21 Mart 2019 Perşembe

  Hiç yorum yok
Mart 21, 2019

Her Gün 1 Yumurta Yiyenin Başına Bunlar Geliyor

Yumurta çok yönlü bir besindir. Aslında, lezzetli bir pasta veya kurabiye yapmak için yumurtaya ihtiyacınız mutlaka oluyor. Haşlanmış veya kızartılmış yumurta, özellikle kahvaltı için mükemmeldir. Ancak hepsinden önemlisi, yumurtanın sağlığa olan faydalarıdır. Günde en az bir yumurta yediğinizde vücudunuzda olan dokuz şeyi görmek için aşağı kaydırın.
2-20190319215804.jpg
1. Vücudunuz düzgün çalışacak İnsan vücudunun kendi ürettiği 11 amino aside ek olarak, düzgün çalışması için dokuz diğer amino aside ihtiyacı vardır. Bu esansiyel amino asitlerin dokuzunun tümü yumurtalarda bulunur. 2. Kemikleriniz güçlenir Yumurtalar kemikleri güçlendiren ve kemik erimesini önlenmeye yardımcı olan kalsiyum içerir. Ayrıca kemik ve dişlerdeki kalsiyum seviyelerini düzenleyen D vitamini içerirler. 3. Bağışıklık sisteminiz güçlenecek Günde bir veya iki yumurta yemek sizi enfeksiyonlara, hastalıklara ve virüslere karşı korur. Nasıl mı? Yumurtalar, bağışıklık sistemi güçlendiricisi olarak bilinen selenyumdan günlük ihtiyacınızın yüzde 22’sini içerir.
3-20190319215804.jpg
4. Saçınız, cildiniz ve tırnaklarınız güçlenecek Yumurtalardaki B vitamini ve omega-3 yağ asitleri saçınızı, cildinizi ve tırnaklarınızı güçlendirir. 5. Kaslarınız gelişir Yumurtalar kas yapımında gerekli bir bileşen olan proteini bol miktarda içerir ve sizi eğitime mükemmel bir şekilde hazır hale getirir. 6. Beyniniz süper olur Yumurta, beyin büyümesini ve gelişimini destekleyen kolin içerir. Diğer şeylerin yanı sıra, kolin hafızayı güçlendirir ve unutkanlığı azaltır. 7. Kalp sorunları riskiniz düşecek Düşük lipoprotein (LDL) seviyeleri olan kişilerin kalp problemlerinden muzdarip olma olasılığı daha yüksektir. Araştırmalar yumurtaların LDL partiküllerini gerçekten büyütebildiğini ve böylece kalp problemleri riskini azalttığını gösteriyor.
4-637.jpg
8. Katarakt geliştirme şansınız azalacak Yumurtalarda bulunan antioksidanlar lutein ve zeaksantin gözleri korur ve katarakt gelişme riskini azaltır. 9. Kolayca kilo almayacaksınız Yumurtalar sizi tok hissettirir, bu da fazla yeme hissini azaltacağından kolay kilo almanızı engelleyecektir. Yumurtaların vücut için yapabileceği her şeyi öğrendikten sonra, günde bir tane yiyin! Lütfen bunu arkadaşlarınızla paylaşın, böylece onalar da daha fazla yumurta yemeye başlarlar.

Read More

19 Mart 2019 Salı

  Hiç yorum yok
Mart 19, 2019

Sadece Patates Kullanarak Beyaz Saçlardan Kurtulun

Beyaz saçlar yaşlandığımız hissi verdiği için kurtulmak için bir çok yol deneriz. Ama beyaz saçın çoğu zaman yaş ile alakası da olmayabilir. Genetik ve çevresel etkenlerden dolayı saçlarımız çok genç yaşlarda da beyazlayabilir. Eğer siz de saçlarınız da beyaz olmasın isteyenlerdenseniz,
muhtemelen saç boyası kullanıp beyazlarınızı kapatıyorsunuz. Saçlarınızı kimyasal maddelerle kapamak yerine, size doğal bir yöntem önereceğiz. Patates kabuğu kürü. Saçma mı? Kesinlikle hayır. Patates kabukları çok eski zamanlardan beri kumaş ve hatta saç boyaları içinde kullanılmaktadır. Bu kür modası geçmiş gibi dursa da, kesinlikle doğal ve güvenlidir. Saç İçin Patates Kürü * 5-6 tane patatesin kabuğunu soyun. Bu kabukları büyük bir tencereye koyun. İki litrede su ekleyin tencereye. Kabukları 20-30 dakika kaynamaya bırakın.
Bu işlemden sonra kabukları süzgeçle yardımıyla süzün. Kabukları çöpe atabilirsiniz. Bize burada suyu lazım olacak. Bu suyun tamamen soğumasını bekledikten sonra eski bir şampuan şişesine doldurabilirsiniz. Artık kürümüz hazır. Uygulama * Saçınızı şampuan ve saç kremi ile yıkayın. Çünkü beyaz saçlar her zaman daha kuru ve kırılgan olurlar. Nemlendirmeniz gerekir. Saç kremi ile yıkarken, saç kremini 2-3 dakika saçınızdan beklettikten sonra durulayın. * Saçınızı saç kremi ile yıkadıktan sonra hazırladığımız kürden dökün saçınıza. Ama durulamayın.
Havluyla saçınızı kurulayın ve istediğiniz gibi şekillendirin. * Haftada 2-3 kere uygulamayı yapmanız yeterli olacaktır. Bir süre sonra artık beyazlarınızın daha az farkedilir olduğunu göreceksiniz. Sabırlı olun, bu süre zaman gerektirebilir.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 19, 2019

Yalnızca 1 Kaşığı İle Kabızlığa Son


Kabızlık, şişkinlik ve gaz problemi yaşıyorsanız bu doğal karışımı mutlaka deneyin..Bağırsağınızı tam olarak boşaltılmadığında, normal beslenmenize rağmen emilim gerçekleşmediği için ihtiyacınız olan temel besin maddelerinde vücudunuzda eksik olacaktır. Neden böyle oluyor Bağırsaklar genellikle atık maddeyi ve toksik maddeleri biriktirir ve vücuttan atar.
Bağırsaklar normal şekilde böyle çalışır. Bununla birlikte, sindirim bozulursa atık bağırsaklarda kalır ve birçok sağlık sorununa yol açar. Nitekim, sindirim sistemindeki kasların yanlış işleyişi bağırsağın boşaltılamamasının bir nedeni olabilir. Bu da kabızlığa neden olur. Ancak endişelenmenize gerek yok, çünkü doğal kürlerle bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Aslında, yılda iki kez tam bir bağırsak temizliği yapılması önerilir. Vücudunuzdaki atıkların ve toksinlerin oluşmasını önlemek ve farklı sağlık sorunlarını durdurmak için bunu yapmanız gerekir. Bağırsakları boşaltma Bağırsaklarınızı evde yapabileceğiniz basit bir karışımla boşaltabilirsiniz. Malzemeler: 150 Gram hurma 150 Gram kuru erik 1 Litre su Hazırlanışı: Öncelikle suyu bir tencereye koyup kaynatmanız gerekir. Ardından, diğer malzemeleri ekleyebilir ve yaklaşık 15 dakika kadar kaynatabilirsiniz.
15 dakika sonra soğuması için bir kenara koymanız gerekir. Bu karışımı nasıl tüketeceksiniz Her sabah 1 çorba kaşığı bu karışımdan için. Bu, sindiriminizi hızlandırmanıza, zehirli atıkların vücudunuzdan atılmasına, genel sağlığınızı geliştirmenize ve kabızlığı tedavi etmenize yardımcı olacaktır

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 19, 2019

Türkiye'nin gelmiş geçmiş en korkunç katili!

Türkiye'nin gelmiş geçmiş en korkunç katili! - Sayfa 3
Yakalandıktan sonra verdiği ifadede cinayetleri kendisinin işlemediğini, içindeki diğer adamın bunları yaptığını söylüyordu. Genel olarak "deli taklidi yapan akıllı bir insan" görüntüsü çizen ama işlediği cinayetlere baktığımızda aklından dehşete kapılarak şüphelendiğimiz Yapıcıoğlu, cinayet işlemeye başladığı zaman durmak bilmiyor, Aynı gün içerisinde beş kişiyi öldürdüğü bile oluyordu. Yapıcıoğlu defalarca yakalandı ancak her seferinde "cezai ehliyeti olmadığı" gerekçesiyle salınıverdi. Kaldırıldığı hastanelerdeki koğuş arkadaşlarını ve hasta bakıcıları dövdü, Birçoğunu soyarak işkence etti, Bazen "İsa" bazen de "Atatürk" olduğunu iddia etti. Zaman zaman, ne idüğü belirsiz bir "ışık" tarikatından bahsetti. Kaldığı koğuşu ateşe verdi.

Read More

18 Mart 2019 Pazartesi

  Hiç yorum yok
Mart 18, 2019

CAN YÜCEL’den harika bir hikaye

Evvel zaman içinde Memleketin birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış? Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış. “Bu gençliğin sırrı nedir” diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya. Ama sorular sık ve soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki.
1aa-001.png
Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine. “Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş. Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Yazdır 31 Aralık 2018 - 11:59 Herkes merakla davete gelmiş.Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş. Herkes konu ne zaman açılacak diye merak ederken adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş. “Hatun , şu kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!..” Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş. Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da : ” Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet” demiş.
1aa-001.png
Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş. “Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin” demiş. Başka istemiş?. Bu böylece dört sefer daha tekrarlanmış . Dedemiz beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş?. Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş. “Eeeee?. Arkadaşlar işte benim gençliğimin sırrı burada anladınız mı??” Herkes birbirinin yüzüne bakmış.Kimse bir şey anlamamış..“Aman dede demişler nerede? Anlamadık biz bu sırrı!” Dedecik gülmüş. “Efendiler” demiş “O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile (aman be adam, delimisin nesin şu tek karpuzu ne taşıtttırıyorsun bana defalarca.) demedi.
1aa-001.png
Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte bütün bu gençliğimi hanımıma borçluyum.” “Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız.” demiş. Hayatınız seçtiğiniz kadındır.. Zevkli bir kadına rastlarsanız, ZEVKİNİZ, bilgili bir kadına rastlarsanız BİLGİNİZ, zeki bir kadına rastlarsanız ZEKANIZ gelişir. Hayat kat kattır. Babil’in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.
1aa-001.png
Ve bugün durduğunuz teras , seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır. Hayatınız seçtiğiniz kadındır. CAN YÜCEL

Read More

17 Mart 2019 Pazar

  Hiç yorum yok
Mart 17, 2019

Karın şişkinliği ve gaz sıkışması 100 de yüz çözümler !

Maalesef şişkinlik çoğumuzun sorunu ve çok etkili tedavi yöntemleri henüz yok. Yine de rahatlamamızı sağlayabilecek birçok çözüm mevcut. Hepimizin vücudunda gaz, kaçınılmaz olarak var ve genelde sorun yaratmaz. Zorluk gaz miktarının artmasında ve artan gazın tahliye edilememesi durumumda ortaya çıkar. Sistemde oluşan fazla hava organların duvarlarında gerilmeye yol açar ki, uyarılan sinir uçları sayesinde karın ağrısı, düzensiz tuvalete çıkma, sık geğirme, kontrolsüz yellenme, nefes darlığı, çarpıntı gibi fonksiyonel bozukluklar otaya çıkmaya başlar.
FAZLA ŞİŞKİNLİK KALP ÇARPINTISI YAPABİLİR
Gün içerisinde sistemde yaklaşık 3-4 litre gaz oluşuyorsa, bunun yaklaşık yarısı yuttuğumuz havadır. Kalan kısmın yaklaşık yarısı sindirim sırasında ortaya çıkan gaz, diğer yarısı ise bağırsak bakterilerinin ürettiği gazdır. Gazın artması öncelikle mide ve bağırsaklarda şişkinliğe yol açar. Şişkinlik ise karın ağrısına, kapladığı hacimle nefes darlığına çok daha ilerlerse kalp de çarpıntılara yol açabilir. Vücudumuz tüm aksaklıklarda kendisini korumak üzere programlanmıştır. Fazla gazı atmak için sık yellenme, sık geğirme kaçınılmazdır, ötesinde vücut için yararlıdır, sorunun büyümesini engeller.
BASİT ÖNLEMLERLE GAZ ŞİKAYETİNİ AZALTIN
Şişkinlik oluşmaması için öcelikle yuttuğumuz havayı azaltmalıyız.Yemekleri yavaş yemek çok önemli, hızlı yediğimizde çok hava yutulması kaçınılmazdır. Önemli bir nokta da yemek yerken konuşmamaktır,konuştukça hava yutulur. Besinlerin çiğnenmesi sindirimin ilk basamağı olup çok önemlidir, ama her çiğneme ile hava yutulduğu unutulmamalı, aşırıya kaçılmamalı, yeterince çiğnedikten sonra gıda yutulmalıdır.
STRESTEN UZAK DURUN
Dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta stres. Biliyoruz ki yoğun stres midede gastrit veya ülser, spazm, bağırsaklarda da aşırı kasılmalara neden olabilir. Yine kronik geğirmenin altından da yoğun stres çıkabilir. Bütün bunlara rağmen iyileşme sağlanamayan hastalarda bazen psikolojik olarak rahatlatıcı bir tedavi ya da psikiyatri muayenesi planlanır.
NEDEN GAZ OLUR?
-Gün içerisinde yutulan hava
-Yiyecek ve içeçekler
-Mide fıtığı
-Mide hastalıkları (Ülser, gastrit, fonksiyonel dispepsi..)
-Safra Kesesi Hastalıkları (Taş…)
-Bağırsak hastalıkları (İrritabl Bağırsak, Çölyak Hastalığı, Bakteri Flora bozulması..)
-Yanlış alışkanlıklar (gaz çıkarılamaması, gegirilememe gibi..)
GAZDAN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI?
-Yutulan hava azaltılmalı
-Gazlı yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı
-Altta yatan hastalık tedavi edilmeli

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 17, 2019

Milyarlık baskın: Gramı 27 milyon dolar

Binden fazla sikkenin ele geçirildiği tarihi eser operasyonunda 7 gram da Kaliforniyum bulundu
Dünyanın en pahalı ikinci maddesi olan Kaliforniyumun gramı 27 milyon dolar. 189 milyon dolar değerindeki maddeyi AFAD ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu inceleyecek.
Diyarbakır’daki tarihi eser operasyonunda büyük bir başarıya imza atıldı. İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, elindeki bin adet tarihi sikkeyi satmak için alıcı arayan şüphelide kaliforniyum olduğu yönünde ihbar aldı. 12 Mart’ta düğmeye basan ekipler, şüpheliyi Kayapınar’da tarihi eserler ile kimyasal maddeyi satmak isterken suçüstü yakaladı.
189 MİLYON DOLAR DEĞERİNDE 
Yapılan operasyonda Roma ve Bizans dönemine ait bin 167 adet bronz, 10 adet gümüş sikke, 3 yüzük, 15 obje olmak üzere toplam bin 195 tarihi eser ele geçirildi.
Tarihi eser kaçakçısının aracında yapılan aramada 189 milyon dolar (1 milyar 33 milyon 142 bin TL) değerinde 7 gram da Kaliforniyum maddesi bulundu. Tarihi eserler ve kimyasal maddeye el konuldu. Gözaltına alınan 2’si alıcı 3 şüphelinin sorguları sürüyor.
EN PAHALI İKİNCİ MADDE
Gramı 27 milyon dolarla dünyanın en pahalı ikinci maddesi olan Kaliforniyum, ağırlıklı olarak nükeleer reaktörlerde, araştırmalarda fisyon parçacıkları kaynağı olarak kullanılıyor. Kaliforniyum ayrıca nötron kaynağı olarak petrol kuyuları, nem ölçüm aygıtları, altın ya da gümüş araştırma çalışmalarında da kullanılan bir element. 
AFAD ve TAEK inceleyecek
Dünyanın en pahalı ikinci maddesi olan Kaliforniyumun incelenmesi için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) bilgi verildi. Tehlikeli elementler arasında bulunan maddeyi bu kurumların inceleyeceği öğrenildi.

Read More

16 Mart 2019 Cumartesi

  Hiç yorum yok
Mart 16, 2019

Kefirin kanıtlanmış 9 faydası

Kefir, içerdiği besin maddeleri ve probiyotikler ile sindirim ve bağırsak sağlığı için çok faydalıdır. Kefirin kanıtlanmış 9 yararını Diyetisyen Serkan Sıtkı Şahin yazdı...
Kefir, geleneksel olarak inek sütü veya keçi sütü kullanılarak yapılan fermente bir içecektir. Süte kefir taneleri eklenerek yapılır. Görüntüsü karnabahara benzeyen maya ve laktik asit bakterilerinin tahıl benzeri kolonileridir. Yaklaşık 24 saatte, kefir tanelerindeki mikroorganizmalar çoğalır ve sütteki şekerleri mayalayarak kefire dönüştürür. Ardından taneler sıvıdan çıkarılır ve tekrar kullanılabilir. Başka bir deyişle, kefir içektir, ancak kefir taneleri içeceği üretmek için kullandığınız başlangıç ​​kültürüdür.
Tanelerin laktik asit bakterileri sütün laktozunu laktik aside dönüştürür, bu nedenle kefir yoğurt gibi ekşi bir tat alır ancak daha ince bir kıvamdadır.

175 ml az yağlı kefir besin değerleri

Protein: 4 gram
Kalsiyum: Günlük alınması gereken miktarın %10'u
Fosfor: Günlük alınması gereken miktarın %15'i
B12 Vitamini: Günlük alınması gereken miktarın %12'si
Riboflavin (B2): Günlük alınması gereken miktarın %10'u
Magnezyum: Günlük alınması gereken miktarın %3'ü
İyi miktarda D vitamini
Ayrıca kefir, kullanılan süte bağlı olarak yaklaşık 100 kalori, 7-8 gram karbonhidrat ve 3-6 gram yağ içerir.
Kefir ayrıca, sağlık yararlarına katkıda bulunan çok çeşitli biyoaktif bileşikler içerir. Kefirin süt içermeyen versiyonları hindistan cevizi suyu, hindistan cevizi sütü veya diğer tatlı sıvılarla yapılabilir. Bunlar süt bazlı kefir ile aynı besin profiline sahip değildir.

Güçlü bir probiyotik

Bazı mikroorganizmalar sağlığa yararlı etkiler yapabilir. Probiyotikler olarak bilinen bu mikroorganizmalar, sindirime, kilo yönetimine ve zihinsel sağlığa yardımcı olarak sağlığı çeşitli şekillerde etkileyebilir. Yoğurt, Batı beslenme tarzında en iyi bilinen probiyotik besindir ancak kefir aslında çok daha güçlü bir kaynaktır. Kefir taneleri, 61 çeşit bakteri ve maya kültürü içerir ve bu çeşitlilik değişkenlik gösterse de, kefiri çok zengin bir probiyotik kaynağı yapar. Diğer fermente süt ürünleri daha az sayıda kültür içerir ve maya içermez.

Antibakteriyel özellikler

Kefirdeki bazı probiyotiklerin enfeksiyonlara karşı koruma sağladığına inanılmaktadır. Bu, kefire özgü probiyotik olan"Lactobacillus" sayesinde gerçekleşir. Çalışmalar, bu probiyotiğin çeşitli zararlı bakterilerin büyümesini engelleyebileceğini göstermektedir. Kefirde bulunan bir çeşit karbonhidrat olan Kefiran da antibakteriyel özelliklere sahiptir.

Kemik sağlığı

Osteoporoz, kemik dokusunun bozulması ile meydana çıkar ve çoğu ülkede büyük bir sorundur. Özellikle yaşlı kadınlar arasında yaygındır ve kemiklerin kırılma riskini önemli ölçüde yükseltir. Yeterli kalsiyum alımını sağlamak, kemik sağlığını iyileştirmek ve osteoporozun ilerlemesini yavaşlatmanın en etkili yollarından biridir. Tam yağlı kefir sadece büyük bir kalsiyum kaynağı değil aynı zamanda iyi bir K2 vitamini kaynağıdır. Bu da kalsiyum metabolizmasında merkezi bir rol oynar. K2 ile takviye yapmanın, kırık riskini %81'e kadar azalttığı gösterilmiştir.

Kansere karşı koruyucu olabilir

Kanser, dünyanın önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Vücudunuzdaki anormal hücreler, bir tümörde olduğu gibi kontrol edilemez bir şekilde büyüdüğünde oluşur. Fermente süt ürünlerindeki probiyotiklerin bağışıklık sisteminizi uyararak tümör büyümesini azalttığına inanılmaktadır. Bu nedenle kefirin kanserle savaşması mümkündür. Bu koruyucu rol birkaç laboratuvar çalışmasında gösterilmiştir. Bir çalışma, kefir ekstresinin, insan meme kanseri hücrelerinin sayısını %56 oranında azalttığını, buna karşın yoğurt ekstresinin sadece %14 azalttığını tespit etti.

Sindirim sorunlarına yardımcı olabilir

Kefirin içerdiği probiyotikler bağırsaklarınızdaki iyi bakterilerin dengesini düzeltmeye yardımcı olabilir. Bu yüzden birçok sindirim sprununu tedavi etmede oldukça etkilidirler. Çalışmalar, probiyotiklerin birçok sindirim sorununu azaltabileceğini göstermektedir. Bunlar irritabl barsak sendromunu (IBS), H. pylori enfeksiyonunun neden olduğu ülserleri ve diğerlerini içerir. Bu nedenle, sindirim ile ilgili sorunlarınız varsa kefir yararlı olabilir.

Laktoz içeriği düşük

Süt üeünlerinde laktoz adı verilen doğal bir şeker bulunur. Pek çok insan, özellikle yetişkinler, laktozu düzgün bir şekilde parçalayamaz ve sindiremez. Bu duruma laktoz intoleransı denir. Kefir ve yoğurt gibi fermente süt ürünlerindeki laktik asit bakterileri, laktozu laktik aside dönüştürür, bu yüzden bu besinler sütten çok daha az laktoza sahiptir. Ayrıca laktozu daha kolay parçalamaya yardımcı olabilecek enzimler içerirler. Bu nedenle, kefir genellikle en azından normal süte kıyasla laktoz intoleransı olan kişilerce iyi tolere edilir. Hindistan cevizi suyu, meyve suyu veya başka bir süt ürünü olmayan içecek kullanarak %100 laktoz içermeyen kefir yapmanın mümkün olduğunu unutmayın.

Alerji ve astım belirtilerini iyileştirebilir

Alerjik reaksiyonlar, bazı gıdalara veya maddelere karşı vücudun verdiği tepkilerden kaynaklanır. Aşırı duyarlı bir bağışıklık sistemine sahip kişiler, astım gibi durumları tetikleyebilecek alerjilere daha yatkındır. Çalışmalarda kefirin alerji ve astıma bağlı vücut yanıtlarını baskıladığı gösterilmiştir.

Evde kefir yapmak kolaydır

Dışarıdan satın alınan kefirin kalitesinden emin değilseniz, evde kolayca kefir yapabilirsiniz. Taze meyvelerle birleştirildiğinde, kefir sağlıklı ve lezzetli bir besin haline gelir. Kefir taneleri birçok yerde satılmaktadır. Ayrıca kefir üretimini öğreten birçok blog yazısı ve videosu bulabilirsiniz, ancak süreç çok basittir:
- Küçük bir kavanoza 1-2 yemek kaşığı (14–28 gram) kefir tanesini koyun. Ne kadar çok kullanırsanız, o kadar hızlı kültürlenir.
- Yaklaşık 2 su bardağı (500 ml) süt ekleyin, tercihen organik veya çiğ süt kullanın. Otla beslenen ineklerden sağılan süt en sağlıklısıdır. Kavanoza en üstte 2,5 cm aralık bırakın.
- Daha kıvamlı kefir istiyorsanız, tam yağlı krema ekleyebilirsiniz.
- Kapağı yerleştirin ve oda sıcaklığında 12–36 saat bekletin. Bu kadar.
Sıvıyı yavaşça süzdükten sonra, orijinal kefir taneleri geride kalır. Artık tahılları biraz sütle yeni bir kavanoza koyabilirsiniz ve daha sonra kullanabilirsiniz.
Lezzetli, besleyici ve sürdürülebilir...

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 16, 2019

İçtiğiniz suya bir dilim koyun! Aftlardan kurtarıyor, karaciğeri temizliyor
Limonlu suyun faydaları nelerdir? Limonlu su içmek zayıflatır mı? Limonlu su boğaz ağrısını önler mi? Limonlu su kabızlığı önler, limonlu su ağızdaki aftları yok eder... İşte limonlu suyun faydaları...
Limonlu su içmek oldukça oldukça yaygın olan bir sağlık tavsiyesi olmakla birlikte çoğu kadının olmazsa olmazı arasında limonlu su bulunur.

C vitamini deposu olan limon, PH alkalin seviyesini dengeler, bağışıklık sistemini güçlendirir, bağışıklık ve sindirim sistemlerinin düzenli çalışmasını, vücudun kanserle savaşmasını ve yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.

Ayrıca limon suyu, kanı temizler. Vücudun kandaki toksinleri temizlemesine yardımcı olur, kan şekerini dengeler. Ayrıca kilo vermeyi kolaylaştırır. Limon, içerdiği pektin lifler sayesinde açlık hissini azaltır.

Limonun faydalarından sadece birkaçını saydık. Peki, limon suyla karışınca vücudumuza nasıl bir etkisi oluyor? Limonlu su içmek faydalı mı? Limonlu su içmenin yararları nelerdir? İşte limonlu su içmenin 12 faydası... 

 
1- Limonlu su bağışıklık sistemini güçlendirir 

Limonlu su içmeyi alışkanlık haline getiren kişilerin çok şanslı olduğunu söylemekte fayda var. Çünkü C vitamini ve potasyum bakımından zengin olan limon suyu, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. 

2- Limonlu su içmek kilo vermeyi kolaylaştırır
Limonlu su, içeceklere iyi bir alternatif oluşturur. Özellikle diyabet hastaları ve kilo vermek isteyen kişiler için iyi bir içecektir. Her sabah balla birlikte ılık limonlu su içmek kilo vermeye yardımcı olur.

3- Boğaz ağrısından kurtulmayı sağlar
Ilık limonlu su içmek, boğaz ağrısı ve farenjitten kurtulmaya yardımcı olur. 

4- İltihap oluşmasını önler 
Limonlu su, iltihapların oluşmasını önler. İltihap oluşmasına neden olan eklemlerdeki ürik asiti yok eder.

5- Limonlu su kanser önleyicidir
Limonlu su içmek, kanseri önlemede faydalıdır. Araştırmalar, limonun tümör önleyici özellikleri ile kanser riskini azaltmada yardımcı olduğunu gösteriyor.

 
6- Limonlu su, böbrek taşlarına karşı da koruyucudur
Limonlu su, böbrek taşına da iyi gelir. Normal boyutlu böbrek taşları vücuttan atılır ama bazen idrar akımına engel olur ve yoğun ağrılara sebebiyet verir. Limonlu su içmek vücuda yeniden su kazandırır ve idrarı sulandırılmış şekilde tutmada yardımcı olur. Bu da böbrek taşı oluşum riskini azaltmış olur. 

7- Limonlu su karaciğer sağlığı için faydalı
Limonlu su içmek, karaciğerde bulunan sindirim enzimlerini harekete geçirmeye yardımcıdır. Ayrıca kanın oksijen durumunu düzenlemede de yardımcıdır.

8- Limonlu su içmek kabızlığa iyi gelir
Limonlu su, kazbızlık sorunu çekenlere de önerilir. Bu nedenle her sabah ılık limonlu su içebilirsiniz.

9- Ağızdaki aftlardan kurtulmak için limonlu su tüketin
Ilık limonlu su ile ağzı çalkalamak ağrılı aftlardan ve ağız ülserinden kurtulmaya yardımcıdır.

10- Limonlu su diş eti rahatsızlıklarını önler
Limonlu su, ağızdaki aftlardan kurtulmanın yanı sıra şişmiş diş etleriyle ilgili ağrılardan kurtulmaya da yardımcı olur.

11- Limonlu su nefesi ferahlatır
Limonlu su nefesin kötü kokmasını önler ancak limonu direkt dişinize sürmeyin. Aksi takdirde diş minesine zarar verebilirsiniz. 

12- Limonlu su stresi azaltır
Limonlu su, stresi azaltır ve tansiyonu düşürür. Stresten, depresyondan ve endişeden kurtulmayı sağlar.

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 16, 2019

KEFİRİN FAYDALARI NELER?

Kökeni Kafkasya’ya dayanan ve yoğurttan sonra fermente süt ürünleri içinde önemli bir yere sahip kefirin sağlığın için faydaları neler?
Bitkisel kaynaklı sütlerden de kefir üretilebiliyor
Kefir tanesi kullanılarak elde edilen kefir, genellikle inek sütünden olmakla birlikte keçi, koyun sütlerinden veya bitkisel kaynaklı sütlerden de üretilebiliyor. Kefir üretiminde bakteri fermantasyonu ile birlikte sindirim sistemi sağlığı için önem taşıyan, asetik asit, bütirik asit gibi kısa zincirli yağ asitleri (KZYA) oluşuyor.
Kefir üretiminde, bakteri fermantasyonuna ek maya fermantasyonunun da olması, kefiri diğer fermente süt ürünlerinden farklı kılıyor. Kefirin kendine has ekşi ve keskin tadının oluşmasında maya fermantasyonu büyük rol oynuyor. Günümüzde kefir taneleri kullanılarak kefir elde edilebildiği gibi başlatıcı yani starter kültürler kullanılarak üretilen endüstriyel kefirler de tüketicilere sunuluyor. Sütün bileşiminde bulunan tüm besin öğelerini ve fermentasyonla oluşan sağlığa faydalı diğer bileşenleri içerdiği, sindirimi de kolay olduğu için son derece besleyici olan kefirin öne çıkan olası sağlık etkileri ise şöyle:

Besin değeri yüksektir

Protein, karbonhidrat ve yağ içeriği dengeli olan kefir; A, B2, B12, folik asit ve biotin vitaminleriyle kalsiyum, magnezyum ve fosfor minerallerinden zengin. Vitamin ve mineral gereksinimi yüksek olan büyüme ve gelişme çağında olan çocuklar, ergenler için kefir günlük vitamin, mineral ve protein alımına da destek olabilir.

Sindirim sistemi sağlığını düzenlemeye yardımcı oluyor

Kefirin içerdiği laktik asit bakterileri ile ishal, kabızlık ve emilim bozuklukları gibi sindirim sistemi sorunlarının görülme sıklığını ve süresini azaltabileceği belirtiliyor. Kefirin laktoz içeriğinin süte oranla düşük olması sebebiyle laktoz intoleransı olan bireyler laktozsuz sütler gibi kefiri de tercih edebilir.

Kan şekerini düzenliyor                                                                   

Kefir, protein içeriği sayesinde midede uzun süre kalarak tokluk hissinin oluşmasını ve kan şekerinin daha yavaş yükselmesine yardımcı oluyor. Bu sayede iştah kontrolünü sağlayarak besinlerle fazla enerji alımının önüne geçip, vücut ağırlığının kontrolüne destek oluyor.

Kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkiye sahip

Düzenli kefir tüketiminin, probiyotik etkisi yani içerdiği laktik asit bakterileri ve mayalar ile toplam kolesterol ve LDL kolesterol (halk arasında bilinen adıyla kötü huylu kolesterol)düzeylerini azaltmaya yardımcı olduğunu gösteren araştırmalar bulunuyor. Kefir gibi probiyotik içeren besinlerin düzenli tüketimi kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterebiliyor.

Bağışıklık sistemini destekliyor

Kefir, besin değeri sayesinde bağışıklık sisteminin oluşması ve güçlenmesi ile kas-iskelet sistemi sağlığına destek olabilir. Ayrıca sindirimi kolay olan kefir, yapısında bulunan vitamin, mineral ve proteinlerle sağlıklı bağışıklık sisteminin devamına destek olabilir. Kefir probiyotik özelliği ile patojen yani hastalığa yol açan mikroorganizmaların sindirim kanalında çoğalmalarına engel olur, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı koruyucu etki gösterir.
Kemik sağlığına destek oluyor
Kefir, kalsiyum içeriğiyle ve içerdiği laktik asit bakterilerinin kalsiyum emilimine yardımcı olması nedeniyle vücutta iyi kullanılabilen bir kalsiyum kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Kefirin kalsiyum içeriğiyle birlikte fosfor ve K vitamini kaynağı olarak da kemik sağlığını desteklemeye yardımcı oluyor.

1 su bardağı kefir günlük ihtiyaçlarımızın ne kadarını karşılayabilir?

Enerji ve besin öğeleri
1 su bardağı kefir
Günlük ihtiyacın ne kadarını karşılamaya destek olur?
Enerji
132 kcal
%7
Karbonhidrat
8 gram
%3
Yağ
7 gram
%11
Protein
7 gram
%12
Kalsiyum
240 mg
%24
Fosfor
180 mg
%26
Magnezyum
26 mg
%7
A vitamini
106 mcg
%11
B2 vitamini
0,3 mg
%24
B12 vitamini
2 mcg
%67
Folik asit
10 mcg
%3

Read More

  Hiç yorum yok
Mart 16, 2019

Şalgam suyunun faydaları nelerdir?

Severek tükettiğimiz şalgam suyunun faydaları nelerdir? Şalgam suyu içeriğindeki mineraller bakımından bir çok hastalığa iyi geliyor. Hem çok lezzetli hem çok sağlıklı olan şalgam suyu hangi hastalıklara iyi geliyor? işte bir çok yiyeceği yanında tüketilebilen şalgam suyunun faydaları...
Severek tükettiğimiz şalgam suyunun faydaları nelerdir? Şalgam suyu içeriğindeki mineraller bakımından bir çok hastalığa iyi geliyor. Hem çok lezzetli hem çok sağlıklı olan şalgam suyu hangi hastalıklara iyi geliyor? işte bir çok yiyeceği yanında tüketilebilen şalgam suyunun faydaları...
Şalgam suyu veya kısaca Şalgam Turpgiller ailesine ait bir bitki olan şalgam ile yapılan, Çukurova'ya özgü bir içecektir. Bir tür pancar olan "şalgam bitkisi" ve "siyah havucun" su ile karıştırılıp, tuz da ilave edilmesiyle yapılır. Bu karışım, mayalanması için belirli bir süre bekler ve o sürenin sonunda şalgam suyu haline gelir. Anavatanı Adana olarak bilinen şalgamin patenti Tarsus'tadır. Adana, Mersin ve Osmaniye başta olmak üzere birçok güney ilinde yaygın olarak tüketilir. Kırmızı renkli, bulanık görünüşlü ve ekşimsidir. Acılı ve acısız çeşitleri mevcuttur. Şalgam suyu Adana'da sadece şalgam diye söylenmekte olup kebap yemekleri birlikteliğinde vazgeçilmez bir içecektir. Adana ve Mersin'de özellikle dört mevsim sokak satıcıları tarafından satılmaktadır. Adana'da, yöreye has içeceklerdendir.
Şalgama acı olarak genellikle acı süs biberi turşusunun suyu kullanılır. Damak tadına göre 1/3 ila 1/6 oranında şalgama katılabilir. Ancak şalgam acısıyla karıştırıldıktan sonra fazla bekletilmemelidir, şalgam bozulabilir. O yüzden acıyı şalgamı içmeden hemen önce katmak daha iyi olur. Şalgamla beraber siyah havuç ikram edilir. Bu siyah havuç, şalgamla verildiği takdirde "tane" olarak adlandırılır. Mayalanma sürecine de dahil olmuş bu siyah havuçlar, şalgam suyunun içinde dururlar. Şalgam'ın Çukurova'da yaygın olarak tüketilmesinin önemli sebeplerinden birisi de bölgenin hava şartlarının, şalgamın mayalaması için uygun olmasıdır. Yazın bir haftada mayalanan şalgam, kışın bir-iki ay içerisinde mayalanmaktadır. Mayasının ideal şekilde tutması ise sadece Çukurova'da mümkün olmaktadır.
ŞALGAM SUYUNUN FAYDALARI
İştah açıcı özelliği ile kilo almaya yardımcı olur.
İçeriğinde bulunan laktik asit sayesinde sindirimi kolaylaştırır.
Kan dolaşımı için faydalı ve iltihaplanmaların azalmasına yardımcıdır.
Sağlıklı hücrelerin kanserli hücrelere dönüşmesini engeller ve kanseri önler.
Mide ve karaciğere için faydalıdır.
Zengin kalsiyum, potasyum ve demir kaynağı olduğu için kemik ve dişleri kuvvetlendirir.
İnflamasyonla mücadeleye yardımcıdır.
İçerdiği A-B-C vitaminleri sayesinde kalp, damar, göz sağlığı ve göz tansiyonu için faydalıdır.
Vücuttaki toksinleri atar.
Kolesterolden uzak tutar.
İdrar söktürücü özelliği vardır.
Sigara kullananlarda A Vitamini eksikliğini gidermeye yardımcı olur.
Akciğer ve bronşları temizler. 
Boğaz iltihaplarına iyi gelir. 
Amfizem ve diğer akciğer rahatsızlıkları gibi ciddi durumların önlenmesine yardımcı olur.
Böbrek taşının düşürmeye yardımcı olur. 
Güçlü bir antioksidan özelliği bulunan ve tam bir C vitamini deposu olan şalgam suyu vücut bağışıklığını güçlendirir.
Beyaz kan hücre oluşumunu arttırır.
Apse, dolama, kan çıbanı ve egzamaya iyi gelir.
Şalgam suyunun zararları nelerdir?
Her şeyin olduğu gibi şalgam suyunun da azı karar çoğu zarar. Fazla içilmesi yarardan çok zarar getirebilir. İçeriğinde fazla tuz bulunması nedeni ile tansiyon hastaları için zararlıdır. Tiroit, mide ve bağırsak hastalarının dikkatli tüketmesi tavsiye edilir. Bünyesi hassas olanların kontrollü içmesi gerekir. Midede yanma ve ağrıya neden olabileceği için gastriti olanların dikkatli tüketmesi gerekir.  
Şalgam suyu zayıflatır mı? 
Acılı şalgam suyu göbek bölgesindeki yağları eritmekte oldukça etkilidir. Şalgam içerisinde bulunan siyah havuç ve sarımsak yağı, yağ yakımına katkı sağlar. Göbek yağlarından kurtulmak için sabah aç karnına 1 bardak acılı şalgam suyu içmek yeterli olacaktır. Ayrıca zengin lif kaynağı olan şalgam midede tokluk hissi oluşturarak zayıflamayı hızlandırır.

Read More