21 Şubat 2019 Perşembe

  Hiç yorum yok
Stres Gerçekten Saçı Beyazlatır mı? Büyük devlet adamlarının görevden önceki ve sonraki fotoğraflarına bir bakın. Uzun süre siyasetle uğraşan ve üst makamlarda hizmet veren siyasetçilerin saçları kısa sürede ağarıp beyazlaşıyor. Ancak gerçek neden stres mi? Öyle diyelim. Peki, ama stres saç rengini nasıl etkiliyor? Stres saçı beyazlatır mı? Bu soruyu cevaplamadan önce saçın nasıl işlediğini bilmekte fayda var. Kafa derinizi bir fabrika gibi düşünün. Her gün gördüğünüz ve şekil verdiğiniz saç bu fabrikanın ürünü oluyor; saç dediğiniz de ölü hücrelerle dolu bir tüptür aslında. Saçlar, sıkı çalışmayı şiar edinen saç kökleri tarafından mütemadiyen kafa derinize sürtülüp dururlar. Bu çalışmanın bir kısmını da melanosit denen, hücrelerdeki pigmentler oluşturur. Sağlıklı ve genç bir insanın saç kökleri bol miktarda kahverengi, sarı, siyah ve kızıl saçları problemsiz üretir. Köklerdeki bu melanositlerin güçlü “makine aksamı” oksidatif stres denen zararlı bir olayı defedebilir. (Burada stresten kastımız duygusal gerilme değil, hücresel strestir.) Tabii bu da her şey gibi geçici oluyor. 20’li, 30’lu yaşlarımıza geldiğimizde saç kökü fabrikalarımız yıpranma ve hasar sinyalleri vermeye başlıyorlar. Oksidatif stresle savaşan genler zayıflamaya başladığı için de oksidasyon ve adamları kendilerine yer edinmeye başlıyorlar. Hidrojen peroksit gibi oksidatif bileşikler saç köklerinde biriktikçe melanositlerimiz güçsüzleşip ölüyorlar. Pigment eksikliği yaşayan saç köklerimiz bu sefer renksiz saç üretmeye başlıyor. Fabrikamızda ortaya çıkan diğer değişimler de yeni beyaz saçın dokusuna etki ederek daha önce üretilenlere nispeten saçı daha kırılgan ve cansız kılıyor. Yani malumu ilam ediyoruz: yaşlandığınız için saçlarınız ağarıyor. Stres ve Saç Ağarması Peki, stresin bu noktadaki payı nedir? Stres saçın daha da kırlaşmasına yol açabiliyor ama öyle sandığımız gibi değil. Stres aslında saçımızın daha çok kırılmasına ve dökülmesine yol açıyor. Oksidatif stres ile duygusal stres farklı şeyler olsa da tamamen alakasız sayılmazlar. Kronik şekilde seyreden şiddetli stres oksidatif stresi çoğaltıyor. Diğer sağlık problemleri, çevresel etmenler ve alışkanlıklar da saçın normalden daha erken ağarmasına yol açabiliyor. Sigara içenlerin saçları çok daha erken kırlaşır mesela. Ya da kötü beslenen veya hava kirliliğine maruz kalanlar. Uzun lafın kısası, stres tek başına saçların ağarmasına yol açamaz. Yani Türk filmlerinde gördüğümüz o bir gecede ağaran saçlar aslında dünya nüfusunun %1’inde görülen bir saçkırandan kaynaklanabilir ancak. Saçkıran olan bir saçta çok miktarda daha çok koyu renkli saçlar dökülür. Yani saçında zaten biraz beyaz olan birine saçkıran girdiğinde koyu renkli kıllar dökülür ve adamın saçı kısa sürede ağarmış gibi gözükür. Bu kadar.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder