İnsan vücudunun işleyişi bilim insanlarını asırlar boyunca şaşırtmayı başardı. Geliştirilen yeni teknolojiler, ilaçlar ve yöntemler ile vücudumuz artık eskisinden daha da dayanıklı ve birçok zorluğa rağmen hayatta kalıp yaşamımızı sürdürmemiz mümkün.
İnsan vücudunun işleyişi bilim insanlarını asırlar boyunca şaşırtmayı başardı. Geliştirilen yeni teknolojiler, ilaçlar ve yöntemler ile vücudumuz artık eskisinden daha da dayanıklı ve birçok zorluğa rağmen hayatta kalıp yaşamımızı sürdürmemiz mümkün.
Vücudumuzda 600 kas, 206 adet kemik, binlerce tendon ve çok sayıda organ bulunuyor. Birçok iç organ yaşamımız için hayati önemde ancak bazıları var ki onlarsız da hayatta kalmak mümkün. Bu organlardan bazıları neredeyse tamamen gereksiz denebilecek düzeyde bazılarının yokluğu ise bir takım takviyelerle geçiştirilebiliyor.
Peki insan vücudu hangi iç organlara aslında pek gereksinim duymuyor? İşte Euronews’in derlediği birkaç örnek:
Safra kesesi
Karaciğerin hemen altında bulunan küçük bir kesedir. Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı depolar ve vücudun aşırı yağlı yiyecekleri sindirmesine yardımcı olur.
Her ne kadar sindirim işlemine yardımcı olsa da safra kesesi yokluğunda da bağırsaklar bu organın işlevini görebilir. Zaten bu kese içerisinde meydana gelen katılaşmalar bazen normalden daha büyük safra taşlarına neden olabilir ve o zaman bu kese ameliyat ile tamamen alınır.
Safra kesesi alınan kişilerin dikkat etmesi gereken tek şey diyetleridir. Aşırı yağlı yiyecekleri yemeye devam edebilirler ancak oluşacak sindirim zorluğu onları rahatsız eder.
Dalak
Karnın sol tarafında, mide ile diyafram arasında yer alan, süngerimsi yapıda, damarsal lenfoid organdır. Ömrünü doldurmuş kırmızı kan hücrelerini ortadan kaldırarak, içlerindeki demiri yeniden kullanıma verir ancak görevlerinin birçoğunu, aslında başka organlar da yapar.
Dalak en önemli işlevini vücut henüz anne karnındayken görür ve doğumdan sonra işlevleri diğer organlara aktarılır. Ayrıca dalağın içinden her an yüksek miktarda kan geçtiği için bu organa gelebilecek bir zarar, darbe veya oluşacak bir kanama ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Bu gibi durumlarda bu organ derhal ameliyat edilerek alınır ve kişi yaşamına normal şekilde devam eder. Oluşan tek sıkıntı dalaksız yaşayan kişilerin bazı enfeksiyon oluşumlarına daha açık hale gelmesidir ancak teknik olarak normal ömür süresini etkilemez.
Apandis
Karnın sağ alt bölümünde apandis (apendiks) denen kalın bağırsağın uzantısı bulunur. Solucan şeklinde ve hareket kabiliyeti olan apandisin içinden herhangi bir besin geçmez. Hakkında bilinen tek şey bağışıklık sisteminin işine yarayan immunogloblin adlı proteini ürettiğidir ancak bunu başka organlar da yapar.
Tıp uzmanları insan vücudunda neden apandisit bulunduğunu hala tam olarak çözebilmiş değil. İşlevi bilinmeyen bu organ insan vücudu için potansiyel bir tehdit unsurudur. Çoğunlukla dışkı veya daha az bir ihtimalle safra taşı, tümör ya da bağırsak kurduyla tıkanması sonucu iltihaplanma (apandisit) oluşur. Bazen de yediğmiz bir şeyin çekirdeğinin içine girmesi nedeniyle bu olabilir.
İltihaplandığı takdirde kesilip çıkarılmasından başka yol kalmaz. Bu yapılmazsa hastanın ölümüne neden olabilir.
Böbrek
Böbrekler kan basıncının dengelenmesi, kandaki toksik maddelerin temizlenmesi ve sindirimin tamamlanmasında hayati bir rol oynasa da bu organdan iki adet bulunması nedeniyle bir tanesi olmadan da yaşamın sürdürülmesi mümkün.
Bir sebeple böbreği alınmış kişilerin hayatta karşılacakları en ciddi sıkıntı kalan böbreğe bir şey olması halinde yedeğinin olmayışıdır. İki böbrek de alınırsa bu vaziyette dahi hayatta kalmak mümkündür ancak bunun için diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamın sürdürülmesi gerekir.
İki böbreğini de kaybetmiş kişiler bir böbrek bağışı ile yeniden normal hayatlarına dönebilir.
Akciğer
Akciğerler de tıpkı böbrekler gibidir ve hayatta kalmak için bu organdan bir tane olması yeterlidir.
Tanınmış kişilerden bir örnek; günümüzde Katoliklerin ruhani lideri olan Papa I. Francis’in gençliğinden bu yana tek akciğerle yaşadığı biliniyor.
Üreme organları
Erkek ve kadınlardaki üreme organları üreme dışında bir işleve sahip değildir ve bu organlar olmadan sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürülebilir. Dünyada çok sayıda kişinin üreme organı oluşan kanser nedeniyle veya başka sebeplerle ameliyat edilerek alınmıştır.
Bu organların eksikliğinin sebep olduğu tek şey estrojen ve testosteron gibi cinsellik hormonlarında yaşanacak azalmadır. Bu hormanlardaki değişim farklı psikolojik ve fizyolojik değişikliklere sebep olabilir ancak yine de bunlar hayati işlevleri etkilemez. Gerekli hallerde bu hormonlar dışarıdan takviye ile alınabilir.
Kalın bağırsak
Vücudumuza aldığımız gıdalar bağırsak sisteminin sonundaki bölüm olan ve ‘kolon’ olarak da bilinen bu organa gelinceye kadar tüm besin değerlerinden arındırılmış olur. Geriye neredeyse yalnızca sindirilemeyen lifler ve tuz gibi maddeler kalır. Kalın bağırsak yalnızca bu artıkları birleştirerek vücuttan daha rahat çıkması için belli bir şekle sokar.
Günümzde gelişmiş operasyon yöntemleri sayesinde kalın bağırsak olmadan da insan vücüdu hayatta kalabilir. Bu tür operasyonlar öyle yaygın bir hale geldi ki Amerikalı Medscape tarafından yapılan bir araştırmaya göre ABD’de gerçekleşen ameliyatların yüzde 10’u kalın bağırsağın bir bölümü veya tamamının alındığı operasyonlardan oluşuyor.
İdrar torbası
Birçok insan idrar torbası olmadan hayatta kalmanın mümkün olmadığı düşünür ancak bu organ da kanser veya başka tür sorunlar oluştuğunda vücuttan alınabilir ve kişi yaşamına devam edebilir.
Bu organ yerine vücudun dışında taşınan yapay bir torba da bu işlevi görecek şekilde kullanılabiliyor. Bu prosedüre urostomy deniyor.
Geliştirilen bir başka yöntem sayesinde doktorlar bağırsaklardan alınan dokularla bir tüp oluşurarak idrarın dışarı atılmadan önce bu tüpte tutulmasını sağlayabiliyor.
Mide
Evet, mideniz olmadan da yemek yemeye devam edebilirsiniz.
Çeşitli sebeplerden midesi alınan kişilerin yemek borusu direk olarak ince bağırsağa bağlanır. Bu durumda kişi diyetini değiştirmek zorunda kalır ancak pek çok katı gıda aynı şekilde tüketilmeye devam eder.
Bademcik
Boğazın iki yanında bulunan, badem biçimindeki lenfoid doku bölgelerine bademcikler denir. Bağışıklık sistemine yadımcı olurlar ancak bademcikleriniz olmasa bunun hiç farkına bile varmazsınız.