24 Mart 2019 Pazar

  Hiç yorum yok
Mart 24, 2019


Suyun İçine 2  Yemek Kaşığı Kahve Koyup Saçınıza Sürün Bakın Ne Oluyor

Saçlarımız güzelliğimizin olmazsa olmaz unsurlarından biridir ve belki de en önemlisidir diyebiliriz. Hem erkek hem de kadınlar saçlarının daima bakımlı, güzel ve parlak görünmesini isterler. Kimse cansız ve kirli bir saçla gezmek istemez sanırım.

Tabi bunun yanı sıra bazen saç rengimizden sıkılabilir ya da saçlarımız beyazladığı için eski doğal rengine boyamak isteyebiliriz.
Bunun için bir çok boya vardır elbette ama bildiğimiz gibi amonyaksız dahi olsa saç boyalarının hemen hepsinde binlerce kimyasal bulunmaktadır ve bu kimyasallar sadece saçımıza değil sağlımıza zarar vermektedir. Bunun için özellikle son yıllarda doğal saç boyalarına olan ilgi artmıştır.
Ben kahve ile saç boyama yöntemini ilk defa duyanlardanım denediğimi söyleyeme çünkü ben saçlarımın doğal rengini seviyorum.
Ama deneyenlerden duyduğum kadarıyla beyaz saçları kapatmak için pek uygun bir yötem olmadığını söylüyorlar. İlle de kullanacağım diyenler için yani beyaz saç boyamak isteyenler için ise bir defa değil bir kaç uygulamamdan sonra sonuç verdiğini söyleyenler var.
Şimdi sizlere kahve ile saç nasıl boyanır bunun tarifini vermek istiyorum. Deneyecek olanlara şimdiden kolay gelsin diler tarife geçerim;

Malzemeler :
  • *Kahvenin sert olması önemli bunun için filtre kahve, espresso ya da çifte kavrulmuş bir Türk kahvesi tercih etmelisiniz.
  • *Saç kremi
  • *Havlu
  • *Lavanta Yağı (tercihe göre)
Evet malzemeler bu kadar az ve hemen hepimizin evinde olan kolay bulunan malzemelerden. Lavanta yağı güzel koku vermesi için arkadaşlar olmazsa olmaz bir malzeme değil. Burada önemli olan malzememiz tabi ki kahve.

Şimdi gelelim yapılışına;
*Tıpkı kahve yapar gibi kahve hazırlayarak işleme başlıyoruz. Yalnız yapacağınız kahvenin kıvamı daha koyu olacağından örneğin bir su bardağı suyun içine iki yemek kaşığı kahve koyarak kahvenizi hazırlayın ve tabii ki kahve dışında şeker gibi bir şey eklemeyin.
*Kahve piştikten sonra ocaktan alıp soğumaya bırakın.
*Bazı uygulamalarda kahve telvesi de kullanılabiliyor ama bugün vereceğim tarif kahve telvesi değil kahvenin suyu ile yapılan bir tariftir.
Kahvenin boynunuzu ve kıyafetlerinizi boyamaması için boynunuza bir havlu yerleştirin.
*Soğuyan kahvenin suyunu bir kaba alıp içerisine 3 yemek kaşığı saç kremi ve tecihinize göre bir kaç damla lavanta yağı ekelyip karıştırın.
*Elde ettiğiniz akırşımı saçınıza masaj yapar gibi uygulayın. Saçınıızn her yerine eşit şekilde ağılmasını sağlamak için kalın dişli bir tarak ya da fırça tarak ile saçlarınıız güzelce tarayın.
*Daha sonra saçlarınızı toplayıp saç bonesini başınıza geçirin ve yakalaşık olarak bir saat bekleyin.
*1 saat sonra saçlarınızı sadece su ile durulayın. Durulama işleminde kesinlikle şampuan kullanmayın. Sadece su ile kahvenin saçınızdan akmasını sağlayın.
*Saçlarınız kuruduktan sonra kullanıma hazırdır. Bir kaç gün sonra şampuanla yıkayabilir normal şekilde saçınızı kullanabilirsiniz.
Kahve uygulaması daha çok kumral saçlara uygundur, sarı ve beyaz renkli saçlarda pek etkili olmaz.

Kahve ile başka neler yapılabilir?

Yaşam alanını ferahlatmak için…

Hava akımını sağlayabilecek bir poşet içine koyacağınız kahve, kahve telvesi veya çekirdek kahve odanızda güzel bir koku oluşmasını sağlayacaktır.

Kötü kokulardan kurtulmak için…

Bir kap içinde buzdolabına koyacağınız kahve kokuları yok edecektir. Balık veya soğan sonrası ağır kokuların elinizden çıkması için elinizi kahve ile ovup durulamanız yeterli.
Ayrıca koku ayırt etmemizi sağlar, özellikle parfüm seçiminde bir süre sonra koku duyumuz ayırt edemez hale gelir, kahve koklar iseniz koku duyunuz normale dönecektir.

Sivrisinekler ve karıncalardan…

Yaz aylarında hepimizin yaşadığı bir sorun sivrisinek ve karıncalar, öncelikle sivrisinekler kahve dumanından nefret eder. Bir kap içinde yakacağımız kahve ile sivrisinekleri o bölgeden uzaklaştırabilirsiniz.
Karıncalar için de bulundukları yerlere koyacağınız kahve onları buradan uzak tutacaktır. Kahve telvesi petlerinizi asalaklardan arındırır.

Parlak saçlar için…

Güzel ve parlak saçlar için, içmek için hazırladığımız kahveye benzer bir karışım hazırlamak gerekir. Bunun için, oda sıcaklığında su ve kahve telvelerini karıştırmak yeterlidir.
Banyoda saçınızı yıkadıktan sonra bu karışımı saçlarınıza uygulayıp, 20 dakika bekletebilirsiniz. Saçınızı yıkadığınızda, parladığını fark edeceksiniz.

Cilt bakımı için…

Kahve güçlü bir antioksidandır. Bu özelliğini cilt güzelliğinde kullanmak için türk kahvesi telvesinin içine macun kıvamına gelene kadar süt ekleyip karıştırın. Macunu akneli bölgeye sürüp 20 dakika bekletin ve yıkayın. Düzenli olarak kullanıldığında bu yöntem aknelerden sonsuza kadar kurtulmanızı sağlayacaktır.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 24, 2019

Sabun ile 1 Dakikada Tüylerinizden Kalıcı Kurtulun!

Sabun ile 1 Dakikada Tüylerinizden Kalıcı Kurtulun!
Kol, Bacak ve yüzümüzdeki tüylerimizden kurtulmak tüm kadınların hayalidir. Bunu çok basit hem de doğal olan bir yöntemle yapabileceğinizi söylesek. Hemde lazer epilasyonlara vereceğinizin ücretin neredeyse %1 gibi bir ücrete.
Bu yöntemi vücudunuzun bütün bölgelerine uygulayabilirsiniz. Ama Yüz ve kol gibi bölgelerde tüy yoğunluğu daha az olacağından bu bölgelerde daha hızlı sonuç alırsınız.
Malzemeler;
Yuvarlak Ponza Taşı – aktarlardan 5-10 lira arasında bir fiyata bulabilirsiniz.
Kalıp Sabun veya Duş jeli
Su
UYGULANMASI;
Uygulayacağınız bölgeyi sabunla güzelce köpürtün.
Üzerine ponza ile tüylerin çıkış yönünün tersine doğru masaj yapınız.
Yıkayınız.
İlk uygulamadan sonra bile tüy yoğunluğunuz azalacak 3-5 uygulamadan sonra tamamen yok olacaktır. Ayrıca bu yöntem ölü derilerinizi de temizleyerek vücudunuzun daha genç olmasına sağlayacaktır.
NOT: Herkesin kıl yoğunluğu farklı olduğundan uygulama süresi değişecektir.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 24, 2019

Doktorların Gizli Tedavisi Karnıyarık Otu ile Zayıflamayan Kalmasın
Belkide birçoğumuzun bilmediği Psyllium kabuğu Türkiye’de Karnıyarık Otu olarak bilinmektedir, kolon temizli bağırsaklarımızın sağlığı açısından çok önemli bir yere sahiptir.
Hatta doktorların bile gizli tedavisi dersek abartmış olmayız. Birçok sporcu ve diyetisyenler tarafından bilinen ama halk tarafında çok fazla adı geçmeyen Karnıyarık Otu, bağırsaklarımızı öylesine rahatlatıyor ki Ayurveda tıbbına tedavi olarak geçebilmiş.
Karnıyarık otunun faydalarını ve daha fazlasını bu yazımızda öğreneceksiniz.

Doktorların Gizli Tedavisi

Öncelikle belirtelim, Karnıyarık otu kabuğu hint muzunun tohumlarından oluşur.
Karnıyarık otu’nun faydaları yeni keşfedilmedi. Bundan 2000 yıl önce bile bu tohumun faydaları keşfedilmiş, ishal, kabızlık gibi hastalıklar için kullanılmıştır.
Bu tohumun en ilginç özelliği kendi boyutundan tam 50 kat kadar şişebilmesi.
Su ile temasında çok inanılmaz derecede şişer. Bağırsaklar karbonhidratların ve yağ asitlerinin emilimini azaltır. Su ile temas ettiğinde bulunduğu boyutun 50 katı kadar şişerler. Bu nedenle biraz yeseniz bile tokluk hissi uyandırır.
Özellikle diyet yapanlar için karnıyarık otu kabuğu çok uygundur. Lif oranı yüksek olduğundan yemeye başladığınızda doyduğunuzu daha hızlı sürede anlarsınız.
Kilo vermek için karnıyarık otu kabuğunu yemeklerden yarım saat önce alabilirsiniz. Tohumlar şişmek için yeterli zamana ihtiyaç duyar, midenizde yeteri kadar şiştiğinde size tokluk hissi verir ve isteseniz de fazla yemek yiyemezsiniz.
Önemli Not: Karnıyarık otu tohumunu yedikten sonra mide kanallarınızın açılması için 1-2 bardak su içmelisiniz.

Bağırsak sorunlarınızı karnıyarık otu tohumu ile çözün

Karnıyarık otunun tohumu, liflerden oluştuğu için, bağırsakları çalıştırma özelliğine sahiptir. Bağırsaktaki sıvıyı emmeye başlar ve hızla büyümeye başlar, korkmayın bu büyüme sizi daha çabuk kabız yapmaz çünkü karnıyarık tohumları şiştikçe kaygan bir işlev kazanır. Bu da kolay bir sindirimin önünü açar ve kolonların boşalmasını hızlandırır.
Bu özelliği sayesinde karnıyarık tohumları, şişmeyi önlemektedir. Chron hastalığı, Ülseratif kolit, irritabl bağırsak sendromu ve hemoroid gibi ishal ve bağırsak hastalıklarına karşı da iyi geldiği bilinmektedir.

Kolesterolü düşürür

Karnıyarık otu tohumu kolesterolü düşürme özelliğine sahiptir. Tüketildiğinde asitlerin üretimini uyarır ve bu durum kolesterolünüzün düşmesini sağlar.

Karnıyarık otu tohumunu doğru tüketmek

Yemekten yaklaşık 15-30 dakika önce günlük almalısınız. Bunun için 250 ml su ile bir yığın çay kaşığı karıştırın ve hemen karışımı iç. Çünkü tohumlar çok hızlı şişer ve bir çeşit puding haline gelir. Bu tutarlılığı içmek zordur. Sonra tekrar en az 250 ml su içmelisin.
süt

Nasıl hazırlanır?

En önemli konu faydalı olduğu söylenen bir şeyin nasıl tüketileceği konusunda yeterli bilgi verilmesidir.
250 ml suyun ya da sütün içine bir çay kaşığı karnıyarık otu tohumu atın ve karıştırın fazla bekletmeden için. Tohumlar hızla şişmeye başlayacağından içerken zorlanmamanız için bardağın içinde çok bekletmemeniz gerekiyor. Bu bardağı içtikten sonra en az 250 ml kadar suyu ayrıca üstüne içmelisiniz ki mide kanallarınızı rahatlatın.
Yemek yemeden 15 dakika veya yarım saat önce günlük tüketebilirsiniz.

Read More

23 Mart 2019 Cumartesi

Akciğerlerdeki Nikotin ve Katranı Temizleyen İçecek

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Akciğerlerdeki Nikotin ve Katranı Temizleyen İçecek 


Birçoğumuz sigara bağımlısıyız ve sağlığımızın iyi gitmediği zamanlarda bile bu kötü alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz. Düzenli sigara içmek, akciğerlerde nikotin ve katran birikmesine neden olur. Bu durum solunum sürecini etkiler ve akciğerlerin temizlenmesi için zamanında önlem alınmazsa kansere de neden olabilir.

Bu İçecek Akciğerlerdeki Nikotin ve Katranı Temizliyor!


Akciğerlerdeki nikotin ve katranı temizlemek çok önemlidir. Akciğerleri temizlemede size yardımcı olabilecek bazı doğal ev yapımı içecekler vardır.
Malzemeler:
  • Soğan
  • Toz zerdeçal
  • Kök zencefil
  • Su
  • Sarımsak
  • Sabır otu (Agave) veya akçaağaç şurubu
  • Bal
Hazırlanışı:
  • Büyük bir tencerede 1 litre su kaynatın.
  • 400 gram ince doğranmış soğan ekleyin.
  • Küçük bir parça kök zencefil ekleyin.
  • Soğan ve zencefili 2 dakika kaynatın.
  • Ocağı orta ateşe getirin.
  • 2 kaşık toz zerdeçal ekleyin ve iyice karıştırın.
  • 1 bardak dolusu bütün haldeki soyulmuş diş sarımsağı ekleyin.
  • 1/2 bardak sabır otu veya akçaağaç şurubu ekleyin.
  • Malzemeleri ekledikten sonra yaklaşık 5 dakika daha karıştırmaya devam edin.
  • Ocaktan alın ve tamamen soğumaya bırakın.
  • Sıvıyı süzün ve cam kavanoza aktarın. Eğer isterseniz buzdolabında saklayabilirsiniz.
Kullanımı:
  • 2 yemek kaşığı içeceği, 1/2 yemek kaşığı bal ile karıştırarak günde 2 kez içebilirsiniz.
  • Uygulamanın ilkini sabah aç karnına ve ikincisini ise akşam yemeğinden sonra yapmanız tavsiye edilir. Uygulama, akciğerlerdeki katran ve nikotinin tamamen doğal bir şekilde temizlenmesine yardımcı olacaktır.
İpuçları ve Uyarılar:
Vücuttaki katran ve nikotini temizleme işlemini hızlandırmak için birkaç ipucu:
  • Her gün 20 dakikalık sıcak su banyosu toksinlerin vücuttan çıkmasına yardımcı olur.
  • Birkaç damla okaliptüs yağı damlatılmış sıcak su buharını solumak akciğerleri doğal olarak arındırır.
  • Her gün 3-5 nane yaprağı çiğnemek, akciğerlerde bulunan ve enfeksiyona neden olan bakterilerle savaşmaya yardımcı olur.
  • Kahvaltı ile öğle yemeği arasında 300 ml havuç suyu içmek, vücudu alkali hale getirir ve akciğerleri toksinlerden temizler.
  • Yatmadan önce içeceğiniz 1 fincan yeşil çay, bağırsaklardaki toksinleri serbest bırakır. Yeşil çay içtikten sonra akciğerlerinizi yoracak ağır aktivitelerden kaçının.
  • Bu içeceği içmeye devam ettiğiniz sürece, günde içtiğiniz sigara sayısını azaltmaya çalışın. Bunu yapmadığınız takdirde iyileşme belirtileri fark edilmeyecektir.
  • Ayrıca yağlı yiyeceklerden kaçının ve egzersiz yapmaya çalışın.Bu sizi aşır kilo alımına karşı koruyacak ve akciğerlerdeki katran ve nikotinin hızlı temizlenmesine yardımcı olacaktır.

Read More

Bu besin karaciğer yağlanmasını önlüyor! Kolay yetişiyor faydaları saymakla bitmiyor…

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Bu besin karaciğer yağlanmasını önlüyor! Kolay yetişiyor faydaları saymakla bitmiyor…

Ülkemizde neredeyse ger yerde yetişebilen mucizevi besin kapari mutfaklarımıza yeni yeni girmeye başladı. Akdeniz iklimi başta olmak üzere güneş gören yerlerde yetişebilen kapari bitkisi sağlığımıza olan faydaları saymakla bitmiyor… Karaciğer yağlanmasından ülsere birçok hastalığa şifa olan kapariye sofranızda yer açın. Kapari nedir? Kapari nasıl tüketilmeli? Kaparinin faydaları nelerdir? Tüm bu soruların cevapları ve kapari hakkında merak edilen her şey haberimizde…
Kapari bitkisi içerisinde kuersetin ve kaempeferol etken maddelerinden bol miktarda bulundurmaktadır. Bu bitki yaz sonundan itibaren meyve vermeye başlar. Kapari bitkisinin sağlık açısından inanılmaz faydaları bulunmaktadır.
Kapari bitkisinin faydalarını merak etmeye başladıysanız hemen açıklayalım…

SERBEST RADİKALLERE KARŞI SAVAŞIYOR

Kapari içeriğinde kuersetin ve kaempeferol etken maddeleri bol miktarda bulunmaktadır. Sağlık açısından pek çok önemli faydaları bulunan bu iki madde, güçlü birer antioksidandırlar ve serbest radikallere karşı vücudu savunmaktadırlar.
Bu bitki ekilen yerlerde veya tohumunun sıçramış olduğu yerlerde kendiliğinden yetişir. Sulama veya başka bir işlem gerekmez.

AKCİĞER KANSERİNİ YÜZDE 50 ENGELLİYOR

Yapılan bilimsel araştırmalara göre kapari bitkisini tüketen kişilerde akciğer kanseri riskinin % 50 azalttığını ortaya çıkmıştır.
İçerisinde bol miktarda flavonoid barındıran bu bitki, kanser hastalarının kan değerlerinde düşük olan trombosit sayısını arttırır ve kanserle mücadele için vücuda önemli bir takviye vermiş olur.

KARACİĞER YAĞLANMASINI ÖNLER

Kapari ve zengin kuersetin içeren besinler , karaciğere çok faydalıdırlar. Karaciğer yağlanmasını önlerler ve karaciğer fonksiyonlarını önemli ölçüde düzenlemektedirler.
Aynı zamanda MS ve ülser hastası olan kişilerin bol miktarda kapari tüketmeleri tavsiye edilir.
Kapari, en çok flavonoid içeren gıdalardan biridir. İçeriğindeki flavonoidler sayesinde antioksidan ve antienflamatuar etkisi belirgindir. A ve E vitamini bakımından zengindir.
100 gram çiçek tomurcuğunda 67 mg fosfor, 9 mg demir, 24 mg protein, 12 mg selüloz ve 2 mg lipid bulunur. Lif oranı yüksektir.
Kalsiyum ve magnezyum bakımından zengindir.
Trombosit sayısını arttırdığı için kanser hastaları için şifalıdır.

Kapari nasıl yenir?

  • Taze kapari tomurcukları bir gün yüzde 20 tuzlu suda bekletilir, daha sonra 10 gün de sirkeli suda bekletilerek kullanıma hazır hale getirilebilir.
  • Kapari tomurcuklarından yapılan kapari turşusu, dünyada en çok tercih edilen kapari tüketme yöntemlerinden birisidir. Turşu olarak saklanmış kapari tomurcukları salatalarda, garnitürlerde kullanılabilir.
  • Pizzaların üzerine konulan malzemelerin arasına karıştırılabilir.
  • Balık, tavuk, kırmızı et veya hindi; her türlü et yemeğinin yanında pişirilerek servis edilebilir.
  • Domates sosuna karıştırılabilir.

Read More

KANSER HÜCRELERİNİ İKİ GÜNDE YOK ETTi. YAKINDA TEZGAHLARDA YERİNİ ALACAK

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Yayla Muzu, Uçkun Kullanımı ve Faydaları 


Şeker hastalığı ve kansere karşı son zamanlarda adından söz edilmeye başlanan ve yetiştiği bölgelerde yayla muzu, uçkun, uçgun, ışgın, ışkın adlarıyla da anılan bitki bahar aylarında yetişen ve mayıs ve haziran aylarında tüketmeniz gereken şifalı bir bitkidir.

Yayla Muzu Uçkun Nedir, Nerelerde Yetişir?
Yaprakları zehirli olan yayla muzu ravent türü bir bitkidir. Uzaktan görünüşü ile kuşkonmaz bitkisini andıran ve özellikle Muş, Bitlis, Bingöl, Erzurum, Ağrı, Sivas, Malatya ve Afyon illerinin 1000 metreden yüksek yerlerde kendiliğinden yetişen, halk tarafından sıkça tüketilen, kansere, şeker hastalığına karşı koruyucu özelliği ile bilinen şifalı bir bitkidir.
Gövde kısmı tüketilen bu bitki taze olarak yenilir, yaprakları zehirlidir. Tadı kiviyi andırmakla birlikte ekşimsidir. Çok hoş bir kokuya sahip olan çiçekleri alkollü ve alkolsüz bazı özel içeceklerin yapımı aşamasında kullanılır.
Ülkemizde çok bilinmemekle birlikte Avrupa’da özellikle Almanya ve İngiltere’de çok revaçta ve pahalı olan bir bitkidir. Bazı özel türlerinin 30 euroya kadar çıktığı uçkunun ülkemizdeki kilo fiyatı 5 ila 15 TL arasında değişmektedir.

Yayla Muzu (Uçkun) Kanser Tedavisi İçin Ümit Vadediyor…

Uçkun (ışgın) üzerinde araştırma yapan İngiliz bilim adamları içeriğindeki polifenollerin kanserli hücrelerin gelişmesini önleyebileceğini dile getiriyorlar. Özellikle içeriğindeki polifenoller lösemi için hem önleyici hem de tedavi edici etkisinin olması ile ümit vaat ediyor.
Ayrıca ABD’de fareler üzerinde yapılan deneyler de gösterdi ki uçkun (ışkın) bitkisinin içeriğinde bulunan parietinin kanserli hücrelerin yarısını yok etti. Bu yönüyle uçkundan faydalanılarak birkaç yıla kadar kanser ilaçlarının üretileceği belirtiliyor.

Yayla Muzu Uçkun Faydaları

Yayla muzu uçkun mideyi rahatlatır, sindirimi kolaylaştırır.
Kan şekerini dengeler, kolesterolü düşürür. Şeker hastaları için bulunmaz bir yiyecektir. Bitkinin yetiştiği bölgelerde şeker hastaları sürekli bu bitkiyi tüketir.
İştah açıcıdır. Cinsel gücü artırıcı özelliği vardır. Yorgunluğu alır. Gribe iyi gelir.
Stres savardır. Hamilelik sürecinde oluşan lekeleri giderir. Vücuda kuvvet ve zindelik verir. Astım ve nefes darlığına iyi gelmektedir.

Yayla Muzu Uçkun (Işkın) Nasıl Tüketilir?

1- Yayla muzu uçkunu taze olarak gövde ve kök kısımlarının kabuğunu soyarak yiyebilirsiniz.
2-Bu şekilde tüketemeyenler fırın yemeklerinin yanına kabuğunu soymadan koyup pişirerek yiyebilirler. Bu şekilde de harika tadı olur.
3-Reçelinin yaparak da tüketebilirsiniz.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Dizleri İyileştiriyor, Kemikleri Yeniden Doğmuş Gibi Yapıyor 


İltihaplı eklemler, romatizmal hastalıklar, bademcik iltihabı, kuru egzama, topuk dikeni ve onlarca hastalığa şifa!
Eklem ağrıları günümüzün en çok karşılaşılan rahatsızlıkları arasında yer almaktadır. Hayat fonksiyonlarını tam olarak etkilemese de, ağrılı süreçleri sebebiyle kişinin gündelik işlerinden tam verim almasına engel olur.
Büyük eklemler olarak adlandırılan bilek, omuz, bel veya boyun, diz eklemleri gibi bölgelerde meydana gelen rahatsızlıklar oldukça önemli ve mutlak suretle dikkat edilmesi gereken rahatsızlıkların başında gelmektedir.
Eklem ağrıları tedavisi ile alakalı herhangi bir müdahale yapılmadığı taktirde ağrılar zamanla artmaya başlar ve sizlerin yaşam standartlarını olumsuz etkiler. Eklem ağrılarının belirtisi ise ilk aşamada ara sıra gözlemlenmekle beraber, zamanla şiddetini ve sıklığını arttırmaktadır.

Bunun yanı sıra diğer belirtileri;

Kişide hareket bozuklukları sorunu ortaya çıkar.
Eklemlerde şişlik ve sertlik gibi sorunlar meydana gelir.
Hareketlerde beceriksizlikler kendisini ön plana çıkartır.
Eklem ağrıları için bitkisel kür! Eklem ağrıları tedavisi konusunda çok sık uygulanan ve günümüzde tercih edilen limon kabuğu kürü, bu ağrıları kalıcı olarak dindirmenizde aktif bir rol oynamaktadır. Kolay hazırlanabilen ve aktardan temin edeceğiniz malzemeler ile kullanımına başlayacağınız bu kürün hazırlanma aşamasını adım adım sizlere sunuyoruz.

Şimdi gelelim limon kabuğu kürüne;

 Doğal sızma zeytinyağı
 2 adet büyük organik limon
 Okaliptüs yaprakları
 Kapaklı bir kavanoz
 Temiz sargı bezi
Limon kabuklarını soyun ve bir kavanoz içerisine koyun. Daha sonrasında kabukları tamamen kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyin. İçerisine okaliptüs yapraklarını koyun.
Kavanozun ağzını sıkıca kapatın ve karışımı 2 hafta (14 gün) bekletin. 2 hafta geçtikten sonra karışımı sargı bezinin üzerine dökün ve ağrı olan bölgelere yerleştirin. Her gece bu tedaviyi uygulayarak hem ağrılarınızdan kurtulabilir, hem de uyurken cildinize işlemesine imkan tanıyabilirsiniz.
Diğer tedavi yöntemleri! Eklem ağrıları tedavisinde kullanılan birçok yöntem mevcuttur. Bunlar arasında ise uzun yıllardan bu yana limon tedavisi olarak adlandırılan ve üst kısımda kürüyle alakalı bilgiler ulaştırdığımız tedavi yöntemi mevcut.
Ek olarak sizlere eklem ağrılarınızı dindirecek ve kalıcı çözümler ulaştıracak bazı yöntem ve tedavi süreçlerinden de bahsedeceğiz.
Akupunktur Tedavisi: Genel olarak bu tedavi yöntemi Eklem ağrıları tedavisi hususunda çok sık tercih edilmektedir. 2 farklı yöntem olarak kullanılmaktadır. Geleneksel akupunktur olarak adlandırılan tedavi yönteminin yanı sıra şok tedavisi olarak da tercih edilmektedir.
Eklem ağrılarının şiddeti ve durumlarına göre değişim gösteren bu 2 tedavi yöntemi için en net kararı yine hekimler vermektedir.
Kaplıca tedavisi: Ülkemizde kaplıcalar, Eklem ağrıları tedavisi adı altında çok sık tercih edilen bir yöntem olarak görülmektedir.
İçerisinde yer alan ısı ve mineral sularının etkisiyle beraber eklem ağrılarına iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaplıcaların içerisinde yer alan basıncın etkisiyle beraber eklem ağrılarının tamamen ortadan kaldırıldığı gözlemlenmiştir. Türkiye’de birkaç farklı bölgede kaplıcaları görmek ve bulmak mümkün! Bu yazımızı okumak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bu bilgiyi yararlı bulduysanız, lütfen arkadaşlarınızla ve ailenizle de paylaşın. Ücretsiz bilgiyi paylaşma çabamıza verdiğiniz destek için çok teşekkürler.
 Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Kola kutusunun içinden ölü fare çıktı


Dünyanın en önemli alkolsüz içecek markaları arasında yer alan ABD'li kuruluşun ürettiği kola kutusunun içinden ölü fare çıktı. Akıllara durgunluk veren gelişme Fransa'da ortaya çıktı. Fransa'da yaşayan Damien isimli kişi pizzanın yanında aldığı kola bazlı içeceği tükettiği sırada şok manzarayla karşılaştı. Detaylar haberimizde...
Dünyanın en önemli alkolsüz içecek markaları arasında yer alan o kuruluşun ürettiği içecekte ölü fare çıktı. Akıllara durgunluk veren gelişme Fransa'da ortaya çıktı. Fransa'da yaşayan Damien isimli kişi pizzanın yanında aldığı kola bazlı içeceği tükettiği sırada şok manzarayla karşılaştı.

Kolanın içinden ölü fare çıktı
Türkiye de dahil dünyanın birçok ülkesinde satılan ve dünyanın en büyük kurumlarından biri olan ABD merkezli alkolsüz içecek şirketi, ölü fare şokunu yaşıyor... Fransa'da yaşayan bir adam öğle yemeği sırasında içtiği kutu koladan son yudumu aldıktan sonra kutunun içinde ölü fare olduğunu fark etti.

1800’lü yıllarda üretimine başlayan alkolsüz içecek markasında ölü fare şoku yaşanıyor… Olay 7 Mart’ta Fransa’nın kuzeyindeki Varenne-sur-Seine bölgesinde yaşandı. İsminin Damien olduğunu söyleyen 34 yaşındaki adam, işten çıkıp eve gittiği sırada pizzanın yanında kola bazlı içeceği tüketti. Yemeğini bitirdikten sonra kolasından son bir yudum alan ve kutuyu atmaya hazırlanan adam kutunun içindekini görünce irkildi.
Büyük ihmalsizlik
Kutunun içine dikkatlice bakan adam kutunun içinde ufak bir pati görünce daha da yakından baktı ve bir fare ölüsünün kutunun içinde olduğunu söyledi. Fransa’nın çok okunan gazetelerinden Le Parisien’e konuşan adam, “Hemen şirketi aradım ve benim derdimi dinlediler. Bir saat boyunca konuştuktan sonra bana 6’lı kola göndermek istediler. Daha sonra da farenin kutunun içine üretim sırasında girme ihtimali olmadığını söylediler” ifadesini kullandı.
Şirketin kutuyu incelemek için istediğini de dile getiren Damien, “Bu kutuyu vermek istemiyorum çünkü bu yaşadıklarımın tek kanıtı. Kola kutusunu buzdolabında saklıyorum” dedi. Yaşadıklarından sonra sağlık durumundan endişe ettiğini söyleyen adam hastanede 21 günlük müşahade altında olduğunu da vurguladı. Doktorlar, farenin sıvılarından kaynaklanan rahatsızlıkları ve enfeksiyonları engellemek için çalışmalara başladıklarını açıkladı.

Read More

B12 Vitamini Bolca İçeren Besinler

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

B12 Vitamini Bolca İçeren Besinler


Son zamanlarda bitkin, iştahsız, unutkan hissediyorsanız B12 vitamin yetersizliğiniz olabilir. İşte sizin için B12 vitamini kapsayan en iyi gıdaları paylaştık. -İstiridye: İstiridye yarım kabukta ham tüketilebilir veya pişirilebilir. B12 dışında istiridye; iyi bir çinko, bakır, fosfor ve demir kaynağıdır.
-Tahıllar: Yemeye hazır tahıllar, fincan başına 6 gram B12 vitamini kapsar. Kepekli tahıllar tercih edin ve ilave şeker kapsayanları satın almayın. -Somon: Somon B12 Vitamini açısından zengin bir diğer şahane gıdadır. Yarım fileto somonda 9 gram B12 vitamini vardır. -Peynir: Yüksek kolesterollü besin olmasına karşın, peynir iyi bir kalsiyum , protein ve B12 vitamini kaynağıdır. B12 ölçüyü tamamen peynir çeşidine bağlıdır. -Yumurta: Tavuk yumurtasının ham sarısı, 100 gram B12 vitamini kapsar ve bu açıdan çok zengin bir gıda kaynağıdır. -Süt ve süt mahsulleri: Süt ve süt mahsulleri, vejetaryenler için en basit elde edilebilir B12 vitamin kaynağıdır. -Kırmızı et: Kuzu eti ve tavuk eti iyi bir B12 vitamini kaynağıdır.
Saç sıhhatini gözetmek için lüzumlu olan proteinleri bol ölçüde içerirler. -Yengeç ve ıstakoz: Yengeçler ve ıstakozlar çoğunlukla pişmiş veya buğuda pişirilmiş olarak servis edilir. Her iki gıdada 10 gram B12 vitamini bulunur.**B12 vitamini eksikliğinin sinirlerde hasara yol açması kişinin yaşı ve genetik faktörleri, eksikliğin uzunluğuna ve şiddetine bağlı olarak değişebilmektedir. B12 vitamini eksikliği giderek ilerlemeye devam edebilmektedir. Belirtilerinin ortaya çıkması ise yıllar alabilmektedir. Folat ve demir eksikliği genellikle B12 eksikliği ile birlikte gelişmektedir. Bu nedenle, B12 vitaminin yanında folat ve ferritin (demir depolama) seviyelerinin kontrol edilmesi de önemli olabilmektedir.B12 eksikliği belirtilerinin bazıları şunlardır:Kulak çınlaması ·
Titreme · Parestezi olarak adlandırılan uyuşma, karıncalanma ve ağrı · Karışıklık ve odaklanmada zorluk çekme · Bacak, kol ve gövdede hissedilen zayıflık · Bozulmuş titreşim – konum duyusu · Anormal refleksler · Kararsız ya da anormal yürüme veya düşme · Ataksi (dengeyi, koordinasyonu ve konuşmayı etkileyen nörolojik bozukluk) · Denge problemleri · Yürüme zorluğu · Baş dönmesi · Huzursuz bacaklar · Görsel sinirlerin zayıflaması, bulanık görme, optik sinir hasarı · Unutkanlık ve hafıza kaybı · Demans ve entelektüel bozulma · İktidarsızlık · Felç · Bozulmuş ince motor koordinasyonu.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Cep telefonlarında bir dönem sona eriyor. SIM kartlar artık toptan yok olacak... 

Cep telefonlarında bir dönem sona eriyor. Mini, Micro, Nano derken, SIM kartlar artık toptan yok olacak... Mobil iletişimde fiziksel SIM karta gerek duyulmayan eSIM teknolojisi için Türkiye de çalışmalara başladığını duyurdu
Cep telefonlarıyla iletişimin olmazsa olmazı olan SIM kartlara artık gerek olmayacak. Türkiye'nin de çalışmalarına başladığını duyurduğu yeni dönemde, SIM kartlar tamamen tarihe karışacak. Standart, mini, micro, nano SIM kartların ardından mobil hücresel bağlantıda eSIM'e geçiliyor.
İlk olarak hücresel bağlantı destekli akıllı saatlerde kullanılan ve ardından Apple'ın geçen yıl pazara sunduğu iPhone XS, iPhone XS Max ve iPhone XR ile akıllı telefonlara da yerleşen eSIM teknolojisi için Türkiye de çalışmalara başladı.
"Embedded SIM" (gömülü SIM) teknolojisiyle birlikte mobil abonelerin cihazlarında fiziksel SIM kart bulunmasına gerek kalmayacak. Türkiye'de bu alanda yapılan çalışmaların müjdesini ise bugün bizzat Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan verdi.
'YAKINDA SUNULMAYA BAŞLANACAK'
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, cihazların içine gömülü halde gelen SIM kartlarının uzaktan müdahale yöntemiyle kontrol edilerek abonelik yönetiminin yapılabilmesine olanak tanıyan eSIM teknolojisinin yakında tüm dünyada ve Türkiye'de sunulmaya başlanacağını duyurdu.
Vodafone'un sponsorluğu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının himayesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) ev sahipliğinde, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yerli ürün ve uygulamaları desteklemek amacıyla ICT Medya dergisi tarafından düzenlenen TEKNO B2B etkinliğinde konuşan Sayan, söz konusu SIM kartların yönetiminde kullanılacak sunucuların ve sistemlerin yurt içinde bulunması konusunda da BTK'nın gerekli hassasiyeti gösterdiğine dikkat çekti. Sayan, "Bu teknolojinin ülkemize yine belirli oranlarda yerlilik şartıyla getirilerek vatandaşlarımızın istifadesine sunulması gerekiyor" dedi.
HANGİ ÜLKELERDE VAR?
Mobil operatörlerin şebekelerine fiziksel SIM karta ihtiyaç duymadan erişebilme imkanı sağlayan eSIM teknolojisi için BTK'nın yasal çalışmalarının ardından operatörler de abonelerine bu desteği sunabilecek.
Şu anda dünya genelinde eSIM desteği veren 24 ülkeden 46 operatör bulunuyor. Bu teknoloji şu anda ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Almanya, İspanya başta olmak üzere Norveç, Polonya, Katar, İsveç, Tayvan, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde yer alıyor.
NEREDEN NEREYE GELDİ?
Dünya mobil iletişim sektöründe 1991 yılında kullanılan ilk SIM kartların boyu 85.60 mm'yi bulurken; bu boyut, 1996'da çıkan Mini SIM kartlarda 25 mm'ye, 2003'te çıkan Micro SIM kartlarda 15 mm'ye ve 2012 yılında tanıştığımız Nano SIM kartta ise 12.3 mm'ye kadar düşmüştü.
eSIM'in hayatımıza girmesiyle birlikte ise SIM kart değiştirme veya SIM kart kestirme tarih olacağı gibi abonelerin mobil iletişimi için artık fiziksel bir karta ihtiyaçları da kalmayacak.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 23, 2019

Ellerinize Gerekli Bakımı Yapıyor musunuz?

Zamanın izleri en çok el yüzeyinde görülür. Zamanla oluşan güneş ve cilt lekeleri, kırışıklıklar ve kalınlaşan deri tabakası. Düzenli bakım yaparak hem yaşlılık izlerinin geciktirilmesi hem de oluşan kırışıklıkların giderilmesi sağlanabilir.
Kırışıklık gideren el bakım yöntemleri ile doğal maskeler kullanabilirsiniz. Her gün el bakımını yapmak ve ideal seviyede nemlendirmek, yaşlılık belirtilerinin önlenmesinde oldukça etkilidir. Ve limon, anında etki sağlayan bembeyaz eller ve ayaklar kazandıran mucizevi bir yöntemdir.
El bakımının günlük olarak yapılması için;
  • Gün boyunca eller, sık sık yıkanmalıdır
  • Naifliğini korumak için ılık suyla yıkanmalıdır
  • Nemli sabunlar tercih edilmelidir
  • Soğuklarda daha fazla kırışıklık olmaması için, elleri soğuktan korumak gereklidir
  • El peelingleri yaparak, ölü hücrelerden arındırılmalıdır
  • Nemlendirici ve el kırışıklıklarını gideren kremler kullanmak gereklidir
  • Haftada 2-3 kez el bakım maskeleriuygulamak gereklidir.

Eldeki Kırışıklıklar İçin Maske

El kırışıklıkları, çatlaklıklar ve kuruluğun giderilmesi için el bakım maskesi tarifi;
  • 1 tk havuç suyu (tatlı kaşığı)
  • 1 tk limon suyu
  • 1 tk salatalık suyu
  • 1 tk portakal suyu
  • 1 tk gül suyu
  • 2 damla gliserin
Gliserin el bakımı için oldukça muazzam sonuçlar verir ve fakat gliserin alerjisi olanlar kullanmamalıdır. Tüm malzemeler steril kapta karıştırılır ve ellerin tamamına sürülür. Derinin emmesi için ovalayarak uygulanmalıdır. Ortalama 10 dk sonra ılık su ile durulanır. Bu maske günlük olarak uygulanabilir.

Limon Maskesi;

Yarım limonun suyu veya dilimleniş limonu direkt olarak ellerinize uygulayın. Ovuşturarak ve masaj yaparak 10 dakika cilt yüzeyinde bekletin. Ardından ılık su ile durulayarak yıkayın. Limon, günlük olarak ellere sürülebilir.
Bakterilerden arındırırken cilt lekelerinin giderilmesine, cildin beyazlamasına ve zamanla kalınlaşan el derisinin yumuşamasına olanak sunar.

Read More