güneşe çıkılmamalı:      

Güneş, cilt kanseri riskini artırıyor. Özellikle de güneş ışınlarının, çok yoğun ve kanserojen etkiye sahip oldukları 11:00-16:00 saatlerinde güneşe çıkmamakta yarar var. Cilt tipine uygun, yüksek koruma faktörlü güneş kremlerini kullanmak önemli.

Eskimiş tavalar kullanılmamalı:

Eskimiş, çizilmiş teflon tavaların kullanılmamasında fayda var. Ancak kaliteli, yüksek standartlarda üretilmiş tavalarda risk olmadığı belirtiliyor.

Cam ya da ahşap mutfak malzemeleri tercih edilmeli:

Plastik, kanserojen maddeler içerir. Bunun yerine cam ya da tahta ürünler kullanılmalı. Ancak artık çok kaliteli plastik ürünler var ve bunlar fırına hatta mikrodalgaya bile girebiliyor.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 30, 2019

Saçlardaki Beyazlıkları Kapatmanın 100 de 100 Doğal Çözümleri !

Saçlardaki beyazlıklar nasıl kapatılır, En iyi beyaz saç kapatıcılar, Genelde yaşlılığı çağrıştıran beyaz saçlar, erken yaş dönemlerinde de görülebilir. Genetik faktörler, stres, dengeli beslenmeme, gizli şeker, kan şekeri düşüklüğü, D vitamini eksikli, tiroid hastalıkları gibi nedenlerden dolayı ilk başlarda kafanın ön kısmında başlayan beyaz saçlar, bu bölgede sınırlı kalabilir ya da tüm kafa üzerindeki saçlara yayılabilir. Derinin rengini veren pigmentlerin aynısı saç diplerinde bulunur. Pigmentlerin çeşitli nedenler dolaysıyla akışa geçememesi durumunda ise beyazlar meydana gelir. Bu yüzden beyazlıklar ilk önce saç dibinden başlayarak, daha sonra saçın uzamasıyla daha görünür bir hale gelir. Saça renk veren pigmentlerin adı melanindir. Beyazlaşmaya başlayan saçlarda ise melanin hiç bulunmaz. Protein bazlı melaninleri ise geri getirmek veya tekrar o bölgenin pigmentlerin canlanmasını sağlamak, bazen tüm saçı beyaz hale gelmesini engeller. Bitkisel çözümler elbette bu protein oluşmasını desteklerken biraz zamana gereksinim duyar. Bu yüzden düzenli kullanım ve en az 2 ay kadar uygulamayı aksatmamak önemlidir.
Beyaz Saçları Kapatmak İçi Neler Yapılır
Saç rimeli ve yeni çıkan boyalı saç spreyleri beyaz saçları geçici olarak kapatabilecek sayılanlar arasındadır. Özellikle uzamamış ve yaygınlaşmamış yani tek tük çıkmış olan beyazları kapatır. Dip boyası gelmiş bayanlar günü kurtarmak için çoğunlukla tercih ederler. Yıkandıktan sonra suyla birlikte akar gider. Her defasında yeniden uygulama gerektirir. Beyazlar uzayıp çok belirginleştiğinde ise sürecek ya da püskürtülecek alan çoğaldığından, her seferinde neredeyse bir kutuyu bitirmek zorunda kalırsınız. Bu da çok ekonomik olmaz.
Saçlara kendi rengini vermesi için kullanılan etkili şampuanlar vardır. Beyaz saçları kapatan şampuan saçınıza sürüp yıkadıktan sonra 3-4 hafta etkisini devam ettirir. Her yıkamada kullanılmaya devam edilebildiği gibi ara ara da saçlarda beyazlar göründükçe de kullanılanları vardır. Bu tip şampuanlar az ya da bölgesel olarak beyaza sahip olan kişilerin saçlarında etkili olur. Başka bir tip şampuan olan, içerdiği melanin ve bazı proteinlerle birlikte saçın keratin dokusunu ve saç diplerini destekleyerek tekrardan kendi saç renginizde saçın çıkmasını sağlar. Saçların büyük kısmında ya da hepsinde olsa bile etki eder. Doğal saç renginize kavuşurken aynı zamanda saçlarınız yeniden doğmuş gibi olur. Bu tür şampuanların kullanımdan sonuç almak için biraz sabır gereklidir. 1 yıl kadar düzenli kullanılmalıdır.
Saçtaki beyazlar nasıl kapanır
Beyaz Saçlara Bitkisel Çözümler
Beyaz saçları kapatmak için bitkisel çözüm öneriler ile saçlarınızdaki beyazlıkları kapatabilirsiniz. Beyaz saçları doğal rengine döndürmek için sizlere vereceğim bitkisel önerileri uygulayarak etkili sonuçlar almanız mümkün.
Dr. Ahmet Maranki formülü:
1 litre kaynayan suya 10 tane kurumuş ceviz kabukları atılarak, 15 dakika kaynatmaya devam edin. Alışılagelen şampuanınızı kullanıp duşunuzu aldıktan sonra, hemen banyodan çıkarken, ceviz kabuklarından süzülmüş suyu kullanın 3 hafta düzenli kullanmaya devam edin.
Ceviz ile yapılan daha etkili bir formül ise; 1 litre suya 5 tane ceviz yeşil kabuğunu 10 dakika boyunca kaynatın. Son durulma suyunda saç diplerine friksiyon yaparak tüm saçınıza yedirin.
Diğer bir kür ise; 1 tatlı kaşığı ceviz yağı, 2 çay kaşığı kristal tuz, 1 çay bardağı alkali su (içme suyu içine çok az karbonat atarak elde edebilirsiniz) karıştırılarak elde edilir. Saç köklerine masaj yapılarak bone ya da streç film ile sararak minimum 1 .maksimum 3 saat beklenmelidir. Sulandırılmış üzüm veya elma sirkesini kullanarak saç durulanır. Her gece ve 21 gün boyunca uygulanmalıdır.
saçlar neden beyazlar, beyaz saçlara çözüm önerileri
Erken beyazlayan saçlara çözüm önerileri
Dr. Feridun Kunak formülü:
10 ceviz kabuğu, 10 ceviz yaprağını 2 litre suda 20 dakika kaynatıp saçları dipten uca bu suyla yıkıyoruz. Durulamak gerektirmez.
3 adet ceviz yaprağı, 3 adet yeşil ceviz kabuğu, 1 fincan ısırgan yaprağı, 1 diş ezilmiş sarımsak, 1 adet kırmızı soğan kabuğu, 1 çorba kaşığı biberiyeyi 1 litre suda 10 dakika kaynatın 10 dakika demlenmeye bırakın. Suyunu süzerek ılındıktan sonra1 tatlı kaşığı çam terebentin konulur. Saç diplerime masaj yaparak yedirilir. 1 saat bone takıp bekledikten sonra ılık su ile durulanır.
1 orta soğan ve 5 diş sarımsak rondodan geçilir. Birer çorba kaşığı ozon, argan ve badem yağı ile birlikte 1fincan saf zeytinyağı hafif ısıtılır. Üzerine sarımsak ve soğan karışımı eklenir. Tel süzgeçten tahta kaşık yardımıyla ezme yoluyla suyu çıkarılır. Diğer yöntem ise; tüm karışımı tülbenttin içine konulup el yardımıyla suyu süzmektir. Çıkan suyu beyazların üzerine sürüp 1 saat bekletilmelidir. Daha sonra su ile durulanmalıdır.
Birer tutam ceviz, defne yaprağı ve siyah çay 2 litre suda su 1 litre oluncaya kadar kaynatılır. İçine ceviz yağı katılıp süzülür. Buzdolabında muhafaza edilip saç diplerine her gün sürülür. Kalıcı değildir. Beyazlar çıktıkça tekrar uygulanır.
Beyaz saçlar için soğan kürü
Soğuk pres çörek otu yağı yada 3 çay kaşığı çörek otunu havanda ezerek suyla yutmak suretiyle 6 ay boyunca kullanılır. Yoğurda karıştırarak sabah aç karnına da tüketebilirsiniz.
2 tane cennet meyvesi hurma kabuksuz ve çekirdeksiz olacak şekilde, 3 tane yumurta sarısı eklenerek rondodan geçirilir.1 çorba kaşığı Türk kahvesi veya kakao, 1 su bardağı soğuk pres yapılmış ve rendelenmiş kükürtlü katranlı sabun ve 1 bardağı su ilave edilerek rondodan geçirilerek tüm malzemelerin birbirine iyice karışması sağlanır. Saç beyazlaması durduran, bakır ve iyot bulunduran cennet meyvesi hurma çok faydalıdır. Saça sürdükten sonra yarım saat beklettikten sonra durulanır.
200 gram Keten tohumu yağı, 4 tane limon, 3 diş sarımsak,1 kilo baldan oluşan karışım ise içten destekleme yaparak melanin oluşmasını sağlar. Sarımsak ve limonları rondodan geçirin. Limonların ikisi kabuklu ikisi kabuksuz olmalıdır. Keten tohumu ve bal da ilave edilir. Kavanoza konulup, buzdolabında saklanmalıdır. Tahta kaşık ile her öğünden yarım saat önce 1 kez yiyin. Günde 3 defaya mutlaka tamamlayın
1 tatlı kaşığı hindistancevizi yağı ile 3 kaşık limon suyunu karıştırın. Hindistan cevizi yağını benmari usulü ya da mikrodalga da erimesini sağlarsanız, daha kolay sürülebilir bir karışım elde edersiniz. Her banyodan 1 saat önce uygulanmalıdır.
Biberiye ve adaçayı teker teker saç beyazlatmada gidermek için kullanılabilirken, birlikte bir karışım hazırlamak suretiyle etkisini arttırabilirsiniz. Aktardan alacağınız kuru adaçayı ve biberiyeden ikişer tepeleme çorba kaşığı miktarında, 2 bardak kaynayan suya atılır. 15 dakika demledikten sonra süzülür. Her banyodan sonra durulama suyu olarak kullanılır.
Saçları güzelleştiren ve bakım yapan siyah çay, saçtaki beyazları kapatmak içinde kullanılır. 1 bardak kaynamakta olan suya 2 tatlı kaşığı siyah çay atılır. 15 dakika demledikten sonra içine bir tutam tuz atılır. Süzüldükten sonra saçı bu suyla yıkayıp 20 dakika bekletin. Daha sonra sadece su ile durulayın.
Zerdeçal ve bal karışımı ise sarışın kadınların beyazlarını kapatmaya yöneliktir. Sarının koyulaşması için bal miktarını kendi saç renginize göre ayarlamanız gerekmektedir.
Toz altın çilek ve limon suyu ile yapılan karışım ise oldukça etkilidir. Aynı oranda karıştırmak yeterlidir. Beyazların üzerine sürülüp, yarım saat beklenmelidir. Su ile durulanmalıdır. Temiz saça uygulanır.
Köri yaprağı ile hindistancevizi yağının birleşimi beyazlar üzerine etkisini hızlı gösteren kürler arasındadır. Kaynayan 250 ml suya 2 çorba kaşığı köri yaprağı atılıp, 20 dakika ağzı kapalı olarak 20 dakika demlendirilir. İçine 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı konulur. Ilındıktan sonra saç diplerine masaj yapılarak yedilir ve 45 dakika bekletilir. Daha sonra durulanır. Haftada iki kez uygulanmalıdır.
Soğan püresi ise birkaç gün içinde beyazlarınızdan kurtulmanızı sağlayacaktır. Rondodan geçirilen soğanı saç diplerine ve tüm saçınıza yedirin.30 dakika bekletin. Su ile durulayın. Sonuç alana kadar her gün uygulayın.
Bir avuç Bektaşi üzümünü , küçük parçalara ayırıp gölgede kurutun. 1 çorba kaşığı eritilmiş Hindistan cevizi yağı ile karıştırıp bir gece bekletin. Saçınıza masaj yaparak sürün. 1 saat bekledikten sonra saçınızı durulayın. En az haftada 2 kez tekrarlayın.
1 çay bardağı taze Bektaşi üzümünün suyunu 1 tatlı kaşığı badem yağı, 1 çay bardağı yeşil üzüm suyu , 2 çorba kaşığı limon suyunu karıştırarak saçınıza sürün. 1 saat beklettikten sonra iyice durulayın. Sonuç alana kadar hergün uygulayın.
Etkili çözümlerin arasında bulunan kına ve limon suyu karışımıdır. Bunun için 2 çorba kaşığı kına ile 1 çorba kaşığı limon suyu karıştırılır. Kıvamlı bir hal alması sağlanmalıdır. Bir iki damla fazla limon kullanılabilinir. Saç sürüldükten sonra streç film, üzerine havlu sararak ısınması sağlanmalıdır. Arada sırada fön makinesi de tutulabilir. 2 – 2,5 saat sonra yıkayabilirsiniz. İlk başta kızıl olan saç renginiz, birkaç uygulama sonrasında iyice koyulaşacaktır. Beyazlar belirginleştikçe tekrarlanmalıdır.
Horozibiği çiçeği mor çiçeklerinin suyu sıkılarak, etkili bir saç koyulaştırıcı elde edebilirsiniz. Saçınıza sürüp yarım saat bekletmeniz yeterli olacaktır.
1 adet yeşil kabağı dilimleyerek kurutun. 1 çorba kaşığı hindistancevizi yağı ile lapa haline getirin. Saça sürüp 1 -1,5 saat bekletin. Daha sonra durulayın.
3-4 adet defne yaprağını ezerek, 1 çorba kaşığı süt kreması içine atın. Bulabilirseniz içine 1 çay kaşığı tespih ağacı yağı ilave edin. Karışımı saça sürüp 1 saat bekletin. Ilık su ile durulayın.
Saçlar Erken Yaşta Neden Beyazlaşır
Saçların beyazlaşması bazen erken yaşta görülebilmektedir. Saçların beyazlaşmaya başlaması aslında yaşın ilerlemesi ile doğru orantılı olsa da erken dönemde beyazlayan saçlar bazı nedenlere bağlıdır. İşte saçların erken yaşta beyazlaşma nedenleri;
Saçların beyazlamasının en büyük nedenlerin başında genetik faktörler gelmektedir. Ailenizde erken dönemde beyazlaşma görüldüyse sizde görülme ihtimali yüksek demektir.
Saçların erken beyazlaması nedenlerinden diğer ise gizli şeker ve kan şekeri düşüklüğüdür.
Saça rengini veren melanin seviyesinde düşüklük erken yaşta saç beyazlaşmasına neden olur.
Stres ve stresli bir hayat saçların beyazlaşmasına neden olur.
Erken yaşlarda saçları boyatmak çok fazla kimyasal ürün kullanmak saçların beyazlaşmasına neden olan faktörler arasındadır.
Yukarıda saydığım etkenler saç beyazlaması nedenlerinde bir kaçıdır. Saçlarınız beyazlaşmaya başladığında sizlere verdiğim beyaz saçları kapatan bitkisel önerileri kullanabilirsiniz. Saçların beyazlamaması için ne yapmalıyım diyenlere verdiğim beyaz saçları kapatan kürleri deneyerek etkili sonuç almaları mümkün.

Read More

29 Mart 2019 Cuma

  Hiç yorum yok
Mart 29, 2019

Saçkıran nasıl geçer?

Bir saç dökülmesi hastalığı olan saçkıran bulaşıcı mıdır, genetik midir? Saçkıran belirtileri nelerdir? Saçkıran nasıl tedavi edilir? Saçkıran nasıl geçer? Saçkıran hakkında her şeyi bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte saçkıran tedavi yöntemleri...
Bir saç dökülmesi hastalığı olan saçkıran bulaşıcı mıdır, genetik midir? Saçkıran belirtileri nelerdir? Saçkıran nasıl tedavi edilir? Saçkıran nasıl geçer? Saçkıran hakkında her şeyi bu yazımızda bulabilirsiniz. İşte saçkıran tedavi yöntemleri... 
Saçkıran nedir?
Saçkıran, mantarların sebep olduğu bir cilt hastalığıdır. Adına saç kıran denilse de bu hastalığa sebep olan mantarlar, saçta, deride, tırnakta ve ayak parmaklarında mantar enfeksiyonuna yol açabilir. Saçkıranlı hastanın kullandığı tarak gibi ürünlerden uzak durmak ve kullanmamak gerekir.Saçkıranın erkek ve dişi olarak 2 farklı çeşidi vardır. Dişi olan saçkıran, erkeğe göre yayılma konusunda daha hızlı ve daha güçlüdür. Saç'ın her bölgesine kolayca yerleşebilir ve kalıcı hale gelebilir. Erkek saçkıran ise, yayılma konusunda daha yavaş ve etki ettiği bölgeler daha azdır. Saçkıran hastalığı herkeste görülebilir. Fakat çocuklarda ve ergenlerde daha sık ve kolay ortaya çıkabilir. Bunun en büyük nedeni ise, bünyenin daha zayıf ve hassas olmasıdır.
Saçkıran nasıl bulaşır?
Saçkıran bir mantar hastalığı olduğu için bulaşıcıdır. Özellikle hastalıklı alana direkt temas halinde hem insanlardan hem de hayvanlardan kolayca bulaşabilir. Saçkıran, mantar enfeksiyonunu barındıran bir hastadan diğer vücuda kolayca aktarılmaktadır. Bu da hasta kişinin eşyalarını kullanmakla mümkündür. Makas, tırnak makası, bıçak gibi temizlik konusunda sıkıntılı ürünleri mümkün olduğunca kişiye özel tutmak gerekir.
Saçkıran belirtileri nelerdir?
Saçkıran başlangıcı genel olarak küçük kabarcık ve sivilce gibi bir dış görünüşe sahiptir. Saçkıranın belirtileri arasında ilk ve en önemlisi budur. Kabarcık olan bölgede bir süre sonra halka biçiminde bir genişleme ve yayılma görülür. Görüldüğü bölgedeki saçı dökmeye ve o bölgede yayılmaya başlar. Saç dökülmesi başlangıç aşamasında geçicidir. Ancak saçkıran kısa süre içerisinde tedavi edilmezse saç dökülmesi kalıcı kelliğe yol açabilir. Saçkıran'ın var olduğu bölgede saçlar zayıflar ve kırılgan bir hal alır. Nadiren saçkıran olan bölgede sarı cilt lekeleri de meydana gelebilir. Tırnaklarda görülen saçkıran mantarı şikayetlerinde tırnak şeklinde bozulmalar ve farklılıklar görülür.
Saçkıran tedavi yöntemleri nelerdir?
Saçkıran, çözümü olan bir cilt hastalığıdır. ilk olarak saçkırana sebep olan enfeksiyon yapıcı mantarları yok etmek şarttır. Bu da genellikle mantar ilaçları olarak bilinen toz, tablet veya krem şeklinde olan ilaçlarla mümkündür. Bu ilaç türleri genellikle saçkıran olan bölgeye sürülerek uygulanmaktadır. Griseofulvin adı verilen tablet, en sık kullanılan ve tercih edilen tedavi ilacıdır. Saçkıran iğne tedavisi de yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Minoxil içeren ve düzenli bir şekilde kullanılan spreyler de bölgeye uygulanır ve saç kıran tedavisinde etkilidir

Read More

28 Mart 2019 Perşembe

  Hiç yorum yok
Mart 28, 2019

Vücuttaki B12 vitamini eksikliğinin 5 belirtisi

B12 vitamini eksikliği nasıl belirtiler verir? Kimler daha dikkatli olmalı? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem İngeç, B12 eksikliği ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Sinir sistemi ile beden sağlığının korunması açısından önemli bir yere sahip olan B12 vitamini, vücutta eksik olduğu ve önlem alınmadığında ciddi sağlık sorunları oluşabiliyor. Yorgunluk, unutkanlık ve depresyonun nedenleri arasında olan B12 vitaminin eksikliğinin dışarıdan destek tedavisinin sağlanması gerekiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem İngeç, B12 vitamini eksikliğinin neden olabileceği sağlık sorunları ve B 12 eksikliğinin tedavisi hakkında bilgi verdi.
KİMLERDE EKSİK OLABİLİR?
Enerji üretimi, vücutta DNA sentezi, kırmızı kan hücresi yapımı, sinir sistemi ve beyin fonksiyonları için son derece önemli olan B12 vitamini, sinir dokusunun sağlığı için de gerekli olan bir vitamindir. İçeriğinde protein olan hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan B12 vitamini, midede sindirim sırasında mide asidinin etkisiyle proteinden ayrıldıktan sonra bağırsaktan kan dolaşımına geçmektedir. Tavuk, kırmızı et, balık, karaciğer, yumurta, süt, peynir ve yoğurt ile bazı sebze ve meyveler, suda çözünebilen özellikteki B12 vitamini bakımından zengindir.
Vejetaryen ve vegan beslenenlerde vücuttan eksiliyor
B12 eksikliğinin görüldüğü risk grupları şöyle sıralanabilir:
Vejetaryen ya da vegan tipi beslenme alışkanlığına sahip kişiler,
Chron ve çölyak hastası olanlar,
Alkol ve uyuşturucu bağımlıları,
Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklar,
Gebelik sürecinde olan anne adayları,
İleri derece diyabet hastaları,
65 yaş üzerindeki kişiler
B12 DÜŞÜKLÜĞÜNÜN BELİRTİLERİ
1- Baş dönmesi ve kuvvet kaybı,
2- Çarpıntı ve nefes darlığı,
3- İştah kaybı, ishal veya şişkinliğin yanı sıra kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları,
4- Aft olarak bilinen ağız içindeki yaralar, dilde kızarıklık ve çok sık kanayan diş etleri,
5- İleri yaşta adresleri ve bazı basit olguları hatırlayamama, zihinsel yorgunluk, kaygı bozukluğu gibi belirtilerin nedeni B12 eksikliği olabilmektedir.
TEDAVİSİ NASIL?
B12'nin vücutta eksik olduğu kan sayımıyla belirlenmektedir. İleri yaşta ortaya çıkma riski yüksek olduğu için 50 yaşından sonra düzenli kan testleri ile B12 seviyeleri takip edilmelidir.
B12 vitamini, diğer B vitaminlerinin aksine vücutta üretilememekte ve dışardan takviye olarak alınabilmektedir. B12 vitamininin damar yoluyla vücuda verilmesi, ağızdan alınan tabletlere göre daha etkilidir. Bazı durumlarda, dışarıdan B12 vitamini destek tedavilerinin yan etkileri de ortaya çıkabilir. Enjeksiyon bölgesinde kaşıntı ve kızarıklık, ishal, vücutta şişme hissi ve ağrı hafif yan etkilerdir. Düzensiz kalp atımı, ayaklarda şişme ve kas krampları ise enjeksiyonun ağır yan etkileri arasında yer alır ve vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmayı gerektirir. Vücutta fazla olan ve kullanılmayan B12 vitamini idrarla atılabilmektedir.

Read More

27 Mart 2019 Çarşamba

  Hiç yorum yok
Mart 27, 2019

Diş Macunu ile Tüylerinizden Kolayca Kurtulun

Diş Macunu ile Tüylerinizden Kolayca Kurtulun
Diş macunu ile vücuttaki kıllardan ve tüylerden kurtulma fikri biraz garip gelse de oldukça etkili bir yöntemdir.
Ağda çok acılı bir işlemdir. Traş bıçağı ve tüy dökücü kremde daha sert ve gür çıkmasını sağladığı için pek tercih edilmez. Diş macunuhem yumuşak çıkmasını sağlayacak hemde cildinizin tahriş olmasına engel olacaktır.
Malzemeler:
  • Yarım aleo vera yaprağı
  • Yarım limon
  • Yarım tatlı kaşığı soda
  • Yarım tatlı kaşığı diş macunu
Tüy Temizleme Karışımı
Sponsorlu Bağlantılar 

Nasıl Hazırlanır?
Yarım aleo vera içindeki jeli kaseye boşaltalım. 1 tatlı kaşığı diş macunnu da içerisine ekleyip karıştıralım.
Daha sonra 1 tatlı kaşığı sodayı ve yarım limonun suyunu da içerisine ilave edip iyice karıştıralım ve hazır hale getirelim.
Nasıl Kullanılır?
Hazırladığınız tüy temizleyici karışımı istediğiniz bölgeye sürün ve 10 dakika kadar bekletin. Daha sonra lif yardımı ile yıkayarak temizleyebilirsiniz. Cildinizi ılık suyla yıkayın ve tüylerinizin kökünden gittiğini ve parlak bir cilde kavuştuğunuzu göreceksiniz.
NOT: Eğer içindeki malzemelere karşı bir alerjiniz var ise kullanmanızı tavsiye etmiyoruz.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 27, 2019

Kadın İnternetten Biriyle Tanıştı ve Başına Gelen...


İnternette Biriyle Tanışan Kadının Başına Gelenler. Herkesin Okuması Gereken İbretlik Bir Hikaye… (Mutlaka Okuyun ve Paylaşın)

Ben 28 yaşında güzel bir işe sahip dul bir kadınım. Bundan yaklaşık 7 ay öncesinde internet aracılığı ile bir erkek ile tanıştım. Bir süre mesajlaştıktan sonra birbirimize iyice alışmıştık. Artık rüyalarıma girmeye başlamıştı.

Daha sonra buluşma kararı aldık. Söylediği her söz şiir gibi geliyordu. Hem yakışıklı hemde her zaman şık giyinmesi beni çok etkiliyordu. O kadar muhteşem bir görünüşü vardı ki her anlamda, ona kısa zamanda aşık oldum. Çünkü eski eşim çok çektirmişti.

Şansın ilk kez benden yana olduğunu düşünüyordum. Ancak çok yanıldığımı bir süre sonra anladım. Benim onu sevdiğimi anladıktan sonra benden sürekli para istemeye başladı. Bende sevdiğim için hiç kötü düşünmedim.

Çünkü aldığı parayı fazla süre geçmeden bana geri veriyordu. Böyle yapması bende ona karşı güven oluşturdu. Fakat bir gün büyük bir telaşla beni aradı.

Acil ödemem var, lütfen bana yardım et rica ediyorum. Yarın geri veririm dedi. İstediği para oldukça fazlaydı bende bankadan çekip ona verdim. Bu para hemen hemen benim senelerdir biriktirdiğim paranın tümüydü.

Parayı ona verdikten sonra uzunca bir süre hiç görmedim. Oturduğu evden taşınmıştı ve telefonları da hep kapalıydı. Bundan yaklaşık bir ay önce beni yine aradı.

Kusura bakma ani bir işim vardı, seni haberdar edemedim hemen gitmek zorunda kaldım. Merak etme, kısa sürede geri döneceğim,’ dedi. Ancak artık ona inanmıyordum ve en başından beri beni kandırarak tuzak kurduğunu anlamıştım.

Şimdi elimden hiç bir şey gelmediği için sürekli ağlıyorum. Bu konuda ne yapmam gerektiğini öğrenmek istiyorum. Kıymetli kardeşim, ne yazık ki sizinle aynı durumda olan pek çok insan var. Lütfen artık bu gibi tuzaklara düşmeyin!

Sosyal medya karşıtı birisi asla değilim. Ama, tamamen o insanı tanımadan başlayan ilişkilerin sonrasında böyle hayal kırıklıkları ve mağduriyetler yaşanıyor.

Artık olan olmuş, şimdi sizin yapmanız gereken hakkınızı sonuna kadar aramalısınız. Sizi yeniden arama sebebi bir süre daha oyalamak amaçlıdır.

Hakkınızı sonuna kadar aramalısınız ki bu insan başka birininde canını yakmasın. Oturduğunuz ilin Cumhuriyet Savcılığına başınızdan geçenleri anlatan bir dilekçeyle müracaat edebilirsiniz. TCK’nın yaşadığınız mağduriyetle ilgili maddesi:

MADDE 157. –(1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, ona ya da başkasının zararına vererek, kendisine ya da başka birine bir fayda sağlayan kişiye bir seneden beş seneye kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası alır.

Bununla birlikte o kişiye maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Bu gibi davalarda mal varlıklarına tedbir konulmasını istemenizde fayda var. Okuduğunuz için Teşekkürler. Beğendiyseniz, Lütfen 1 kez paylaşın…

Read More